Nisan 2025 / (30 - 1)
Gastrik fundus’un nadir misafirleri: Vaka serisi
Yazarlar
Mehmet KAPAN1, Etibar MAMMADOV1, Nejla KÜÇÜK1, Murat BAŞARAN2, Mehmet Suat YALÇIN2, Burak ÖZŞEKER1
Kurumlar
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1Gastroenteroloji Bilim Dalı, Muğla
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2Gastroenteroloji Kliniği, Muğla
Özet
Gastrik divertiküller, mide duvarından dışa doğru uzanan kese şeklindeki oluşumlardır ve oldukça nadir görülürler. Çoğu vaka asemptomatik olup, genellikle rastlantısal olarak endoskopik veya radyolojik incelemeler sırasında tespit edilir. Ancak bazı hastalarda dispepsi, yutma güçlüğü, karın ağrısı ve nadiren gastrointestinal kanama gibi semptomlar görülebilir. Bu vaka serisinde, gastrik fundus divertikülü tanısı alan üç hasta sunulmuştur. İlk hasta, dört aydır devam eden dispepsi şikayetleri nedeniyle değerlendirildi ve gastroskopi sırasında fundal divertikül tespit edildi. İkinci hasta, iki yıldır süren yutma güçlüğü nedeniyle incelendi ve yaklaşık 4 mm çapında bir fundal divertikül saptandı. Üçüncü hasta, malignite taraması için yönlendirildiğinde gastroskopide mide fundusunda divertiküler yapı bulundu. Tüm vakalarda divertiküller asemptomatik olup, konservatif yönetim tercih edilmiştir. Gastrik divertiküllerin genellikle tedavi gerektirmediği, ancak komplikasyon gelişimi durumunda cerrahi müdahalenin gerekebileceği vurgulanmaktadır. Bu vaka serisi, nadir görülen gastrik fundus divertiküllerinin tanı ve yönetimikonusundaki farkındalığı artırmayı amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler
Gastroskopi, divertikül, kanama
Giriş
Gastrik divertikül, mide duvarından çıkıntı yapan kese şeklindeki yapılar olarak tanımlanır. Gastrointestinal divertiküller arasında nadir görülürler (1). Tüm gastrointestinal divertiküllerin yaklaşık %0,01-0,11’ini oluşturdukları tahmin edilmektedir (2). Genellikle asemptomatik kalırlar; ancak bazen gastroözofageal reflü, dispepsi, karın ağrısı, bulantı, kanama ve perforasyon gibi spesifik olmayan semptomlara neden olabilirler. Bu durum da rastlantısal olarak endoskopiler veya radyolojik incelemeler sırasında tespit edilmelerine yol açar (3). Tanı sürecinde özofagogastroduodenoskopi (EGD), baryumlu radyografiler ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır (2). Tedavi yaklaşımı çok yönlüdür ve mevcut semptomlara ve altta yatan herhangi bir komplikasyonun varlığına bağlıdır. Çalışmanın amacı, literatürde yeterince araştırılmamış olan bu tür vakaların klinik özelliklerini ve yönetimini inceleyerek klinisyenlerin farkındalığını artırmaktır.
Olgu
<b>OLGU 1 </b><br>Altmış yaşında erkek hasta, yaklaşık dört aydır devam eden dispeptik şikâyetler nedeniyle tarafımıza başvurdu. Hastanın öyküsünde bilinen hipertansiyon (HT) ve tip 2 diabetes mellitus (DM) tanıları mevcut olup, bu hastalıklar için medikal tedavi almakta idi. Hastanın mevcut dispeptik semptomları optimal medikal tedavi kullanımına rağmen devam ediyordu. Fizik muayenesinde belirgin bir patoloji saptanmadı ve laboratuvar tetkikleri normal sınırlar içerisinde bulundu. Üst gastrointestinal sistemin değerlendirilmesi amacıyla yapılan gastroskopide gastrik fundus bölgesinde divertiküler bir yapı tespit edildi. Bu bulgu doğrultusunda, hastaya gastrik fundus divertikülü tanısı konuldu (Resim 1). Yaşam tarzı değişikliği ile birlikte semptomları kontrol altına alınan hastada divertiküle bağlı semptom olmaması nedeniyle hasta takibe alındı. Hastadan yazılı olarak bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır. <br><br><b>OLGU 2</b><br>Seksen yaşında kadın hasta, yutma güçlüğü nedeniyle tarafımıza başvurdu. Hastanın öyküsünde bilinen koroner arter hastalığı, hipertansiyon mevcut olup, bu hastalık için uzun süredir medikal tedavi almakta idi. Hasta şikayetlerinin yaklaşık 2 senedir sürdüğünü belirtmekteydi. <br><br><b>OLGU 3</b><br>Elli altı yaşında erkek hasta, psöriatik artrit ve kronik böbrek hastalığı nedeniyle romatoloji polikliniğinde takip edilmekteydi. Hastanın son kontrollerinde istemsiz ve anlamlı kilo kaybı saptanması üzerine tarafımıza malignite taraması amacıyla gastroskopi ve kolonoskopi planlamak üzere yönlendirildi. Fizik muayenesinde belirgin bir patoloji saptanmazken, laboratuvar tetkiklerinde kreatin ve üre yüksekliği ile birlikte inflamatuvar belirteçlerde hafif artış gözlendi. Üst gastrointestinal sistem değerlendirmesi için yapılan gastroskopide, mide fundusunda divertiküler bir yapı tespit edildi (Resim 3). Kolonoskopi normal izlendi. Mevcut durumu psöriatik artrit aktivasyonuna bağlandı. Fundal divertiküle bağlı semptom olmaması nedeniyle hasta takibe alındı. Hastadan yazılı olarak bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır.
