- Ana Sayfa
- Sayılar
- Nisan 2015
- Hemoklips ile endoskopik tedaviye rağmen devam eden duodenal ülser kanaması olan bir hastada “Ankaferd Blood Stopper” ile kanama kontrolünün sağlandığı bir olgu
Nisan 2015 / (23 - 1)
Hemoklips ile endoskopik tedaviye rağmen devam eden duodenal ülser kanaması olan bir hastada “Ankaferd Blood Stopper” ile kanama kontrolünün sağlandığı bir olgu
Yazarlar
Serkan TORUN, Nuretdin SUNA, Ufuk Barış KUZU, Mahmut YÜKSEL, Zülfükar BİLGE, Onur AYDINLI,
Ertuğrul KAYAÇETİN
Kurumlar
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara
Özet
Üst gastrointestinal sistem kanaması, endoskopik tedavi yöntemlerindeki
gelişmelere rağmen halen artmış morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. Bu nedenle eşlik eden komplikasyonları önlemek ve mortaliteyi azaltmak için daha
etkin tedavi yöntemlerine olan ihtiyaç devam etmektedir. Her ne kadar skleroterapi, heater probe ve hemoklips uygulaması kanayan duodenal ülserli
hastalarda ilk seçenek tedavi olarak değerlendiriliyor olsa da, bazı vakalarda
bunların birlikte kullanımı dahi yetersiz kalabilmektedir. Biz bu vaka sunumumuzda konvansiyonel endoskopik tedavi modalitelerinin uygulanmasına
rağmen kanamaya devam eden duodenal ülser’li bir hastada başarılı bir şekilde uygulanan Ankaferd Blood Sopper tedavisinin etkinliğini ve sonuçlarını
literür bilgileriyle sunmayı amaçladık.
Anahtar Kelimeler
Ankaferd blood stopper, duodenal ülse
Giriş
Akut gastrointestinal sistem (GIS) kanaması hastane yatışları-nın en sık nedenlerinden biridir ve potansiyel olarak yaşamı
tehdit eden acil bir durumdur. Peptik ülser hastalığı ise üst
gastrointestinal sistem kanamasının en sık nedenidir (1). Hastaların çoğunluğunda kanama kendiliğinden duruyor olsa da,
endoskopide aktif kanama ya da görünen damar varlığında
endoskopik tedavi gereklidir. Her ne kadar endoskopik tedavi, cerrahi gereksinimi, hastanede yatış süresini ve mortaliteyi
azaltmakta olsa da, hastaların bir kısmında erken dönemde
kanama tekrarlamakta, bu nedenle bu hastalarda kullanımı
kolay, ucuz, yan etki profili açısından güvenli terapötik yöntemler halen gereklidir. Günümüzde bu tarz hastalarda en sık
kullanılan endoskopik tedavi yöntemleri adrenalin enjeksiyonu, termal koagülasyon ve klips uygulamasıdır.
Ankaferd Blood Stopper (ABS) 5 çeşit bitki (Thymus vulgaris,
Glycyrrhiza glabra, Vitis vinifera, Alpinia officinarum, Urtica
dioica,) ekstresinden üretilmiş olup, çeşitli nedenlere bağlı
üst gastrointestinal sistem kanamalarındaki başarılı etkinliği
ile ilgili olgular yayınlanmış idi (2-5). Ancak bu olguların büyük bir kısmında ABS ya primer olarak uygulanmış, ya da
diğer konvansiyonel endoskopik tedavi yöntemlerinin yanında kanama kontrolünde yardımcı bir ajan olarak kullanıldığı
rapor edilmiş idi. Biz burada üst GİS kanaması ile başvuran
ve konvansiyonel endoskopik tedavilere rağmen kanaması
aktif olarak devam eden ve ancak ABS uygulaması ile kanama
kontrolü sağlanan bir vakamızı sunmayı amaçladık.
