Aralık 2014 / (22 - 3)
İndetermine koledok darlıklarında fırça sitolojisinin değeri: Şişli Etfal deneyimi
Yazarlar
Ali Rıza KÖKSAL1 , Meltem ERGÜN
1
, Hüseyin ALKIM
1
, Salih BOĞA
1
, Mehmet BAYRAM
1
,
Banu YILMAZ ÖZGÜVEN
2
, Muharrem BATTAL
3
, Canan ALKIM
1
Kurumlar
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
1
Gastroenteroloji Kliniği, 2
Patoloji Kliniği,
3
Genel Cerrahi Kliniği, İstanbul
Özet
Giriş ve Amaç: Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi esnasında alı-nan fırça sitolojisi şüpheli koledok darlıkları tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. Çalışmamızda kliniğimizde şüpheli koledok darlığı olan olgulardan alınan fırça sitolojisi sonuçlarının sensitivite, spesifite, pozitif prediktif
değer ve negatif prediktif değerini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç-Yöntem:Ocak 2013 ile Nisan 2014 tarihleri arasında endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi sırasında malign darlıktan şüphelenilerek fırça sitolojisi
yapılan hastaların demografik verileri, endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi raporları, patoloji raporları ve varsa endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi sonrası ameliyat/görüntüleme eşliğinde biyopsi bulguları ve
hastalığın seyri ve hastaların sürvileri retrospektif olarak incelendi. Bulgular:
Ocak 2013 ile Nisan 2014 tarihleri arasında 35 hastaya 37 işlem yapılarak
fırça sitolojisi alındı. Hastaların ortalama yaşı 63.7±12 yıl idi. Vakaların 19?u
kadın, 16?sı erkekti. Sitolojik değerlendirme sonuçlarına göre, 3 olguda adenokanser, 1 olguda ileri dereceli displazi ve 1 olguda düşük dereceli displazi
saptandı. Sitolojik incelemelerin 20?si hücresel değerlendirme için materyal
yeterli ve malignite negatif (2?si tekrar), 3?ü yetersiz materyal ve 9?u indetermine olarak raporlandı. Fırça sitolojisi malign olan 4 olgunun tanısı diğer
yöntemlerle de doğrulandı. Düşük dereceli displazili hastada ek inceleme
yoktu. Malignite negatif olan 18 hastanın 13?ünün takip verilerine ulaşıldı. Bu
13 hastanın 10?unda takip incelemeleri ile malignite saptanmazken, 3?ünde
malignite saptandı. Ayrıca sitoloji sonucu yeterli olmayan ya da indetermine
tespit edilen 12 hastanın 3?ünde çeşitli tetkik ve girişimlerle karsinom tanısı
konuldu, 9 hastada malignite yoktu. Doğruluk analizi yapıldığında fırça sitolojisi için sensitivite %57.1, spesifite %100, pozitif prediktif değer %100
ve negatif prediktif değer %76.9 olarak hesaplandı. Sonuç:Malign koledok
darlığı şüphesi olan olgularda fırça sitolojisinin pozitif prediktif değeri yüksek
olmakla birlikte negatif gelmesi maligniteyi ekarte ettirmemekte; malignite
şüphesi kuvvetli olan olgularda incelemenin diğer tetkiklerle desteklenmesi
gereklidir.
Anahtar Kelimeler
Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi, koledok,
fırça sitolojis
Giriş
Tıkanma sarılığı ile başvuran hastalarda endoskopik retrograd
kolanjiopankreatikografi (ERCP) yapıldığında sık karşılaşılan
bulgulardan biri de safra yolu darlıklarıdır (Şekil 1) (1). Bu
darlıklar inflamasyon, post operatif değişiklikler gibi benign
nedenlere bağlı olabileceği gibi kolanjiokarsinom, pankreas
başı karsinomu gibi malign nedenlere de bağlı olabilir (2-5).
