- Ana Sayfa
- Sayılar
- Ağustos 2013
- Hepatik kitle ile prezente olan, ERCP ile ekstraksiyonu yapılan Fasciola
hepatica: olgu sunumu ve literatürün gözden geçirilmesi
Ağustos 2013 / (21 - 2)
Hepatik kitle ile prezente olan, ERCP ile ekstraksiyonu yapılan Fasciola
hepatica: olgu sunumu ve literatürün gözden geçirilmesi
Yazarlar
Ahmet UYANIKOĞLU
1
, Kadir DEMİR
2
, Filiz AKYÜZ
2
, Fatih ERMİŞ
3, Fatih BEŞIŞIK
2
, Güngör BOZTAŞ
2
Kurumlar
1
Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Şanlıurfa
2
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Şanlıurfa
3
Düzce Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Düzce
Özet
Fasciola hepatica infeksiyonu ülkemizin bazı bölgelerinde endemik olarak
rastlanan bir karaciğer trematodudur. Klinik bulgular nonspesifik olup; karın
ağrısı, sağ üst kadranda hassasiyet şeklinde olabilir. Laboratuvarda eozinofili, karaciğer enzimlerinin yükselmesi, pozitif seroloji görülür. Görüntüleme
yöntemlerinde karaciğerde çok sayıda nodüller ve safra yollarında dilatasyon
görülür. Triclabendazol hepatik ve biliyer fazda etkilidir. Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi ile canlı Fasciola hepaticaların biliyer kanaldan
uzaklaştırılması ile de tedavi edilir. Burada karaciğerde kitle nedeniyle tetkik
edilen, safra yollarında dilatasyona neden olan ve endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi ile tedavi edilen fasciola hepaticalı genç bayan olgusu
sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler
Fasciola hepatica, eozinofili
Giriş
Fasciola hepatica (FH) zoonotik, parazitik infeksiyonu olup
dünyada yaygın olarak Güney ve Orta Amerika, Afrika, Asya,
Ortadoğu, Avusturalya ve Çin’de görülür. Güneydoğu Akdeniz ve ülkemizin bazı bölgelerinde endemik olarak rastlanan
bir karaciğer trematodudur. Koyun ve sığırları infekte etmekle birlikte, bazen insanlarda tesadüfi konakçı olabilmektedir.
FH’nın neden olduğu karaciğer infeksiyonuna fasiliozis denilir (1-5).
Klinik belirtileri nonspesifiktir. Karın ağrısı, ateş, eozinofili,
karaciğer enzimlerinin yükselmesi en yaygın semptom ve
bulgulardır. FH serolojik testleri tüm hastalarda pozitiftir
(1,2). Ultrasonografide (USG) karaciğerde multipl hipoekoik
nodüller ve parankimal heterojenite görülür (6). Hepatik fazda bilgisayarlı tomografi (BT) ve magnetik rezonans görüntülemede (MRG) mikroabselere benzer multipl nodüler lezyonlar, coğrafi görünüm en önemli bulgularıdır. Biliyer fazda ise
endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP)’de distal
koledokta küçük lineer dolum defektleri en önemli bulgusudur (7,8).
Karaciğerde kitle nedeniyle tetkik edilen hastada tesbit edilen, safra yollarında dilatasyona neden olduğu için biliyer fazda ERCP yapılan FH vakası sunulmuştur.
Olgu
Fasciola hepaticainfeksiyonu endemik bölgeler dışında nadir görülür. Türkiye’de sık olduğu bildirilmiştir (9). Dünyada Güneydoğu Akdeniz bölgesi endemik bölgelerdendir.
Ülkemizde özellikle hayvancılıkla uğraşılan bölgelerde,
Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde sıktır.
Mersin yöresinde yapılan bir çalışmada seropozitiflik oranı
%0,79 olarak bildirilmiştir. Mersin bölgesinin hipoendemik
olduğu, aile hikayesi olanlarla olmayanlar arasında seroprevalans arasında fark olmadığı bildirilmiştir (1, 9, 10). Tümör şüphesi ile tetkik edilmiş hastanın hayvancılıkla uğra-şılan bir bölgede yaşıyor olması FH tanısı açısından önemli
olmuştur.
