Ağustos 2014 / (22 - 2)
Mide ve kolon kanserlerinde metastaz göstergesi olarak serum folat ve vitamin B12 düzeylerininirdelenmesi
Yazarlar
Veli ÇAKICI
1
, Elif YORULMAZ
2, Hasan Hüseyin MUTLU
1, Celal ULAŞOĞLU
2, Mehmet ÇELİK
1
, İlyas TUNCER
2
,
Hilmi ÇİFTCİ1, Gözde DERVİŞ HAKİM
1
, Hacer Hicran BEYCA
3
, Ebubekir ŞENATEŞ
2
Kurumlar
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi
1
İç Hastalıkları Kliniği,
2
Gastroenteroloji Kliniği, İstanbul
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi
3
Onkoloji Kliniği, İstanbul
Özet
Giriş ve Amaç:Vitamin B12 ve folat hücre bölünmesi ve çoğalması için
gerekli olan DNA yapımında yer alan iki önemli vitamindir. Bu çalışmada
vitamin B12 ve folat düzeylerinin mide ve kolon kanserinde karaciğer metastazı göstergesi olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem:
Çalışmaya 30 mide kanserli ve 30 kolon kanserli hasta ile kontrol grubu
olarak 30 sağlıklı kişi alındı. Hastaların karaciğer metastazları bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi. Metastatik olan ve olmayan gruplar vitamin B12
ve folat düzeyleri açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Mide kanserli hastaların
12?sinde (%40), kolon kanserli hastaların 8?inde (%25.8) karaciğer metastazı
saptandı. Folat değerleri, kanserli grupta kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulunurken (p<0.01), B12 düzeyi ise anlamlı derecede yüksek
saptandı (p<0.05). Kolon kanserli hastalarda karaciğer metastazı olan grupta
B12 düzeyi, metastaz olmayan gruba göre anlamlı derecede yükseksaptandı
(p<0.05). Sonuç:Kolon kanserinde B12 düzeyinin belirgin yüksekliği karaciğer metastazını gösteren bir parametre olabilir. Folik asid her iki kanser
grubunda kontrol grubuna göre anlamlı düşük düzeyde bulundu. Folat replasmanının bu kanser grubunun profilaksisinde etkinliği ve B12 yüksekliğinin metastaz mevcudiyeti ile ilişkisini aydınlatmak için geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç olduğu sonucuna varıldı.
Anahtar Kelimeler
Folat, kolon kanseri, mide kanseri, vitamin B12
Giriş
Vitamin B12 ve folat hücre bölünmesi ve DNA replikasyonu
için gerekli olan iki önemli vitamindir. Folat tek karbonlu
yapıların değişik organik bileşiklere taşınması için gereklidir.
Metiyonin sentezi, timidilat sentezi, glisin sentezi, pürin sentezi ve histidin katabolizması gibi önemli tepkimelerde görev
alır (1). Homosistein metionin dönüşümünü sağlayan metionin sentetaz kofaktör olarak vitamin B12 kullanır. Folat bu
reaksiyona tek karbonlu yapıların katılmasını sağlar. Metionin
daha sonra DNA ve diğer moleküllerin metilasyonundan sorumlu S-adenozil metionin (S-AM)?e dönüşür. DNA?nın metilasyonu, genomun stabilize olmasına ve gen expresyonunun
regülasyonuna katkıda bulunur (2). DNA sentezinde hız sınırlayıcı basamağı katalizleyen timidilat sentetaz, kofaktör olarak
folatı kullanır. Bu nedenle DNA sentez, tamir ve metilasyonunda önemli olan folatın düşük seviyesinin bazı kanserlerle
ilişkisi olması beklenebilir. Diyette yetersiz folat alımı; serviks
Ca, akciğer Ca ve meme Ca gibi birçok epitelyal kanser gelişimine neden olur. Epidemiyolojik çalışmaların büyük kısVeli ÇAKICI
1
, Elif YORULMAZ
2, Hasan Hüseyin MUTLU
1, Celal ULAŞOĞLU
2, Mehmet ÇELİK
1
, İlyas TUNCER
2
,
Hilmi ÇİFTCİ1, Gözde DERVİŞ HAKİM
1
, Hacer Hicran BEYCA
3
, Ebubekir ŞENATEŞ
2
mında folat alımı (KRK) riskiyle ters orantılı bulunmuştur (3).
