Ağustos 2015

Ağustos 2015 / (23 - 2)

Anemi nedeniyle yapılan gastroskopi ve kolonoskopi sonuçlarının değerlendirilmesi

Sayfa Numaraları
31-34
Yazarlar
Mehmet BAYRAM, Ali Rıza KÖKSAL, Salih BOĞA, Hüseyin ALKIM, İlker ŞEN, Canan ALKIM
Kurumlar
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gastroenteroloji Kliniği, İstanbul
Özet
Giriş ve Amaç: Anemi etiyolojisini araştırmada özofagogastroduodenoskopi (gastroskopi) ve kolonoskopi yapılması gerekli olan tetkiklerdir. Endoskopi ünitemizde anemi nedeniyle yapılan gastroskopi ve kolonoskopi işlemlerinin sonuçlarını retrospektif olarak değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yön-tem: Ocak 2012-Aralık 2013 tarihleri arasında Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği endoskopi ünitesinde anemi endikasyonu ile yapılmış olan 545 gastroskopi ve 398 kolonoskopi işleminin sonuçları retrospektif olarak bilgisayar veri tabanından elde edildi. Bulgular:Anemi nedeniyle gastroskopi istenen 545 hastanın 214’ü (%39) erkek ve 331’i (%61) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 53.8±17.2 yıl olarak bulundu. Bu hastaların toplam %27.2’sinde özofagus varisi, mide kanseri, gastroduo-denal ülser, angiodisplazi ve geçirilmiş mide ameliyatı gibi anemiyi açıkla-yabilecek patoloji saptandı. Bu oran kadın hastalarda %20, erkek hastalarda %39 olarak; 50 yaş altı hastalarda %19, 50 yaş üstü hastalarda %34 olarak bulundu. Anemi nedeniyle kolonoskopi yapılan 398 hastanın 171’i (%43) erkek ve 227’si (%57) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 56.9±15.7 yıl idi. Kolonoskopi yapılan hastaların %40.5’inde anemiye sebep olabilecek patolo-ji saptandı. Bu oran kadın hastalarda %33.5, erkek hastalarda %49.7 olarak; 50 yaş altı hastalarda %22, 50 yaş üstü hastalarda %49.1 olarak bulundu. Anemi nedeniyle gastroskopi yapılan hastaların %1.8’inde malignite sapta-nırken, kolonoskopi yapılan hastaların ise %3.3’ünde malignite, %21.6’sın-da polip saptandı. Sonuç: Demir eksikliği anemisi etiyolojisi araştırmak için yapılan alt ve üst gastrointestinal sistem endoskopik incelemeleri ile 50 yaş üstü ve erkek hasta grubunda anemiyi açıklayacak patoloji saptama oranı daha yüksektir.
Anahtar Kelimeler
Anemi, gastroskopi, kolonoskopi
Giriş
Anemi Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından erişkinler için hemoglobin düzeyinin erkeklerde 13 g/dl, kadınlarda 12 g/dl’den düşük olması olarak tanımlanmıştır (1). Demir eksikliği anemisi en sık görülen anemi türü olup gelişmiş ülkelerdeki sıklığı %8’dir (2). Erişkin erkek ve postmenopozal kadınlarda demir eksikliği anemisinin en sık sebebi gastrointestinal kayıplardır (3,4). Bu hasta grubunda demir eksikliği anemisi sıklığı %2-5 arasında değişmektedir (5). Demir eksikliği anemisi olan hastalarda yapılan gastrointestinal sistem endoskopik incelemelerinde malignite saptanma oranı %6 ile %11.2 arasında değişen oranlarda bildirilmiştir (6). Biz de endoskopi ünitemizde anemi etiyoloji nedeniyle yapmış olduğumuz özofagogastroduodenoskopi (gastroskopi) ve kolonoskopi işlemlerini retrospektif olarak tarayıp anemiyi açıklayacak lezyon ve malignite saptama sıklığımızı araştırmayı amaçladık.