Klasik FH tutulum yeri karaciğer olup hepatik ve biliyer fazda
farklı görünüm ve prezantasyona rastlanır. Akut pankreatite
neden olabilir. 30 hastanın incelendiği bir seride hastaların
24’ü kadın, yaş ortalaması 42,6, 22’si (%73) hepatik fazda, 5
tanesi biliyer fazda, 3 tanesi akut pankreatit ile saptanmıştır
(7). FH hastaları pankreasta kitle, asit, asemptomatik hastada laparoskopik karaciğer biyopsisi ile ve kraniyal tutulum
gibi değişik klinik prezantasyonlarla da görülebilmektedir
(11-15). Hastamız 34 yaşında, kadın idi, başlangıçta hepatik
fazda yakalanmış, medikal tedavi verilmiş; bize müracaat etti-ğinde ise biliyer fazda idi ve hastaya bu safhada ERCP yapılarak safra yolları temizlendi.
Hastalarda semptom ve bulgular nonspesifiktir. Karın ağrısı
ve sağ üst kadranda hassasiyet en sık semptom ve bulgudur.
Diare, bulantı-kusma, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, ka-şıntı, gece terlemesi, öksürük, pika, anemi, lökositoz, serum
IgE ve sedimantasyon yüksekliği görülebilen diğer semptom
ve bulgulardır (1, 3, 7, 16). Hastamızda iştahsızlık, sağ üst
kadranda ağrı, bulantı-kusma ve 1 yılda 6 kilo zayıflama şikayetleri mevcuttu ve bu şikayetler nonspesifikti. Eozinofili ve
karaciğer enzimlerinde yükseklik en sık saptanan laboratuvar
bulgulardır (7, 17, 18). Eozinofilik lökositozun lösemiyi taklit decek düzeylere kadar yükselebileceği bildirilmiştir (19).
Hastada başlangıçta 2 katı bulan transaminaz yüksekliği ve
eozinofili tanı açısından uyarıcı olmuştur.
Tanı için tüm hastalarda serolojik testlerin pozitif olduğu bildirilmiştir (2). FH’li ve sağlıklı kişilerde Echinococcus granulosisindirekt immünfloresans testinin pozitif saptanabildiği
bildirilmiştir (20). FH indirekt serum hemaglütinasyon, indirekt immünfloresans, ELISA yöntemleri ile araştırılabilir (1,
17, 21). Duodenal aspiratta ve gaitada FH yumurtası saptanması, her hastada mümkün olmamaktadır (22). Hastamızda
ilk müracaat ettiği merkezde tanıda serolojik testi pozitif, duodenal aspiratta ve gaitada FH yumurtası saptanmıştı.
Fizik muayene ve laboratuvar testlerinden sonra ilk yapılacak
tanı testi abdominal USG’dir. Başlangıç döneminde USG bulguları nonspesifiktir (8). USG’de multipl hipoekoik nodül ve
parankimde heterojenite görülür (6). Kontrastlı USG hepatik
fasioliaziste tanı ve takipte daha yararlı olabilir (23). BT’de
subkapsüler, prebiliyer veya periportal lineer veya dallanma
gösteren, mikroabselere benzer hipodens nodüller görülür
(6, 24), MRG karaciğer parankimal tutulumu ve hemorajik
lezyonları BT’den daha iyi gösterir. Biliyer fazda safra yollarındaki dilatasyonu göstermede USG ve MR kolanjiyografi
daha kullanışlıdır. Görüntüleme yöntemlerinin kombine kuulanılmasının ve ELISA ile FH konfirmasyonunun erken tanı
için yardımcı olabileceği bildirilmiştir (8). Hastada USG’de
heterojenite, MRG’de ve BT’de karaciğer parankiminde yer
yer hiperintens coğrafi dağılımlı alanlar izlenmiştir.
Triclabendasole 10 mg/kg tek doz 2-4 hafta sonra tekrar
(1,16), 2 gün triclabendasole 10 mg/kg (3), bithionol (2), albendazole (11) medikal tedavide kullanılan ilaçlardır. Hastamızda triclabendasole 10 mg/kg, 2 gün tedavi uygulanmıştır.
Medikal tedavi sonrası hastanın karın ağrısı şikayeti devam
etmiş, karaciğer enzimleri normal sınıra gerilemiştir. Eozinofili gerilemesine rağmen ERCP için müracaat ettiği dönemde
normal sınırlarda değildi.
Biliyer fazda, kolestaza neden olduğunda tanı ve tedavide
ERCP kolayca uygulanmaktadır. Ortak biliyer kanal obstrüksiyonuna bağlı sarılık nadir görülen bir durumdur. USG ve
BT biliyer dilatasyonu gösterir, ancak ayırıcı tanı imkanı sağ-lamaz. ERCP FH varlığını gösterir (25, 26). ERCP’de distal
koledokta küçük lineer dolum defekti ana bulgudur. Hepatik fazda triclabendazol, biliyer fazda triclabendazol ve canlı
FH’nın ERCP ile biliyer kanaldan uzaklaştırılması esastır (7).