Serum vitamin B12 düzeylerindeki yükselme, hayatı tehdit
eden ciddi hastalıkların işareti olabilir. Kronik myeloid lösemi, premyelositik lösemi, polistemia vera ve hipereozinofilik
sendrom gibi hematolojik hastalıklarda vitamin B12 düzeyi
yüksektir. Dolaşımdaki vitamin B12 düzeyi yükselmesine öncelikle hepatik hücrelerde vitamin B12?nin bağlayıcısı haptocorrin üretimi sebep olur. Akut hepatit, siroz, hepatosellüler
kanser (HSK) ve metastatik karaciğer hastalıkları gibi birçok
karaciğer hastalığı, dolaşımdaki vitamin B12 yüksekliğine sebep olur. Bu yükseklik özellikle karaciğer hücre sitolizindeki
artmış salınımına veya hepatosit etkilenmesine bağlı vitamin
B12 klerensinin düşmesine bağlıdır (4,5). Bu çalışmada günlük pratikte serum folat ve vitamin B12 düzeyinin mide ve
kolon kanseri tanısı koymadaki önemi ve karaciğere metastaz
yaptığı belirlenmiş olgulardaki düzeylerinin karaciğer metastazını göstermedeki etkinliğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Olgu
Karsinogenezisin oluşabilmesi için DNA stabilizasyonunu sağ-layan metilasyonun bozulması çok önemlidir. Hipermetilasyon tümör baskılayıcı genlerin fonksiyonlarını kaybetmesine
sebep olarak, hipometilasyon ise kromozomal kırılma ve mutasyonların artmasına sebep olarak karsinogenezise neden olabilir. Bu nedenle azalmış folat düzeylerinde karsinogenezisde
artma beklenir (6). Yu-Rong ve arkadaşları 38 mide kanserli
hastanın doku folat düzeylerini normal mide biyopsileri ile
karşılaştırmışlardır. Tümörlü dokunun folat düzeyleri normal dokuya göre daha düşük saptanmıştır (7). Giovanucci
ve Kim yaptıkları çalışmalarda, KRK gelişiminde azalmış folat
düzeyinin önemli olduğunu saptamışlardır (8,9). Alonso ve
arkadaşlarının yaptıkları çalışmada KRK tanısı konmuş hastalardan malign doku ve normal kolon biyopsi örnekleri alınmış ve doku folat düzeyleri karşılaştırılmıştır. Malign dokuda
ölçülen folat konsantrasyonu, normal dokuya göre yüzde 50
daha düşük saptanmıştır (10). Bir başka çalışmada 15 yıl ve
daha uzun süre yüksek doz folat verilen hastalarda KRK riskinin yüzde yetmişbeş azaldığı saptanmıştır (11). Benzer olarak
Freudenheim ve arkadaşları yüksek doz folat alınmasının kadınlarda kolon ve rektum kanserini, erkeklerde sadece kolon
kanserini azalttığını bulmuşlardır (12). Bu çalışmada kanserli
grubun folat seviyeleri kontrol grubuna göre anlamlı olarak
düşük saptandı (p=<0,001). Bu bulgu daha önceki çalışmalarla örtüşmekteydi. Fakat mide kanseri grubu ile KRK grubu
arasında folat düzeyleri açısından anlamlı farklılık saptanmadı
(p > 0.05).