Malign, benign ayrımının yapılması, tedavileri birbirinden tamamen farklı olduğundan, son derece önemlidir. Bu amaçla
intraduktal safra aspirasyon sitolojisi, koledok içinden fırça
(brush) sitoloji, endobiliyer forseps biyopsisi, çekilen plastik
biliyer stent ya da fırça ucunun sitopatolojik incelemesi ve
endosonografi eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılması gibi işlemler yapılmaktadır. Bu işlemler içerisinde fırça
sitolojisi uygulama kolaylığı, güvenilirliği ve ulaşılabilirliği
nedeniyle birçok endoskopist tarafından tercih edilmektedir
(Resim 1). Buna rağmen alınan materyalin patolojik değerlendirme için yetersiz olabilmesi, işleme bağlı reaktif değişikliklerin histopatolojik olarak maligniteden ayrımının zorluğu,
tanısal başarı oranlarını düşürmektedir (Resim 2) (6). Çalış-mamızda, ERCP sırasında koledok darlığı nedeniyle fırça sitolojisi yapılan olguların patoloji sonuçlarını değerlendirmek
ve olguların nihai tanıları ile fırça sitoloji tanılarını karşılaş-tırarak bu işlemin tanıya katkısını araştırmak amaçlanmıştır.
Olgu
Tıkanma ikteri ile başvuran hastalarda ERCP sırasında biliyer
darlıklara sıkça rastlanmaktadır (1). Bu darlıkların etyolojisine yönelik işlem esnasında fırça sitolojisi alınması basit, hızlı
ve güvenilir olması nedeniyle tercih edilmektedir. Ancak alı-nacak örneğin bazen yeterli olmayışı, yalancı negatiflik oranlarının yüksekliği, histopatolojik değerlendirmede inflamatuvar süreç malignite ayrımının yapılamaması gibi etkenler fırça
sitolojisinin etkinliğini sınırlamaktadır (1-6). Literatürde fırça
sitolojisi ile ilgili yayınlarda örnek kalitesini artırmak amacıyla, işlemin tekrarlanması, aynı seansta yapılan biyopsi ile
kombine edilmesi, fiksatör kullanılması, darlık içerisinden
daha fazla sayıda geçiş yapılması veya bu işlem için geliştirilen farklı fırçaların kullanılması önerilmektedir (7-10). Son
yıllarda lezyonu direkt olarak gösteren ve aynı seansta biyopsi alınabilmesine olanak tanıyan endosonografi ve kolanjioskopi gibi yöntemler, indetermine biliyer darlıklarda tanısal
başarı oranlarını artırmıştır. Buna rağmen özellikle ülkemiz
koşullarında bu yöntemlere ulaşılamayan durumlarda fırça
sitolojisi halen tanıya yardımcı önemli bir basamaktır.
Fırça sitolojisi sırasında alınan materyalin yetersizliği ya da
malignite konusunda net ayrım yapılamaması durumunda
fırça sitolojisi işlemi tekrarlanabilir. Lopez Jurado ve ark.?nın
yaptığı bir çalışmada ilk sitolojik incelemesi yetersiz ya da
malignite açısından kuşkulu olarak değerlendirilen 8 hastaya
yapılan ikinci sitolojik incelemede bu hastaların 5?inde malignite tanısı doğrulanmıştır (1). Bizim çalışmamızda ise yetersiz materyal olan iki vakada tekrarlanan sitoloji sonucu yine
malignite negatif olarak bulundu. Bu sonuç her iki hastada da
ileri tetkik ve incelemelerle doğrulandı. Literatürde lam sayısı
ya da yayma miktarının tanısal doğruluk üzerine etkisini gösteren çalışma bulunamamıştır. Bizim çalışmamızda vaka sayı-sı az olmasına rağmen malign ve benign sitoloji sonuçları arasında incelenen örnek sayısı bakımından fark bulunmamıştır.
Fırça sitolojisi ile ilgili yapılmış çalışmalarda sensitivite oranları %18-60 arasında değişmektedir. Ancak birçok çalışmada spesifite oranları %95-100 şeklinde değişmektedir. Bizim çalışmamızda da literatürdeki veriler ile uyumlu biçimde sensitivite oranı %57.1, spesifite %100 olarak bulundu.
Biliyer darlık yapan lezyonların zor ulaşılabilir olması, hastaların genelde terminal dönemde tanı alması, yaşlı ve komorbid problemleri olması nedeniye birçok hastanın fırça sitolojisi dışında tanı şansı olmamaktadır (11). Nitekim 12 hastanın
eksitus olduğu çalışmamızda bu hastalardan 6 (%50)?sında
tanı için ileri inceleme yapılamadan hastalar kaybedilmiştir.