Olgu
Demir eksikliği anemisi en sık görülen anemi türüdür ve dünyada 2 milyara yakın kişide görüldüğü tahmin edilmektedir (7). Premenopozal kadınlarda en sık sebep menstruasyon ile kayıp iken, erkeklerde ve postmenopozal kadınlarda gastrointestinal sistemden kayıp en önemli sebeptir (2,3). Demir eksikliği anemisi olan hastalarda etiyolojik neden endoskopik yöntemlerle %76.1 hastada saptanabilmektedir (8). Ülkemizde yapılmış bir çalışmada anemisi olan erkek ve postmenopozal kadınların üçte ikisinde endoskopik yöntemlerle sebep olabilecek lezyon saptandığı bildirilmiştir (9). Kadın hasta ağırlıklı ve ortalama yaş 43 olan başka bir çalışmada hemoroid hariç anemi yapabilecek endoskopik lezyon saptanma oranı %18.6 bulunmuştur (10). Bizim çalışmamızda gastroskopi yapılan hastaların %27.2’sinde özofagus varisi, ciddi eroziv gastrit, gastroduodenal ülser, mide kanseri, angiodisplazi ve geçirilmiş mide ameliyatı gibi anemiyi açıklayabilecek patoloji saptandı. Bu oran kadın hastalarda %20, erkek hastalarda %39 olarak; 50 yaş altı hastalarda %19, 50 yaş üstü hastalarda %34 olarak bulundu. Anemi nedeniyle kolonoskopi yapılan hasta grubumuzda hemoroid saptanan hastalar da dahil edildiğinde %40.5 hastada anemiye sebep olabilecek patoloji saptandı. Bu oran kadın hastalarda %33.5, erkek hastalarda %49.7 olarak; 50 yaş altı hastalarda %22, 50 yaş üstü hastalarda %49.1 olarak bulundu. Rakamlar literatüre göre düşük görünmekle birlikte çalışmamızda gastroskopi ve kolonoskopi sonuçları ayrı ayrı değerlendirildi. Aynı hastaya hem gastroskopi hem kolonoskopi yapıldığında anemi yapabilecek patoloji saptama olası-lığı artacaktır. Ayrıca 50 yaş üzeri hasta grubu ile erkek hasta grubunda saptanan patolojilerin oranı literatüre benzerdir. Gelişmiş ülkelerde demir eksikliği anemisi nedeni ile yapılan endoskopik işlemlerle malignite bulma oranı %6 ile %11.2 arasında değişmektedir (6,11). Ülkemizde yapılan bir çalış-mada demir eksikliği anemisi olan hastalarda gastroskopide malignite saptanma sıklığı %0.9 kolonoskopi yapılan hastalarda %4.7 olarak bildirilmiştir. Yine bu çalışmada kolonoskopide polip saptanma sıklığı %45’dir (12). Bizim çalışmamızda malignite saptanma oranı gastroskopide %1.8, kolonoskopide %3.3 olarak bulundu. Kolonoskopide polip saptama sıklığımız ise %21.6’dır. Bu oranlar ülkemizdeki çalışmaya benzer iken yabancı çalışmadakinden düşüktür. Erkek hastalarda mide kanseri %3.7, kolon kanseri %4.1 oranındayken, kadın hastalarda mide kanseri %0.6, kolon kanseri %2.6 oranında bulunmuştur. Sağlık Bakanlığının kanser istatistiklerine göre hem mide hem kolon kanseri erkek popülasyonda daha sıktır (13). Elli yaş altı hastalarda mide kanseri saptanma oranı %0.9 iken, 50 yaş üzerinde %2.5’e çıkmaktadır. Kolon kanseri saptanma oranı 50 yaş altında sıfır iken 50 yaş ve üzerinde %4.8 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar da uluslararası kılavuzlarda da önerildiği üzere 50 yaş üzeri hasta popülasyonunda malignite açısından tarama yapmanın uygun yaklaşım olacağını göstermektedir (14,15). Ayrıca anemi nedeniyle kolonoskopi yapılan her dört hastanın birinde neoplastik lezyon (polip veya kanser) saptamış olduğumuzu da tekrar vurgulamak gereklidir. Demir eksikliği anemisi etiyolojisi araştırmak amacıyla yapılan gastroskopi ve kolonoskopi incelemelerinde 50 yaş ve üzeri hastalar ile erkek hasta grubunda anemiyi açıklayacak patoloji saptama oranı daha yüksektir. Malignite tarama için de 50 yaş üstü hasta grubu daha uygun görünmektedir.