İnsan vücudunda vitamin B12; karaciğer, enterosit, endotel,
monositler tarafından sentezlenen transkobalamin-II (TCII) ve tükrük bezleri, mide epiteli, myeloid hücreler tarafından sentezlenen haptocorrin (HC) ile taşınmaktadır. TC-II
ve HC?in vitamin B12 bağlı olmayan hallerine apo-TC-II ve
apo-HC denilmektedir. Vücuttaki apo-TC-II ve apo-HC seviyelerini artıran durumlarda dolaşımdaki vitamin B12 düzeyi
artmaktadır (4). Meme, kolon, pankreas ve mide kanserlerinde apo-TC-II ve/veya apo-HC?nin zaman zaman ciddi olarak
yükseldiği görülmektedir (13-15). Ayrıca granülositler tümör
varlığında, tümörle ilişkili uyarı ile yüksek apo-HC?ye sebep
olabilirler. Ek olarak bazı tümörlerin kendileri HC üretiyor
olabilir (16). Gürdal ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada
akciğer kanserli hastalarda vitamin B12 düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (17). Benzer
olarak prostat kanserli hastalarda risk faktörlerini araştıran bir
çalışmada, yükselmiş vitamin B12 seviyesi ile artmış prostat
kanseri riski arasında anlamlı ilişki olduğu ve yüksek vitamin
B12 seviyesinin riski üç kat artırdığı bulunmuştur (18). Geissbühler ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada da yükselmiş serum vitamin B12 düzeyinin kanserli yaşlı hastalarda mortalite
için prediktör bir faktör olabileceği gösterilmiştir (19). Bu çalışmada tüm kanser grubunun vitamin B12 ortalaması, kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p<0.05). Bu
sonuç, aynı zamanda yukarıdaki çalışmalarla paralellik göstermektedir. Bununla birlikte, mide kanseri grubu ile KRK grubu
arasında, vitamin B12 açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0.05).
Karaciğer hastalıkları, plazma vitamin B12 seviyesinde yükselmelere sebep olabilir. Bu yükselme, kronik karaciğer inflamasyonu ve patolojilerinde, depolanmış vitamin B12?nin
hepatosit yıkımı ile salınımına ve/veya hepatosit etkilenmesi
ile TC-II sentez kapasitesinin azalmasına bağlıdır (20). Ayrıca
karaciğeri etkileyen tümörlerde vaskülarizasyonun az olması
ve/veya tümörlü hepatositlerdeki asiloglikoprotein reseptör
sayısının azalmasına bağlı olarak vitamin B12 klirensinin azalmasının sonucu olarak kandaki vitamin B12 seviyesi yükselir.
Tümör boyutu ile plazma vitamin B12 seviyesi arasında pozitif kolerasyon olduğu yüzlerce vakada gösterilmiştir (21,22).
Karaciğere metastaz yapmış meme, kolon, pankreas ve mide
kanserlerine sahip hastaların yüzde kırkında yükselmiş vitamin B12 seviyesi gösterilmiştir. Hatta bazı vakalarda referans
limitlerin üst sınırını 30 kat aşan değerler gözlenmiştir. Bu
aşırı yüksek değerlere, hepatosit yıkımı neden olmuş olabilir (13-15). Venöz yolla hematojen yayılım erken mide karsinomlarında nadir, ilerlemiş mide karsinomlarında daha sık
olup en sık karaciğer metastazı görülmektedir (23). Kolorektal
kanserin en yaygın uzak metastaz yeri karaciğerdir. İlk başvuruda hastaların yüzde yirmibeşinde karaciğerinde metastazlar
vardır. Bazen hepatik metastazların yüzde sekseni primer rezeksiyondan sonraki 2 yıl içinde ortaya çıkmaktadır. Tedavi
edilmeyen hepatik metastazların kötü prognozundan dolayı
agresif yaklaşım gereklidir (24). Bu çalışmada, mide kanseri ve
KRK grubunda karaciğere metastaz yapan ve yapmayan olguların folat ortalamaları arasında anlamlı farklılık saptanmadı
(p > 0.05). Mide kanseri grubunda karaciğere metastaz yapmış ve yapmamış olgulardaki vitamin B12 düzeyleri arasında
anlamlı farklılıklar bulunmadı (p>0.05). Fakat kolon kanseri
grubunda metastaz saptanan olguların ortalama vitamin B12
düzeyleri, metastaz yapmayanlara göre anlamlı olarak yüksek
saptandı (p<0.05).
Bu çalışmada mide ve kolon kanseri tanısı konulan hastaların, serum folat düzeyleri düşük, vitamin B12 düzeyleri yüksek tespit edilmiştir. Metastaz yaptığı bulunan olguların folat
ortalamaları, metastaz yapmayanlarla benzer iken, metastaz
yapan kolon kanserli hastaların vitamin B12 düzeyleri, metastaz yapmayanlara göre daha yüksek saptanmıştır. Yüksek
vitamin B12 düzeyinin, özellikle kolon kanseri için karaciğer
metastazını göstermede bir parametre olabileceği düşünüldü.
