Ağustos 2013 / (21 - 2)
İskemik kolitin nadir bir nedeni: Buerger’s hastalığı
Yazarlar
Ferdane SAPMAZ
1, İsmail Hakkı KALKAN
1
, Sefa GÜLİTER
1
, Pınar ATASOY
2
Kurumlar
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi,
1
Gastroenteroloji Bilim Dalı, 2
Patoloji Ana Bilim Dalı, Kırıkkale
Özet
Buerger’s hastalığı ya da diğer adıyla tromboanjitis obliterans etkilenen damarlarda tromboz ve rekanalizasyonlarla giden bir hastalık olup, arter ve
süperfisyal venlerde segmental okluzif ve multipl inflamatuvar lezyonlarla
karakterizedir. Kolonik etkilenme çok nadir görülmektedir. Burada daha
önce Buerger’s hastalığı tanısı ile takip edilmekte olan hastada gelişen iskemik kolit tablosunu tartışmayı amaçladık.
Anahtar Kelimeler
Buerger’s hastalığı, iskemik kolit, kolon, nadir
Giriş
Buerger’s hastalığı diğer adıyla tromboanjitis obliterans özellikle orta ve küçük çapta arter ve venleri etkileyen nonaterosklerotik, inflamatuvar bir hastalıktır. Daha çok ekstremite
arter ve venlerini etkilemektedir. İntestinal tutulum çok nadir
olarak gözlenmektedir, genellikle de ince barsaktaki vasküler
yapılar etkilenmektedir. Kolonik tutulum ise vaka sunumları
halinde bildirilmiştir. Kliniğimize Buerger hastalığının nadir
bir tutulum lokalizasyonuyla başvurması nedeniyle olgumuzu sunmayı uygun bulduk.
Olgu
Buerger’s hastalığı, özellikle genç, sigara içici erkeklerin hastalığı olarak gözlenmektedir. Bu hastalıkta genellikle ekstremitelerin orta ve küçük çaplı arter ve venleri etkilenmektedir.
Ana semptom etkilenen bölgede ağrıdır. Hasta bölgede kan
akımında progresif bir azalma ile birlikte gangrene giden bir
süreç yaşanabilmektedir.
Tromboanjitis obliterans tanısı klinik semptomlar ışığında
konabilmekte ve 5 kriter baz alınmaktadır; sigara içim öyküsü, 50 yaşından önce başlangıç, infrapopliteal arteriyel okluzif hastalık, flebitis migrans ve sigara dışında diğer aterosklerotik risk faktörlerinin yokluğu.
Hastalığın tanısında spesifik bir laboratuvar tetkiki bulunmamaktadır. Biyopsi ve doku örnekleri hastalığın tanısının
konmasında çok az yardımcı olabilmektedir. Çünkü nadir biyopside hastalık için spesifik faz ve bulgulara rastlanmaktadır
(1). Hastalığın akut fazında damar duvarının tüm katlarında
akut bir inflamasyon söz konusu iken, subakut fazda arter ve
venlerde ilerleyici ve okluzif bir trombüs organizasyonu, kronik fazda ise rekanalizasyon, medial ve adventisyal fibrozis
gerçekleşmektedir (2). Benzer histopatolojik bulgular diğer
otoimmün hastalıklarda da görülebileceğinden, ayırıcı tanı-nın yapılması önem taşımaktadır.
Geniş arteriyel oklüzyon ve sonucunda ortaya çıkan tirbüşon
şeklinde kollateral damarlar spesifik anjiografik bulgu olarak
karşımıza çıkmaktadır, ancak bu bulgu patognomonik değildir.
Buerger’s hastalığında gastrointestinal etkilenme çok çok nadir olarak gözlenmiştir. Bugüne kadar 29 olgunun Buerger’s
hastalığına bağlı gastrointestinal semptom nedeni ile değerlendirildiği bildirilmektedir (3). Gastrointestinal etkilenme
herhangi bir dönemde gerçekleşebilmekle birlikte, genellikle
hastalığın ilerleyen dönemlerinde gözlenmektedir. Mezenter
damarların etkilenmesi, ciddi periferal vasküler hasar olduktan sonra meydana gelmektedir. Gastrik, kolonik, çölyak ve
mezenterik arteler veya bunların daha küçük dalları etkilenebilmektedir.
Bugüne kadar bizim vakamızda olduğu gibi kolonik Buerger’s
hastalığı olan sadece 6 olgu bildirilmiş ve bunlardan sadece
3’ünde medikal tedavi ile iyileşme sağlanabilmiştir (4).