Gereç ve Yöntem
Ocak 2012-Aralık 2013 tarihleri arasında Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği endoskopi ünitesinde anemi etiyoloji endikasyonu ile yapılmış olan gastroskopi ve kolonoskopi işlemlerinin sonuçları retrospektif olarak bilgisayar veri tabanından taranarak elde edildi. İşlem tarihindeki hemoglobin düzeyinin erkeklerde 13 g/dl, kadınlarda 12 g/dl’den düşük olan, plazma demir ve ferritin düzeyi düşük olan hastalar değerlendirilmeye alındı. Aktif gastrointestinal sitem kanaması veya bilinen kanama yapabilecek (malignite, inflamatuvar barsak hastalığı veya angiodisplazi gibi) hastalığı olan hastalar çalışma dışı tutuldu
Bulgular
Ocak 2012 – Aralık 2013 tarihleri arasında Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği endoskopi ünitesinde anemi endikasyonu ile yapılmış olan 545 gastroskopi ve 398 kolonoskopi işleminin sonuçları de-ğerlendirmeye alındı. Anemi nedeniyle gastroskopi yapılan 545 hastanın 214’ü (%39) erkek ve 331’i (%61) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 53.8±17.2 (16-96) yıl olarak bulundu. Gastroskopik incelemede saptanan patolojiler Tablo 1’de özetlenmiştir. Değerlendirilen 545 gastroskopi işleminin 7’sinde (%1.3) özofagus varisi, 44’ünde (%8.1) ciddi eroziv gastrit, 18’inde (%3.4) gastrik ülser, 10’unda (%1.8) mide kanseri, 25’inde (%4.6) duodenal ülser, 25’inde (%4.6) duodenit, 3’ünde (%0.6) angiodisplazi, 16’sında (%2.9) opere mide (Billroth II), 397’sinde (%72.8) anemiyle ilişkisiz hiatus hernisi ve antral gastrit gibi diğer patolojiler saptandı. Cinsiyete göre (Tablo 2) gastroskopik bulgulara bakıldığında erkeklerde yapılan 214 gastroskopik incelemenin 4’ünde (%1.9) özofagus varisi, 22’sinde (%10.3) ciddi eroziv gastrit, 7’sinde (%3,3) gastrik ülser, 8’inde (%3.7) mide kanseri, 14’ünde (%6.5) duodenal ülser, 11’inde (%5.1) duodenit, 2’sinde (%0,9) angiodisplazi, 14’ünde (%6.5) opere mide (Billroth II) saptanırken 132’sinde (%61) anemiyi açıklayacak anlamlı endoskopik patoloji bulunamadı. Kadın hastalarda yapılan 331 gastroskopi işleminin 3’ünde (%0.9) özofagus varisi, 22’sinde (%6.6) ciddi eroziv gastrit, 11’inde (%3.3) gastrik ülser, 2’sinde (%0.6) mide kanseri, 11’inde (%3.3) duodenal ülser, 14’ünde (%4.2) duodenit, 1’inde (%0.3) angiodisplazi, 2’sinde (%0.6) opere mide (Billroth II) mevcuttu. Kadın hastaların 265’inde (%80) anlamlı gastroskopik patoloji saptanamadı. Hastalar 50 yaş altı ve 50 yaş ve üzeri diye ikiye ayrılıp incelendiğinde gastroskopik olarak saptanan patolojiler Tablo 3’de verilmektedir. Elli yaş altı 225 hastada anemi nedeniyle yapılan gastroskopik incelemelerin 1’inde (%0.4) özofagus varisi, 13’ünde (%5.8) ciddi eroziv gastrit, 5’inde (%2.2) gastrik ülser, 2’sinde (%0.9) mide kanseri, 6’sında (%2.7) duodenal