Fakat karaciğere metastaz yaptığı saptanan birkaç olguda normal ve/veya düşük vitamin B12 düzeylerinin olması, metastazı
göstermede vitamin B12?nin tek başına güvenli bir parametre
olmadığını göstermektedir. Bu sonuçlar, çalışmaya alınan ve
metastaz saptanan hasta sayısının az olmasına bağlı olabilir.
Mide ve kolon kanserinde vitamin B12 düzeylerinin karaciğer
metastazı ile ilişkisinin tespiti ve folat?ın mide ve kolon kanserini önlemedeki etkinliğinin tespiti için daha fazla sayıda hasta
ile yapılan geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Gereç ve Yöntem
Hasta Popülasyonu
Çalışmaya yeni tanı konulmuş 30 mide kanserli (20 erkek,
10 kadın), 31 kolon kanserli (16 erkek, 15 kadın) hasta ve
30 sağlıklı birey (16 erkek, 14 kadın) alındı. Hastaların sigara
ve alkol alışkanlıkları, bilinen kronik hastalık öyküsü, ailede
malignite varlığı, kullandıkları ilaçlar sorgulandı ve kaydedildi. Daha önceden vitamin preperatı kullananlar, başka bilinen
hastalık ve operasyon öyküsü olanlar çalışma dışı bırakıldı.
Hastaların yapılan endoskopik, biyokimyasal, radyolojik ve
patolojik sonuçları incelenip, karaciğer metastazı yapmış ve
yapmamış olguların sonuçları değerlendirildi. Hastaların karaciğer metastazları komputerize tomografi incelenmesinde
değerlendirilerek, vitamin B12 ve folat düzeyleri ile karşılaş-tırıldı. Çalışma için hastane yerel etik kurul onayı alındı ve
hastalar çalışma ile ilgili bilgilendirildi (02/06/2009, No:57).
Laboratuvar Yöntemi
Vitamin B12 ve folat düzeyleri hastanemiz biyokimya laboratuvarında, Roche marka E170 ECL model cihazla, kemilüminesans yöntemiyle serumda ölçüldü. Sonuçlar sayısal değer
olarak verildi.
İstatistiksel Analiz
Bu çalışmada istatistiksel analizler, NCSS 2007 paket progÇakıcı V, Yorulmaz E, Mutlu HH ve ark.
Tablo 1. Mide ve kolon kanseri gruplarının folat ve vitamin B12 düzeylerinin karşılaştırılması
Tablo 2. Metastatik mide ve kolon kanseri gruplarının folat ve Vitamin B12 düzeylerinin karşılaştırılması
Mide kanseri Kolon kanseri Kontrol grup p
Folat 7,26±3,98 7,57±3,88 9,77±3,42 0,004
Vit B12 631±535,86 570,6±549,8 291,24±112,78 0,02
Metastaz (-) Metastaz (+) p
Mide kanseri Folat 7,86±3,97 6,37±3,98 0,197
Vit B12 508,86±428,36 814,21±642,18 0,108
Kolon kanseri Folat 7,89±3,87 6,67±4,01 0,206
Vit B12 436,92±415,4 954,94±725 0,034
ramı ile yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde, tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama, standart sapma) yanı
sıra gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis testi, alt
grup karşılaştırmalarında Dunn?s çoklu karşılaştırma testi,
ikili grupların karşılaştırmasında Mann-Whitney-U testi, nitel
verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirilmiştir.
Bulgular
Çalışmaya 31 kolon kanserli 16 erkek, 15 kadın (ortalama yaş
68,19±12,05), 30 mide kanserli 20 erkek, 10 kadın hasta (ortalama yaş 65,13±13,39) ve 16 erkek, 14 kadın (ortalama yaş
65,36±11,79) 30 sağlıklı kontrol grubu alındı. Folat değerleri
kanserli grupta kontrol grubuna göre anlamlı derecede dü-şük (p<0.01), vitamin B12 düzeyi ise anlamlı derecede yüksek
saptandı (p<0.05) (Tablo 1). Mide kanserli hastaların 12?sinde
(%40), kolon kanserli hastaların 8?inde (%25.8) karaciğer metastazı saptandı. Mide kanserli hastalarda karaciğer metastazı
olan grupta vitamin B12 düzeyi karaciğer metastazı olmayan
gruba göre daha yüksek olmasına karşın anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Kolon kanserli hastalarda karaciğer metastazı olan grupta vitamin B12 düzeyi, metastaz olmayan gruba
göre anlamlı derecede daha yüksek saptandı (p<0.05). Her 2
grupta folat düzeyleri ile metastaz arasında ilişki saptanmadı
(p>0.05) (Tablo 2). Metastatik mide ve kolon kanseri gruplarının folat ve B12 ortalamaları Şekil 1,2?de verilmiştir.