Fasioliazisin neden olduğu akut kolanjitin cerrahi olarak tanı
konulduğu ve tedavi edilebildiği, tedavide kolesistektomi,
koledokotomi, T-tüp drenaj uygulandığı bildirilmiştir (27). Hastaya başlangıçta medikal tedavi verilmiş, tedaviden kısmen yararlanmış, ancak safra yollarında FH saptanınca ERCP
ile safra yolları temizlenmiştir.
Fasciola hepaticainfeksiyonu özellikle endemik bölgelerde
yaşayan, eozinofilisi olan, görüntüleme yöntemlerinde karaciğerde coğrafi görünüm, heterojenite, nodüler görünüm ve
safra yollarında dilatasyon saptanan hastalarda ayırıcı tanıda
akla gelmelidir. Tedavide hepatik fazda triclabendasole, biliyer fazda triclabendasole ve fasciola hepaticaların ERCP ile
biliyer kanaldan uzaklaştırılması esastır.
Tartışma
Fasciola hepaticainfeksiyonu endemik bölgeler dışında nadir görülür. Türkiye’de sık olduğu bildirilmiştir (9). Dünyada Güneydoğu Akdeniz bölgesi endemik bölgelerdendir.
Ülkemizde özellikle hayvancılıkla uğraşılan bölgelerde,
Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde sıktır.
Mersin yöresinde yapılan bir çalışmada seropozitiflik oranı
%0,79 olarak bildirilmiştir. Mersin bölgesinin hipoendemik
olduğu, aile hikayesi olanlarla olmayanlar arasında seroprevalans arasında fark olmadığı bildirilmiştir (1, 9, 10). Tümör şüphesi ile tetkik edilmiş hastanın hayvancılıkla uğra-şılan bir bölgede yaşıyor olması FH tanısı açısından önemli
olmuştur.
Klasik FH tutulum yeri karaciğer olup hepatik ve biliyer fazda
farklı görünüm ve prezantasyona rastlanır. Akut pankreatite
neden olabilir. 30 hastanın incelendiği bir seride hastaların
24’ü kadın, yaş ortalaması 42,6, 22’si (%73) hepatik fazda, 5
tanesi biliyer fazda, 3 tanesi akut pankreatit ile saptanmıştır
(7). FH hastaları pankreasta kitle, asit, asemptomatik hastada laparoskopik karaciğer biyopsisi ile ve kraniyal tutulum
gibi değişik klinik prezantasyonlarla da görülebilmektedir
(11-15). Hastamız 34 yaşında, kadın idi, başlangıçta hepatik
fazda yakalanmış, medikal tedavi verilmiş; bize müracaat etti-ğinde ise biliyer fazda idi ve hastaya bu safhada ERCP yapılarak safra yolları temizlendi.
Hastalarda semptom ve bulgular nonspesifiktir. Karın ağrısı
ve sağ üst kadranda hassasiyet en sık semptom ve bulgudur.
Diare, bulantı-kusma, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, ka-şıntı, gece terlemesi, öksürük, pika, anemi, lökositoz, serum
IgE ve sedimantasyon yüksekliği görülebilen diğer semptom
ve bulgulardır (1, 3, 7, 16). Hastamızda iştahsızlık, sağ üst
kadranda ağrı, bulantı-kusma ve 1 yılda 6 kilo zayıflama şikayetleri mevcuttu ve bu şikayetler nonspesifikti. Eozinofili ve
karaciğer enzimlerinde yükseklik en sık saptanan laboratuvar
bulgulardır (7, 17, 18). Eozinofilik lökositozun lösemiyi taklit decek düzeylere kadar yükselebileceği bildirilmiştir (19).
Hastada başlangıçta 2 katı bulan transaminaz yüksekliği ve
eozinofili tanı açısından uyarıcı olmuştur.
Tanı için tüm hastalarda serolojik testlerin pozitif olduğu bildirilmiştir (2). FH’li ve sağlıklı kişilerde Echinococcus granulosisindirekt immünfloresans testinin pozitif saptanabildiği
bildirilmiştir (20). FH indirekt serum hemaglütinasyon, indirekt immünfloresans, ELISA yöntemleri ile araştırılabilir (1,
17, 21). Duodenal aspiratta ve gaitada FH yumurtası saptanması, her hastada mümkün olmamaktadır (22). Hastamızda
ilk müracaat ettiği merkezde tanıda serolojik testi pozitif, duodenal aspiratta ve gaitada FH yumurtası saptanmıştı.