ülser, 13’ünde (%5.8) duodenit, 1’inde (%0.4) opere mide (Billroth II) saptanırken, 184’ünde (%81) anlamlı patoloji saptanmadı. Elli yaş ve üzeri 320 hastada yapılan gastroskopik işlemlerin 6’sında (%1.9) özofagus varisi, 31’inde (%9.7) ciddi eroziv gastrit, 13’ünde (%4.1) gastrik ülser, 8’inde (%2.5) mide kanseri, 19’unda (%5.9) duodenal ülser 12’sinde (%3.8) duodenit, 3’ünde (%0,9) angiodisplazi, 15 inde (%4.7) opere mide (Billroth II) bulunurken geri kalan 213 (%66) hastada anemi yönünden anlamlı patoloji yoktu. Anemi tetkik nedeniyle kolonoskopi istenen 398 hastanın 171’i (%43) erkek ve 227’si (%57) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 56.9±15.7 (17-87) yıl idi. Değerlendirilen 398 kolonoskopi işleminin 237’sinde (%59.5) normal kolonoskopik bulgular, 86’sında (%21.6) kolon polipleri, 13’ünde (%3.3) kolon kanseri, 8’inde (%2) inflamatuvar barsak hastalığı, 1’inde (%0,3) angiodisplazi, 1’inde (%0,3) soliter rektal ülser ve 52’sinde (%13.1) hemoroid saptandı. Kolonoskopide saptanan patolojiler Tablo 4’de özetlenmiştir. Cinsiyete göre bakıldığında erkek hastalara yapılan 171 kolonoskopi işleminin 86’sında (%50.3) normal kolonoskopik bulgular, 51’inde (%29.8) kolon polipleri, 7’sinde (%4.1) kolon kanseri, 3’ünde (%1.8) inflamatuvar barsak hastalı-ğı, 1’inde (%0.6) angiodisplazi, 23’ünde (%13.5) hemoroid saptandı. Kadın hastalara yapılan 227 kolonoskopi işleminin 151’inde (%59.5) normal kolonoskopik bulgular, 35’inde (%15.4) kolon polipleri, 6’sında (%2.6) kolon kanseri, 5’inde (%2.2) inflamatuvar barsak hastalığı, 1’inde (%0.3) soliter rektal ülser ve 29 hastada (%12.8) hemoroid saptandı. Kolonoskopide saptanan lezyonların cinsiyete göre dağılımı Tablo 5’de gösterimektedir. Yaşa göre bakıldığında (Tablo 6) 50 yaş altı 127 kolonoskopi işleminin 99’unda (%78) normal kolonoskopik bulgular, 9’unda (%7.1) kolon polipleri saptandı. Bu 50 yaş altı hasta grubunda kolon kanseri, angiodisplazi ve soliter rektal ülser saptanmazken 3 hastada (%2.4) inflamatuvar barsak hastalığı ve 16 hastada (%12.6) hemoroid saptandı. Elli yaş ve üzeri 271 hastaya yapılan kolonoskopi iş-lemlerinin 138’inde (%50.9) normal kolonoskopik bulgular, 77’sinde (%28.4) kolon polipleri, 13’ünde (%4.8) kolon kanseri, 5’inde (%2) inflamatuvar barsak hastalığı, 1’inde (%0.4) angiodisplazi, 1’inde (%0.4) soliter rektal ülser ve 36’sında (%13.3) hemoroid saptandı. Kolon polipleri ve kanser birlikte ele alındığında hastaların %25’inde (99 hastada) neoplastik lezyon saptandığı görüldü. Kadın hastaların %18’inde neoplastik lezyon saptanırken erkek hastaların %34’ünde neoplastik lezyon bulundu. Elli yaş altı hastalarda sadece %7.1 oranında neoplastik lezyon (hepsi polip) saptanırken, elli yaş ve üzerinde bu oran yine %34’e çıkıyordu.