Tartışma
Karsinogenezisin oluşabilmesi için DNA stabilizasyonunu sağ-layan metilasyonun bozulması çok önemlidir. Hipermetilasyon tümör baskılayıcı genlerin fonksiyonlarını kaybetmesine
sebep olarak, hipometilasyon ise kromozomal kırılma ve mutasyonların artmasına sebep olarak karsinogenezise neden olabilir. Bu nedenle azalmış folat düzeylerinde karsinogenezisde
artma beklenir (6). Yu-Rong ve arkadaşları 38 mide kanserli
hastanın doku folat düzeylerini normal mide biyopsileri ile
karşılaştırmışlardır. Tümörlü dokunun folat düzeyleri normal dokuya göre daha düşük saptanmıştır (7). Giovanucci
ve Kim yaptıkları çalışmalarda, KRK gelişiminde azalmış folat
düzeyinin önemli olduğunu saptamışlardır (8,9). Alonso ve
arkadaşlarının yaptıkları çalışmada KRK tanısı konmuş hastalardan malign doku ve normal kolon biyopsi örnekleri alınmış ve doku folat düzeyleri karşılaştırılmıştır. Malign dokuda
ölçülen folat konsantrasyonu, normal dokuya göre yüzde 50
daha düşük saptanmıştır (10). Bir başka çalışmada 15 yıl ve
daha uzun süre yüksek doz folat verilen hastalarda KRK riskinin yüzde yetmişbeş azaldığı saptanmıştır (11). Benzer olarak
Freudenheim ve arkadaşları yüksek doz folat alınmasının kadınlarda kolon ve rektum kanserini, erkeklerde sadece kolon
kanserini azalttığını bulmuşlardır (12). Bu çalışmada kanserli
grubun folat seviyeleri kontrol grubuna göre anlamlı olarak
düşük saptandı (p=<0,001). Bu bulgu daha önceki çalışmalarla örtüşmekteydi. Fakat mide kanseri grubu ile KRK grubu
arasında folat düzeyleri açısından anlamlı farklılık saptanmadı
(p > 0.05).
İnsan vücudunda vitamin B12; karaciğer, enterosit, endotel,
monositler tarafından sentezlenen transkobalamin-II (TCII) ve tükrük bezleri, mide epiteli, myeloid hücreler tarafından sentezlenen haptocorrin (HC) ile taşınmaktadır. TC-II
ve HC?in vitamin B12 bağlı olmayan hallerine apo-TC-II ve
apo-HC denilmektedir. Vücuttaki apo-TC-II ve apo-HC seviyelerini artıran durumlarda dolaşımdaki vitamin B12 düzeyi
artmaktadır (4). Meme, kolon, pankreas ve mide kanserlerinde apo-TC-II ve/veya apo-HC?nin zaman zaman ciddi olarak
yükseldiği görülmektedir (13-15). Ayrıca granülositler tümör
varlığında, tümörle ilişkili uyarı ile yüksek apo-HC?ye sebep
olabilirler. Ek olarak bazı tümörlerin kendileri HC üretiyor
olabilir (16). Gürdal ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada
akciğer kanserli hastalarda vitamin B12 düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (17). Benzer
olarak prostat kanserli hastalarda risk faktörlerini araştıran bir
çalışmada, yükselmiş vitamin B12 seviyesi ile artmış prostat
kanseri riski arasında anlamlı ilişki olduğu ve yüksek vitamin
B12 seviyesinin riski üç kat artırdığı bulunmuştur (18). Geissbühler ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada da yükselmiş serum vitamin B12 düzeyinin kanserli yaşlı hastalarda mortalite
için prediktör bir faktör olabileceği gösterilmiştir (19). Bu çalışmada tüm kanser grubunun vitamin B12 ortalaması, kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p<0.05). Bu
sonuç, aynı zamanda yukarıdaki çalışmalarla paralellik göstermektedir. Bununla birlikte, mide kanseri grubu ile KRK grubu
arasında, vitamin B12 açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0.05).