Özetle, Buerger’s hastalığında gastrointestinal etkilenmenin
tanısı oldukça zor konabilmekte ve kötü prognozla sonuçlanabilmektedir. Özellikle daha önce tromboanjitis obliterans
tanısı bulunan hastalarda gastrointestinal semptom varlığında
erken tanının intestinal obstrüksiyon ve gangren formasyonunu önlemede ne kadar önemli olduğu unutulmamalıdır.
Tartışma
Buerger’s hastalığı, özellikle genç, sigara içici erkeklerin hastalığı olarak gözlenmektedir. Bu hastalıkta genellikle ekstremitelerin orta ve küçük çaplı arter ve venleri etkilenmektedir.
Ana semptom etkilenen bölgede ağrıdır. Hasta bölgede kan
akımında progresif bir azalma ile birlikte gangrene giden bir
süreç yaşanabilmektedir.
Tromboanjitis obliterans tanısı klinik semptomlar ışığında
konabilmekte ve 5 kriter baz alınmaktadır; sigara içim öyküsü, 50 yaşından önce başlangıç, infrapopliteal arteriyel okluzif hastalık, flebitis migrans ve sigara dışında diğer aterosklerotik risk faktörlerinin yokluğu.
Hastalığın tanısında spesifik bir laboratuvar tetkiki bulunmamaktadır. Biyopsi ve doku örnekleri hastalığın tanısının
konmasında çok az yardımcı olabilmektedir. Çünkü nadir biyopside hastalık için spesifik faz ve bulgulara rastlanmaktadır
(1). Hastalığın akut fazında damar duvarının tüm katlarında
akut bir inflamasyon söz konusu iken, subakut fazda arter ve
venlerde ilerleyici ve okluzif bir trombüs organizasyonu, kronik fazda ise rekanalizasyon, medial ve adventisyal fibrozis
gerçekleşmektedir (2). Benzer histopatolojik bulgular diğer
otoimmün hastalıklarda da görülebileceğinden, ayırıcı tanı-nın yapılması önem taşımaktadır.
Geniş arteriyel oklüzyon ve sonucunda ortaya çıkan tirbüşon
şeklinde kollateral damarlar spesifik anjiografik bulgu olarak
karşımıza çıkmaktadır, ancak bu bulgu patognomonik değildir.
Buerger’s hastalığında gastrointestinal etkilenme çok çok nadir olarak gözlenmiştir. Bugüne kadar 29 olgunun Buerger’s
hastalığına bağlı gastrointestinal semptom nedeni ile değerlendirildiği bildirilmektedir (3). Gastrointestinal etkilenme
herhangi bir dönemde gerçekleşebilmekle birlikte, genellikle
hastalığın ilerleyen dönemlerinde gözlenmektedir. Mezenter
damarların etkilenmesi, ciddi periferal vasküler hasar olduktan sonra meydana gelmektedir. Gastrik, kolonik, çölyak ve
mezenterik arteler veya bunların daha küçük dalları etkilenebilmektedir.
Bugüne kadar bizim vakamızda olduğu gibi kolonik Buerger’s
hastalığı olan sadece 6 olgu bildirilmiş ve bunlardan sadece
3’ünde medikal tedavi ile iyileşme sağlanabilmiştir (4).
Özetle, Buerger’s hastalığında gastrointestinal etkilenmenin
tanısı oldukça zor konabilmekte ve kötü prognozla sonuçlanabilmektedir. Özellikle daha önce tromboanjitis obliterans
tanısı bulunan hastalarda gastrointestinal semptom varlığında
erken tanının intestinal obstrüksiyon ve gangren formasyonunu önlemede ne kadar önemli olduğu unutulmamalıdır.
Kaynaklar
1. Magalhaes Ede P, Trevisan M, Mochizuki M, et al. Intestinal ischemia
as a single manifestation of thromboangiitis obliterans: a case report.
Angiology 2005; 56: 789-92.
2. Kobayashi M, Nishikimi N, Komori K. Current pathological and clinical
aspects of Buerger’s disease in Japan. Ann Vasc Surg 2006; 20: 148-56.
3. Cordobès Gual J, Riera Vázquez R, Merino Mairal O, et al. Buerger’s
disease with intestinal ischemic involvement. An Med Interna 2005; 22:
235-7.
4. Kobayashi M, Kurose K, Kobata T, et al. Ischemic intestinal involvement
in a patient with Buerger disease: case report and literature review. J
Vasc Surg 2003; 38: 170-4.