Tartışma
Demir eksikliği anemisi en sık görülen anemi türüdür ve dünyada 2 milyara yakın kişide görüldüğü tahmin edilmektedir (7). Premenopozal kadınlarda en sık sebep menstruasyon ile kayıp iken, erkeklerde ve postmenopozal kadınlarda gastrointestinal sistemden kayıp en önemli sebeptir (2,3). Demir eksikliği anemisi olan hastalarda etiyolojik neden endoskopik yöntemlerle %76.1 hastada saptanabilmektedir (8). Ülkemizde yapılmış bir çalışmada anemisi olan erkek ve postmenopozal kadınların üçte ikisinde endoskopik yöntemlerle sebep olabilecek lezyon saptandığı bildirilmiştir (9). Kadın hasta ağırlıklı ve ortalama yaş 43 olan başka bir çalışmada hemoroid hariç anemi yapabilecek endoskopik lezyon saptanma oranı %18.6 bulunmuştur (10). Bizim çalışmamızda gastroskopi yapılan hastaların %27.2’sinde özofagus varisi, ciddi eroziv gastrit, gastroduodenal ülser, mide kanseri, angiodisplazi ve geçirilmiş mide ameliyatı gibi anemiyi açıklayabilecek patoloji saptandı. Bu oran kadın hastalarda %20, erkek hastalarda %39 olarak; 50 yaş altı hastalarda %19, 50 yaş üstü hastalarda %34 olarak bulundu. Anemi nedeniyle kolonoskopi yapılan hasta grubumuzda hemoroid saptanan hastalar da dahil edildiğinde %40.5 hastada anemiye sebep olabilecek patoloji saptandı. Bu oran kadın hastalarda %33.5, erkek hastalarda %49.7 olarak; 50 yaş altı hastalarda %22, 50 yaş üstü hastalarda %49.1 olarak bulundu. Rakamlar literatüre göre düşük görünmekle birlikte çalışmamızda gastroskopi ve kolonoskopi sonuçları ayrı ayrı değerlendirildi. Aynı hastaya hem gastroskopi hem kolonoskopi yapıldığında anemi yapabilecek patoloji saptama olası-lığı artacaktır. Ayrıca 50 yaş üzeri hasta grubu ile erkek hasta grubunda saptanan patolojilerin oranı literatüre benzerdir. Gelişmiş ülkelerde demir eksikliği anemisi nedeni ile yapılan endoskopik işlemlerle malignite bulma oranı %6 ile %11.2 arasında değişmektedir (6,11). Ülkemizde yapılan bir çalış-mada demir eksikliği anemisi olan hastalarda gastroskopide malignite saptanma sıklığı %0.9 kolonoskopi yapılan hastalarda %4.7 olarak bildirilmiştir. Yine bu çalışmada kolonoskopide polip saptanma sıklığı %45’dir (12). Bizim çalışmamızda malignite saptanma oranı gastroskopide %1.8, kolonoskopide %3.3 olarak bulundu. Kolonoskopide polip saptama sıklığımız ise %21.6’dır. Bu oranlar ülkemizdeki çalışmaya benzer iken yabancı çalışmadakinden düşüktür. Erkek hastalarda mide kanseri %3.7, kolon kanseri %4.1 oranındayken, kadın hastalarda mide kanseri %0.6, kolon kanseri %2.6 oranında bulunmuştur. Sağlık Bakanlığının kanser istatistiklerine göre hem mide hem kolon kanseri erkek popülasyonda daha sıktır (13). Elli yaş altı hastalarda mide kanseri saptanma oranı %0.9 iken, 50 yaş üzerinde %2.5’e çıkmaktadır. Kolon kanseri saptanma oranı 50 yaş altında sıfır iken 50 yaş ve üzerinde %4.8 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar da uluslararası kılavuzlarda da önerildiği üzere 50 yaş üzeri hasta popülasyonunda malignite açısından tarama yapmanın uygun yaklaşım olacağını göstermektedir (14,15). Ayrıca anemi nedeniyle kolonoskopi yapılan her dört hastanın birinde neoplastik lezyon (polip veya kanser) saptamış olduğumuzu da tekrar vurgulamak gereklidir. Demir eksikliği anemisi etiyolojisi araştırmak amacıyla yapılan gastroskopi ve kolonoskopi incelemelerinde 50 yaş ve üzeri hastalar ile erkek hasta grubunda anemiyi açıklayacak patoloji saptama oranı daha yüksektir. Malignite tarama için de 50 yaş üstü hasta grubu daha uygun görünmektedir.