Karaciğer hastalıkları, plazma vitamin B12 seviyesinde yükselmelere sebep olabilir. Bu yükselme, kronik karaciğer inflamasyonu ve patolojilerinde, depolanmış vitamin B12?nin
hepatosit yıkımı ile salınımına ve/veya hepatosit etkilenmesi
ile TC-II sentez kapasitesinin azalmasına bağlıdır (20). Ayrıca
karaciğeri etkileyen tümörlerde vaskülarizasyonun az olması
ve/veya tümörlü hepatositlerdeki asiloglikoprotein reseptör
sayısının azalmasına bağlı olarak vitamin B12 klirensinin azalmasının sonucu olarak kandaki vitamin B12 seviyesi yükselir.
Tümör boyutu ile plazma vitamin B12 seviyesi arasında pozitif kolerasyon olduğu yüzlerce vakada gösterilmiştir (21,22).
Karaciğere metastaz yapmış meme, kolon, pankreas ve mide
kanserlerine sahip hastaların yüzde kırkında yükselmiş vitamin B12 seviyesi gösterilmiştir. Hatta bazı vakalarda referans
limitlerin üst sınırını 30 kat aşan değerler gözlenmiştir. Bu
aşırı yüksek değerlere, hepatosit yıkımı neden olmuş olabilir (13-15). Venöz yolla hematojen yayılım erken mide karsinomlarında nadir, ilerlemiş mide karsinomlarında daha sık
olup en sık karaciğer metastazı görülmektedir (23). Kolorektal
kanserin en yaygın uzak metastaz yeri karaciğerdir. İlk başvuruda hastaların yüzde yirmibeşinde karaciğerinde metastazlar
vardır. Bazen hepatik metastazların yüzde sekseni primer rezeksiyondan sonraki 2 yıl içinde ortaya çıkmaktadır. Tedavi
edilmeyen hepatik metastazların kötü prognozundan dolayı
agresif yaklaşım gereklidir (24). Bu çalışmada, mide kanseri ve
KRK grubunda karaciğere metastaz yapan ve yapmayan olguların folat ortalamaları arasında anlamlı farklılık saptanmadı
(p > 0.05). Mide kanseri grubunda karaciğere metastaz yapmış ve yapmamış olgulardaki vitamin B12 düzeyleri arasında
anlamlı farklılıklar bulunmadı (p>0.05). Fakat kolon kanseri
grubunda metastaz saptanan olguların ortalama vitamin B12
düzeyleri, metastaz yapmayanlara göre anlamlı olarak yüksek
saptandı (p<0.05).
Bu çalışmada mide ve kolon kanseri tanısı konulan hastaların, serum folat düzeyleri düşük, vitamin B12 düzeyleri yüksek tespit edilmiştir. Metastaz yaptığı bulunan olguların folat
ortalamaları, metastaz yapmayanlarla benzer iken, metastaz
yapan kolon kanserli hastaların vitamin B12 düzeyleri, metastaz yapmayanlara göre daha yüksek saptanmıştır. Yüksek
vitamin B12 düzeyinin, özellikle kolon kanseri için karaciğer
metastazını göstermede bir parametre olabileceği düşünüldü.
Fakat karaciğere metastaz yaptığı saptanan birkaç olguda normal ve/veya düşük vitamin B12 düzeylerinin olması, metastazı
göstermede vitamin B12?nin tek başına güvenli bir parametre
olmadığını göstermektedir. Bu sonuçlar, çalışmaya alınan ve
metastaz saptanan hasta sayısının az olmasına bağlı olabilir.
Mide ve kolon kanserinde vitamin B12 düzeylerinin karaciğer
metastazı ile ilişkisinin tespiti ve folat?ın mide ve kolon kanserini önlemedeki etkinliğinin tespiti için daha fazla sayıda hasta
ile yapılan geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Kaynaklar
1. Miller SM, Mears M. Nutritional Status Assessment. In: Anderson SC,
Cockayne S (eds). Clinical Chemistry Concept and Applications. New
York: Mc Graw Hill; 2003:579-611.