Fizik muayene ve laboratuvar testlerinden sonra ilk yapılacak
tanı testi abdominal USG’dir. Başlangıç döneminde USG bulguları nonspesifiktir (8). USG’de multipl hipoekoik nodül ve
parankimde heterojenite görülür (6). Kontrastlı USG hepatik
fasioliaziste tanı ve takipte daha yararlı olabilir (23). BT’de
subkapsüler, prebiliyer veya periportal lineer veya dallanma
gösteren, mikroabselere benzer hipodens nodüller görülür
(6, 24), MRG karaciğer parankimal tutulumu ve hemorajik
lezyonları BT’den daha iyi gösterir. Biliyer fazda safra yollarındaki dilatasyonu göstermede USG ve MR kolanjiyografi
daha kullanışlıdır. Görüntüleme yöntemlerinin kombine kuulanılmasının ve ELISA ile FH konfirmasyonunun erken tanı
için yardımcı olabileceği bildirilmiştir (8). Hastada USG’de
heterojenite, MRG’de ve BT’de karaciğer parankiminde yer
yer hiperintens coğrafi dağılımlı alanlar izlenmiştir.
Triclabendasole 10 mg/kg tek doz 2-4 hafta sonra tekrar
(1,16), 2 gün triclabendasole 10 mg/kg (3), bithionol (2), albendazole (11) medikal tedavide kullanılan ilaçlardır. Hastamızda triclabendasole 10 mg/kg, 2 gün tedavi uygulanmıştır.
Medikal tedavi sonrası hastanın karın ağrısı şikayeti devam
etmiş, karaciğer enzimleri normal sınıra gerilemiştir. Eozinofili gerilemesine rağmen ERCP için müracaat ettiği dönemde
normal sınırlarda değildi.
Biliyer fazda, kolestaza neden olduğunda tanı ve tedavide
ERCP kolayca uygulanmaktadır. Ortak biliyer kanal obstrüksiyonuna bağlı sarılık nadir görülen bir durumdur. USG ve
BT biliyer dilatasyonu gösterir, ancak ayırıcı tanı imkanı sağ-lamaz. ERCP FH varlığını gösterir (25, 26). ERCP’de distal
koledokta küçük lineer dolum defekti ana bulgudur. Hepatik fazda triclabendazol, biliyer fazda triclabendazol ve canlı
FH’nın ERCP ile biliyer kanaldan uzaklaştırılması esastır (7).
Fasioliazisin neden olduğu akut kolanjitin cerrahi olarak tanı
konulduğu ve tedavi edilebildiği, tedavide kolesistektomi,
koledokotomi, T-tüp drenaj uygulandığı bildirilmiştir (27). Hastaya başlangıçta medikal tedavi verilmiş, tedaviden kısmen yararlanmış, ancak safra yollarında FH saptanınca ERCP
ile safra yolları temizlenmiştir.
Fasciola hepaticainfeksiyonu özellikle endemik bölgelerde
yaşayan, eozinofilisi olan, görüntüleme yöntemlerinde karaciğerde coğrafi görünüm, heterojenite, nodüler görünüm ve
safra yollarında dilatasyon saptanan hastalarda ayırıcı tanıda
akla gelmelidir. Tedavide hepatik fazda triclabendasole, biliyer fazda triclabendasole ve fasciola hepaticaların ERCP ile
biliyer kanaldan uzaklaştırılması esastır.
Kaynaklar
1. Hakyemez IN, Aktaş G, Savli H, et al. A Fascioliasis case: a not rare cause
of hypereosinophilia in developing countries, present in developed too.
Mediterr J Hematol Infect Dis 2012; 4: e2012029.
2. Aksoy DY, Kerimoğlu U, Oto A, et al. Fasciola hepatica infection: clinical
and computerized tomographic findings of ten patients. Turk J Gastroenterol 2006; 17: 40-5.
3. Trifina E, Spenger J, Zandieh S, et al. Multiple liver lesions accompanied
by eosinophilia - a case report of fascioliosis. Wien Med Wochenschr
2011; 161: 448-54.
4. Noyer CM, Coyle CM, Werner C, et al. Hypereosinophilia and liver mass
in an immigrant. Am J Trop Med Hyg 2002; 66: 774-6.