İndetermine biliyer darlıkların tanısında kullanılan endosonografi, kolanjioskopi gibi yeni yöntemler ile fırça sitolojisinin tanısal gücünü karşılaştıran geniş hasta sayılı prospektif
randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.
Biliyer darlık olgularında fırça sitolojisinin sensitivitesi düşük
olmakla birlikte spesifitesi yüksektir. Bu olgularda basit güvenli ve hızlı sonuç alınan bir yöntem olarak rutin fırça sitolojisi
uygulanmalıdır. Bununla birlikte sitoloji negatif gelen olgularda incelemenin diğer tetkiklerle desteklenmesi gereklidir.
Gereç ve Yöntem
Ocak 2013 ile Nisan 2014 tarihleri arasında kliniğimize tı-kanma sarılığı ile başvuran, ERCP yapılarak koledok darlığı
saptanan ve fırça sitolojisi alınan vakaların patoloji sonuçları
retrospektif olarak değerlendirildi. Demografik veriler, ERCP
bulguları, sitolojiye gönderilen lam sayıları ve varsa ERCP
sonrası ameliyat/görüntüleme eşliğinde biyopsi bulguları,
hastalığın seyri ve hastaların sürvileri incelendi. Fırça sitoloji sonuçları, hepatobiliyer alanda deneyimli, tek patolog tarafından yeniden değerlendirildi (Resim 3). Vakalar sitoloji
sonucuna göre dört grupta değerlendirildi. 1) Benign sitoloji
bulguları 2) Malign ya da displastik değişiklikler 3) Benign
malign ayrımı yapılamayan indetermine olgular 4) Materyal
yetersiz olan olgular. Ayrıca hastalar ameliyat, görüntüleme
ya da ileri tetkikler gibi takip verilerine göre malign ya da benign grubuna dahil edildi. Ölüm bildirim sistemi veri tabanı kullanılarak hastaların survi değerlendirmesi yapıldı. Nihai
tanı olarak malign ve benign grupların fırça sitoloji sonuçları
karşılaştırılarak sensitivite spesifite değerlendirmesi yapıldı.
Bulgular
Toplam 35 hastadan yapılan 37 fırça sitolojisi değerlendirildi.
Hastaların ortalama yaşı 63.7±12 idi. Vakaların 19?u (%54.3)
kadın, 16?sı (%45.7) erkekti. Sitolojik değerlendirme sonuçlarına göre, 5 (%13.5) olguda malignite ya da displazik
değişiklikler mevcuttu. Bu olgulardan 3?ünde adenokanser,
1 olguda ileri dereceli displazi ve 1 olguda düşük dereceli
displazi saptandı. Sitolojik incelemelerin 20?si (%54.1) hücresel değerlendirme için materyal yeterli ve malignite negatif
(2?si tekrar), 3?ü (%8.1) yetersiz materyal ve 9?u (%24,3) indetermine olarak raporlandı (Tablo 1).
Fırça sitolojisi sırasında sürüntü yapılan lam sayısı ortalama
4.9 (1-11) idi. Patoloji sonucu benign olan olgular ile malign
olan olgular arasında lam sayısı açısından istatistiksel olarak
anlamlı farklılık bulunmadı (4.7±0.4, 4.4±0.5, p=0,58). İlk
sitoloji sonucu yetersiz olan ve işlem tekrarlanan 2 olguda
ikinci sitoloji sonuçları da negatif olarak değerlendirildi.