2. Dahlin A, Guelpen B, Hultdin J, et al. Plasma vitamin B12 concentrations and risk of colorectal cancer: a nested case-referent study. Int J
Cancer 2008;122:2057-61.
3. Duthie SJ, Narayanan S, Sharp L, et al. Folate DNA stability and colorectal neoplasia. Proc Nutr Soc 2004;63:571-8.
4. Ermens A, Vlasveld L, Lindemans J. Significance of elevated cobalamin
(vitamin B12) levels in blood. Clin Biochem 2003;36:585-90.
5. Boisson F, FremontS, Migeon C, et al. Human haptocorrin in hepatocellular carcinoma. Cancer Detect Prev 1999;23:89-96.
6. Hubner RA, Houlston RS. Folate and colorectal cancer prevention. Br J
Cancer 2009;100:233-9.
7. Weng YR, Sun DF, Fang JY, et al. Folate levels in mocosal tissue but not
methylenetetrahydrofolate reductase polymorphisms are associated with
gastric carcinogenesis. World J Gastroenterol 2006;12:7591-7.
8. Giovannucci E. Epidemiological studies of folate and colorectal neoplasia. J Nutr 2002;132:2350S-5S.
9. Kim YI. Folate and carcinogenesis: evidence, mechanisms and implications. J Nutr Biochem. 1999;10:66-88.
10. Alonso E, Gonzales MP, Poo R, Varela G. Folate status and S-adenosylmethionine/ S-adenosylhomocysteine ratio in colorectal adenocarcinoma in humans. J Clin Nutr 2008:62;295-8.
11. Giovannucci E, Stampfer MJ, Colditz GA, et al. Multivitamin use, folat
and colon cancer in women in the Nurses Health Study. Ann Intern Med
1998;129:517-24.
12. Freudenheim JL, Saxon G, Marshall JR, et al. Folate intake and carcinogenesis of the colon and rectum. Int J Epidemiol 1991;20:368-74.
13. Gimsing P, Hippe E. Increased concentration of transcobalamin I in
a patient with metastatic carcinoma of the breast. Scand J Haematol
1978;21:243-9.
14. Carmel R. Extreme elevation of serum transcobalamin I in a patient with
metastatic cancer. N Engl J Med 1975;292:282-4.
15. Carmel R, Eisenberg L. Serum vitamin B12 and transcobalamin abnormalities in patients with cancer. J Cancer 1977;40:1348-53.
16. Wakatsuki Y, İnada M, Kudo H, et al. Immunological characterization
and clinical implication of cobalamin binding protein in human gastric
cancer. Cancer Res 1983;49:3122-8.
17. Gürdal E, Karadağ M, Özyardımcı N, ve ark. Cigarette smoking, serum
lipids, folate and vitamin B12 in lung cancer. J Environ Pathol Toxicol
Oncol 1996;15:161-7.
18. Johan H, Guelpen B, Bergh A, et al. Plasma folate, vitamin B12, and
homocystein and prostate cancer risk: a prospective study. Int J Cancer
2005;113:819-24.
19. Geissbühler P, Mermillod B, Rapin CH. Elevated serum vitamin B12 levels associated with CRP as a predictive factor of mortality in palliative
care cancer patients; a prospective study over five years. J Pain Symptom
Manage 2000;20:93-103.
20. Salles N, Hermann F, Sıeber C, Rapin C. High vitamin B12 and mortality
in elderly inpatients. Journal of Nutrition. 2008;12:219-21
21. Kane SP, Murray IM, Paradinas FJ, et al. Vitamin B12 binding protein as
a tumor marker for HCC. Gut 1978;19:1105-9.
22. Wheeler K, Pritchard J, Luck W, Rossiter M. Transcobalamin I as a
marker for fibrolamellar hepatoma. Med Ped Oncol 1986;14:227-9.
23. Karpeh MS, Kelsen DP, Tepper JE. Cancer of the stomach. DeVita VT Jr,
Hellman S, Rosenberg SA (eds). Cancer principles &pPractice of oncology. Lippincott Williams & Wilkins, 6th ed. Philadelphia; 2001:1092-126.
24. Lavery IC, López-Kostner F, Pelley RJ, Fine RM. Treatment of colon and
rectal cancer. Surg Clin North Am 2000;80:535-69.