Tartışma
Gastrik divertiküller, gastrointestinal sistemde nadir görülen anormallikler arasında yer almakta olup, tüm gastrointestinal divertiküllerin yaklaşık %0,04–%0,1’ini oluşturur (3). Gastrik fundus lokalizasyonlu divertiküller ise bu grubun daha da azınlığını temsil eder (4). Literatüre bakıldığında, çoğu vakanın asemptomatik olduğu ve tesadüfen tanı aldığı bildirilmektedir (5). Gastrik fundus divertikülleri genellikle asemptomatik olmakla birlikte, bazı hastalarda dispepsi, üst abdominal ağrı, bulantı veya nadiren gastrointestinal kanama gibi semptomlara yol açabilir (6). Tanı aşamasında üst gastrointestinal endoskopi, üst GIS seri grafileri ve abdominal bilgisayarlı tomografi kullanılabilir. Endoskopi tanıda en hassas yöntem olarak öne çıkmıştır (7). Gastrik divertiküller yapısal olarak konjenital ve akkiz olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Konjenital divertiküller genellikle fundus bölgesinde bulunur ve tüm duvar katmanlarını içerir. Akkiz divertiküller ise peptik ülser hastalığı, inflamatuvar durumlar veya önceki cerrahi müdahaleler sonrası gelişir. Gastrik divertiküller çoğu zaman konservatif olarak izlenir ve semptomsuz vakalarda herhangi bir tedavi gerektirmez. Ancak komplikasyon gelişimi durumunda cerrahi müdahale gerekebilir. Vaka serimizde hastalarımız asemptomatik olması nedeniyle konservatif izlem kararı verilmiştir. Gastrik divertiküllerin nadir ancak ciddi komplikasyonları arasında kanama, perforasyon ve malign dönüşüm riski yer almaktadır. Literatüre göre, malign dönüşüm riski düşük olmakla birlikte, semptomatik vakalarda yakın takip önerilmektedir. <br><br>Bu başlıklar çerçevesinde vaka serimiz, gastrik fundus divertiküllerinin tanı ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesine katkı sağlamaktadır. <br><br><b>Çıkar Çatışması Beyanı:</b> Yazarlar herhangi bir çıkar çatışması olmadığını beyan ederler. <br><b>Finans Beyanı: </b>Yazarlar bu çalışmanın herhangi bir finansal destek almadığını beyan ederler.
Kaynaklar
1. Palmer ED. Gastric diverticula. Int Abstr Surg. 1951;92(5):417-28. <br>2. Rashid F, Aber A, Iftikhar SY. A review on gastric diverticulum. World J Emerg Surg. 2012;7(1):1. <br>3. Akkari I, Mraiedha MH, Jemni I, et al. Gastric diverticula as a diagnostic and therapeutic challenge: Case report and review of literature. Int J Surg Case Rep. 2020;70:93-5. <br>4. Morris PD, Allaway MGR, Mwagiru DK, Sinclair JB, Hollands M. Gastric diverticulum: a contemporary review and update in management. ANZ J Surg. 2023;93(12):2828-32 <br>5. Mohan P, Ananthavadivelu M, Venkataraman J. Gastric diverticulum. CMAJ. 2010;182(5):E226. <br>6. Shah J, Patel K, Sunkara T, et al. Gastric Diverticulum: A Comprehensive Review. Inflamm Intest Dis. 2019;3(4):161-6. <br>7. Schramm D, Bach AG, Zipprich A, Surov A. Imaging findings of gastric diverticula. ScientificWorldJournal. 2014;2014:923098