5. Periago MV, Valero MA, El Sayed M, et al. First phenotypic description
of Fasciola hepatica/Fasciola gigantica intermediate forms from the human endemic area of the Nile Delta, Egypt. Infect Genet Evol 2008; 8:
51-8.
6. Koç Z, Ulusan S, Tokmak N. Hepatobiliary fascioliasis: imaging characteristics with a new finding. Diagn Interv Radiol 2009; 15: 247-51.
7. Kaya M, Beştaş R, Cetin S. Clinical presentation and management of Fasciola hepatica infection: single-center experience. World J Gastroenterol
2011; 17: 4899-904.
8. Dusak A, Onur MR, Cicek M, et al. Radiological imaging features of
Fasciola hepatica infection - a pictorial review. J Clin Imaging Sci 2012;
2: 2.
9. Sakru N, Korkmaz M, Demirci M, et al. Fasciola hepatica infection in
echinococcosis suspected cases. Turkiye Parazitol Derg 2011; 35: 77-80.
10. Ozturhan H, Emekdaş G, Sezgin O, et al. Seroepidemiology of Fasciola
hepatica in Mersin province and surrounding towns and the role of family history of the Fascioliasis in the transmission of the parasite. Turk J
Gastroenterol 2009; 20: 198-203.
11. Oncu K, Yazgan Y, Kaplan M, et al. An extremely uncommon case of
parasitic infection presenting as eosinophilic ascites in a young patient.
Case Rep Gastroenterol 2011; 5: 139-43.
12. Adachi S, Kotani K, Shimizu T, et al. Asymptomatic fascioliasis. Intern
Med 2005; 44: 1013-5.
13. Lee OJ, Kim TH. Indirect evidence of ectopic pancreatic fascioliasis in a
human. J Gastroenterol Hepatol 2006; 21: 1631-3.
14. Bengisun U, Ozbas S, Sarioglu U. Fascioliasis observed during laparoscopic cholecystectomy. Langenbecks Arch Surg 1999; 384: 84-7.
15. Zhou L, Luo L, You C, et al. Multiple brain hemorrhages and hematomas
associated with ectopic fascioliasis in brain and eye. Surg Neurol 2008;
69: 516-21.
16. Deveci U, Oztürk T, Ustün C. A case of radiologically diagnosed pediatric Fasciola hepatica. Turkiye Parazitol Derg 2011; 35: 117-9.
17. Christmann M, Henrich R, Mayer G, Ell C. Infection with fasciola hepatica causing elevated liver-enzyme results and eosinophilia - serologic
and endoscopic diagnosis and therapy. Z Gastroenterol 2002; 40: 801-6.
18. Fica A, Dabanch J, Farias C, et al. Acute fascioliasis--clinical and epidemiological features of four patients in Chile. Clin Microbiol Infect 2012;
18: 91-6.
19. Gökçe M, Sahiner U, Unal S, et al. An unexpected parasitic cause of
hypereosinophilia: fascioliasis. Turk J Pediatr 2011; 53: 111-3.
20. Kaya M, Beştaş R, Girgin S, et al. Increased anti-Echinococcus granulosus
antibody positivity in Fasciola hepatica infection. Turk J Gastroenterol
2012; 23: 339-43.
21. Figueroa-Santiago O, Delgado B, Espino AM. Fasciola hepatica saposinlike protein-2-based ELISA for the serodiagnosis of chronic human fascioliasis. Diagn Microbiol Infect Dis 2011; 70: 355-61.
22. Kodama K, Ohnishi H, Matsuo T, Matsumura T. Three cases of human
fascioliasis. Kansenshogaku Zasshi 1991; 62: 1620-4.
23. Weiss D, Marti G, Mouton W, et al. Infection with fasciola hepatica-a
case series. Ultraschall Med 2010; 31: 175-81.
24. Cantisani V, Cantisani C, Mortelé K, et al. Diagnostic imaging in the
study of human hepatobiliary fascioliasis. Radiol Med 2010; 115: 83-92.
25. Gulsen MT, Savas MC, Koruk M, et al. Fascioliasis: a report of five cases
presenting with common bile duct obstruction. Neth J Med 2006; 64:
17-9.
26. Ezzat RF, Karboli TA, Kasnazani KA, Hamawandi AM. Endoscopic management of biliary fascioliasis: a case report. J Med Case Rep 2010; 4: 83.
27. Mıman Ö, Özkeçecı T, Okur N, et al. A rare cause of obstructive jaundice: fascioliasis. Turkiye Parazitol Derg 2010; 34: 190-92.