Hastaların takip, tetkik, inceleme ve girişimleri sonucunda
nihai tanı olarak 15 (%42.9) hastada benign nedenler tespit
edilirken, 10 (%28.6) hasta ise malign olarak değerlendirildi
ve 10 (%28.6) hastanın nihai tanısına ulaşılamadı. Nihai tanısı benign olan 15 vakanın 5?inde mükerrer ERCP, 5?inde
kontrol magnetik rezonans kolanjiopankreatografi (MRCP)
ve klinik takip, 2?sinde dış merkezde endosonografi eşliğinde (FNA) ince iğne aspirasyon biyopsisi, 1?inde laparoskopik
biyopsi, 1?inde tomografi eşliğinde biyopsi, 1?inde başka bir
nedenle yapılan cerrahi sırasında tanı konmuştu. Nihai tanısı
malign olan 10 vakanın 5?inde tomografi eşliğinde biyopsi,
3?ünde Whipple operasyonu sonrası, 1?inde laparoskopik
biyopsi, 1?inde perkütan transhepatik kolanjiografi (PTK) sı-rasında alınan biyopsi ile tanı konulmuştu. Benign nedenler
arasında en sık koledokolitiazis varken malign nedenlerde en
sık pankreas başı karsinomu mevcuttu (Tablo 1). Takipler sı-rasında 12 hasta eksitus oldu. Bu hastalarda sitoloji sonrası
ortalama survi 169±162 gün idi. Fırça sitolojisi ile adenokanser saptanan 3 hastanın 2?sine
Whipple ameliyatı yapıldı. Ameliyat sonu patolojisi de sitoloji sonucu ile uyumlu idi. Fırça sitolojisi ile adenokanser
saptanan 3. olgu laparoskopik incelemede inoperabl olarak
değerlendirildi. İleri dereceli displazi saptanan bir olguda
perkütan biyopsi ile malignite tanısı doğrulanarak kemoterapi başlandı. Düşük dereceli displazi saptanan hastada ek
inceleme yapılmadığından hastayla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamadı.
Sitolojik değerlendirmeye göre malignite negatif olan 18
hastanın 13?ünün takip verilerine ulaşıldı. Bu 13 hastanın 10?unda takip incelemeleri ile malignite saptanmazken,
3?ünde malignite saptandı. Sitoloji sonucu yeterli olmayan ya
da indetermine tespit edilen 12 hastanın 3?ünde çeşitli tetkik ve girişimlerle karsinom tanısı konuldu, 9 hastada malignite yoktu. Bu bulgulara göre, fırça sitolojisi ile kanser veya
displazi saptanan 5 olgunun 4?ünde ve kesin negatif saptanan 13 hastanın 10?unda sitolojik değerlendirme kesin tanı
ile uyumlu bulundu (Tablo 2). Doğruluk analizi yapıldığında
fırça sitolojisi için sensitivite %57.1, spesifite %100, pozitif
prediktif değer %100 ve negatif prediktif değer %76.9 olarak
hesaplandı.
Tartışma
Tıkanma ikteri ile başvuran hastalarda ERCP sırasında biliyer
darlıklara sıkça rastlanmaktadır (1). Bu darlıkların etyolojisine yönelik işlem esnasında fırça sitolojisi alınması basit, hızlı
ve güvenilir olması nedeniyle tercih edilmektedir. Ancak alı-nacak örneğin bazen yeterli olmayışı, yalancı negatiflik oranlarının yüksekliği, histopatolojik değerlendirmede inflamatuvar süreç malignite ayrımının yapılamaması gibi etkenler fırça
sitolojisinin etkinliğini sınırlamaktadır (1-6). Literatürde fırça
sitolojisi ile ilgili yayınlarda örnek kalitesini artırmak amacıyla, işlemin tekrarlanması, aynı seansta yapılan biyopsi ile
kombine edilmesi, fiksatör kullanılması, darlık içerisinden
daha fazla sayıda geçiş yapılması veya bu işlem için geliştirilen farklı fırçaların kullanılması önerilmektedir (7-10). Son
yıllarda lezyonu direkt olarak gösteren ve aynı seansta biyopsi alınabilmesine olanak tanıyan endosonografi ve kolanjioskopi gibi yöntemler, indetermine biliyer darlıklarda tanısal
başarı oranlarını artırmıştır. Buna rağmen özellikle ülkemiz
koşullarında bu yöntemlere ulaşılamayan durumlarda fırça
sitolojisi halen tanıya yardımcı önemli bir basamaktır.