Kaynaklar
1. Beutler E, Waalen J. The definition of anemia: what is the lower limit of normal of the blood hemoglobin concentration? Blood 2006;107:1747-50.
2. Provan D. Mechanism and management of iron deficiency anemia. Br J Haematol 1999;105(Suppl 1):19-26.
3. Kepczyk T, Kadakia SC. Prospective evaluation of gastrointestinal tract in patients with iron-deficiency anemia. Dig Dis Sci 1995;40:1283-9.
4. Hardwick RH, Armstrong CP. Synchronous upper and lower gastrointestinal endoscopy is an effective meth¬od of investigating iron-deficiency anemia. Br J Surg 1997;84:1725-8.
5. Looker AC, Dalman PR, Carroll MD, et al. Prevalance of iron deficiency anemia in United States. JAMA 1997;277:973-6.
6. James MW, Chen C-M, Goddard WP, et al. Risk factors for gastrointestinal malignancy in patients with iron-deficiency anaemia. Eur J Gastroenterol Hepatol 2005;17:1197-203.
7. DeMaeyer E, Adiels-Tegman M. The prevalence of anaemia in the world. World Health Stat Q. [Comparative Study]. 1985;38:302-16.
8. Milano A, Balatsinou C, Filippone A, et al. A prospective evaluation of iron deficiency anemia in the GI endoscopy setting: Role of Standard endoscopy, videocapsule endoscopy, and CT-enteroclysis. Gastrointest Endosc 2011;73:1002-8.
9. Kurtoğlu E, Kayaçetin E, Uğur A. Demir Eksikliği Anemisi Saptanan Erkeklerde ve Postmenapozal Kadınlardaki Alt ve Üst Gastrointestinal Sistem Bulguları. MN Klinik Bilimler & Doktor 2004;10(3):251-4
10. Serefhanoglu S, Buyukasik Y, Emmungil H, et al. Identification of clinical and simple laboratory variables predicting responsible gastrointestinal lesions in patients with iron deficiency anemia. Int J Med Sci 2010;28:30-8.
11. Ioannou GN, Rockey DC, Bryson CL, Weiss NS. Iron deficiency and gastrointestinal malignancy: A population-based cohort study. Am J Med 2002;113:276-80.
12. Ünal ÜH, Fidan C, Korkmaz M, Selçuk H. Demir eksikliği olan hastalarda gastrointestinal sistem endoskopi bulguları. Akademik Gastroenteroloji Dergisi 2012; 3:113-6.
13. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı Kanser İstatistikleri; kanser.gov.tr
14. Appropriate use of gastrointestinal endoscopy. A consensus statement from the American Society for Gastrointestinal Endoscopy. Gastrointest Endosc 2000:52(6):831-7.
15. Goddard AF, James MW, McIntyre AS, Scott BB on behalf of the BSG. Guidelines for the management of iron deficiency anemia. 2005 Available at: http://www.bsg.org.uk/pdf word-does/iron_def.pdf
Tübitak Ulakbim Crossreff Doi
Web Tasarım : Turna Tasarım ®
Web Tasarım
: Turna Tasarım ®
X
Üye Girişi
Şifremi Unuttum Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Şifremi Gönder
Giriş Yap Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Üye Ol
Şifremi Unuttum Giriş Yap Aktivasyon Linki Gönder
X
Aktivasyon Linki Gönder
Giriş Yap Üye Ol Şifremi Unuttum