Fırça sitolojisi sırasında alınan materyalin yetersizliği ya da
malignite konusunda net ayrım yapılamaması durumunda
fırça sitolojisi işlemi tekrarlanabilir. Lopez Jurado ve ark.?nın
yaptığı bir çalışmada ilk sitolojik incelemesi yetersiz ya da
malignite açısından kuşkulu olarak değerlendirilen 8 hastaya
yapılan ikinci sitolojik incelemede bu hastaların 5?inde malignite tanısı doğrulanmıştır (1). Bizim çalışmamızda ise yetersiz materyal olan iki vakada tekrarlanan sitoloji sonucu yine
malignite negatif olarak bulundu. Bu sonuç her iki hastada da
ileri tetkik ve incelemelerle doğrulandı. Literatürde lam sayısı
ya da yayma miktarının tanısal doğruluk üzerine etkisini gösteren çalışma bulunamamıştır. Bizim çalışmamızda vaka sayı-sı az olmasına rağmen malign ve benign sitoloji sonuçları arasında incelenen örnek sayısı bakımından fark bulunmamıştır.
Fırça sitolojisi ile ilgili yapılmış çalışmalarda sensitivite oranları %18-60 arasında değişmektedir. Ancak birçok çalışmada spesifite oranları %95-100 şeklinde değişmektedir. Bizim çalışmamızda da literatürdeki veriler ile uyumlu biçimde sensitivite oranı %57.1, spesifite %100 olarak bulundu.
Biliyer darlık yapan lezyonların zor ulaşılabilir olması, hastaların genelde terminal dönemde tanı alması, yaşlı ve komorbid problemleri olması nedeniye birçok hastanın fırça sitolojisi dışında tanı şansı olmamaktadır (11). Nitekim 12 hastanın
eksitus olduğu çalışmamızda bu hastalardan 6 (%50)?sında
tanı için ileri inceleme yapılamadan hastalar kaybedilmiştir.
İndetermine biliyer darlıkların tanısında kullanılan endosonografi, kolanjioskopi gibi yeni yöntemler ile fırça sitolojisinin tanısal gücünü karşılaştıran geniş hasta sayılı prospektif
randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.
Biliyer darlık olgularında fırça sitolojisinin sensitivitesi düşük
olmakla birlikte spesifitesi yüksektir. Bu olgularda basit güvenli ve hızlı sonuç alınan bir yöntem olarak rutin fırça sitolojisi
uygulanmalıdır. Bununla birlikte sitoloji negatif gelen olgularda incelemenin diğer tetkiklerle desteklenmesi gereklidir.
Kaynaklar
1. Temiño López-Jurado R, Cacho Acosta G, Argüelles Pintos M, et al. Diagnostic yield of brush cytology for biliary stenosis during ERCP. Rev
Esp Enferm Dig 2009;101:385-9, 390-4.
2. De Bellis M, Sherman S, Fogel EL, et al. Tissue sampling at ERCP in
suspected malignant biliary strictures (Part 1). Gastrointest Endosc
2002;56:552-61.
3. De Bellis M, Sherman S, Fogel EL, et al. Tissue sampling at ERCP in
suspected malignant biliary strictures (Part 2). Gastrointest Endosc.
2002;56:720-30.
4. Dickson PV, Behrman SW. Distal cholangiocarcinoma. Surg Clin North
Am 2014;94:325-42.
5. García-Cano J. Endoscopic management of benign biliary strictures.
Curr Gastroenterol Rep 2013;15:336.
6. Mansfield JC, Griffin SM, Wadehra V, Matthewson K. A prospective evaluation of cytology from biliary strictures. Gut 1997;40:671-7.
7. Moreno Luna LE, Kipp B, Halling KC, et al. Advanced cytologic techniques for the detection of malignant pancreatobiliary strictures. Gastroenterology 2006;131:1064-72.
8. Weber A, von Weyhern C, Fend F, et al. Endoscopic transpapillary
brush cytology and forceps biopsy in patients with hilar cholangiocarcinoma. World J Gastroenterol 2008;14:1097-101.
9. Shieh FK, Luong-Player A, Khara HS, et al. Improved endoscopic retrograde cholangiopancreatography brush increases diagnostic yield of
malignant biliary strictures. World J Gastrointest Endosc 2014;6:312-7.
10. Urbano M, Rosa A, Gomes D, et al. Team approach to ERCP-directed
single-brush cytology for the diagnosis of malignancy. Rev Esp Enferm
Dig 2008;100:462-5.
11. Joo I, Lee JM. Imaging bile duct tumors: pathologic concepts, classification, and early tumor detection. Abdom Imaging 2013;38:1334-50.