Olgu
Yüzyıllardır geleneksel bir topikal hemostatik ajan olarak kullanılan ABS, Thymus vulgaris, Glycyrrhiza glabra, Vitis vinifera, Alpinia officinarum, ve Urtica dioica ekstrelerini içerir
(2). Tüm bu bitki ekstrelerinin kısmen endotel, kan hücreleri,
hücresel çoğalma, anjiogenez ve hücresel mediatörler üzerinde etkileri bulunmaktadır (6). ABS’nin temel hemostatik etki
mekanizması vital eritroid agregasyon için odak oluşturan
enkapsüle bir protein ağı meydana getirmesidir. Pıhtılaşma
faktörlerini tek tek etkilemek yerine, ABS kanama kontrolünü sağlamada tüm fizyolojik hemostatik süreci etkiler. Kolay
kullanılabilir olması ve yüksek derecede etkinliği, değişik kanamalı hastalıklar için ABS’yi uygun bir antihemostatik ajan
konumuna getirmiştir. Her ne kadar ABS’nin GIS kanamalarındaki etkinliğini gösteren çeşitli raporlar (7) mevcut olsa
da, ABS kullanımının daha çok primer ya da konvansiyonel
tedavilere ek olarak verildiği dikkati çekmektedir. Bu vakada
ise, ABS konvansiyonel tedavilere cevap alınamayan bir hastada etkili kanama kontrolü sağlamıştır. Günümüzde üst GIS kanamalarının endoskopik kontrolünde
etkin yöntemler bulunmasına rağmen, bazı olgularda bunların birlikte kullanımı dahi yetersiz kalabilmektedir. ABS’nin
temel etki mekanizması dikkate alındığında, hızlı gelişen eritrosit agregasyonu ve bunu çevreleyen protein ağından oluşan
mekanizma, mukozal kaynaklı GIS kanamalarındaki yüksek
etkinliğinin bir nedeni olabilir (8,9). Daha önce çeşitli nedenlere bağlı üst GİS kanamalarında etkinliği gösterilen ABS’nin
lokal ya da sistemik herhangi bir yan etkisi de gösterilememiştir. Konvansiyonel endoskopik tedaviler ile durmayan
peptik ülsere bağlı üst GIS kanamalarında topikal uygulanan
ABS etkin ve güvenli bir tamamlayıcı tedavi olabilir.
Sonuç olarak, ABS hayatı tehdit edici GIS kanamalarında di-ğer tedavi modaliteleri etkisiz kaldığında etkin bir hemostatik
tedavi modalitesi olarak düşünülebilir. ABS etkinliğinin ve
güvenilirliğinin saptanmasında halen ileri klinik çalışmalara
ihtiyaç bulunmaktadır.
Tartışma
Yüzyıllardır geleneksel bir topikal hemostatik ajan olarak kullanılan ABS, Thymus vulgaris, Glycyrrhiza glabra, Vitis vinifera, Alpinia officinarum, ve Urtica dioica ekstrelerini içerir
(2). Tüm bu bitki ekstrelerinin kısmen endotel, kan hücreleri,
hücresel çoğalma, anjiogenez ve hücresel mediatörler üzerinde etkileri bulunmaktadır (6). ABS’nin temel hemostatik etki
mekanizması vital eritroid agregasyon için odak oluşturan
enkapsüle bir protein ağı meydana getirmesidir. Pıhtılaşma
faktörlerini tek tek etkilemek yerine, ABS kanama kontrolünü sağlamada tüm fizyolojik hemostatik süreci etkiler. Kolay
kullanılabilir olması ve yüksek derecede etkinliği, değişik kanamalı hastalıklar için ABS’yi uygun bir antihemostatik ajan
konumuna getirmiştir. Her ne kadar ABS’nin GIS kanamalarındaki etkinliğini gösteren çeşitli raporlar (7) mevcut olsa
da, ABS kullanımının daha çok primer ya da konvansiyonel
tedavilere ek olarak verildiği dikkati çekmektedir. Bu vakada
ise, ABS konvansiyonel tedavilere cevap alınamayan bir hastada etkili kanama kontrolü sağlamıştır. Günümüzde üst GIS kanamalarının endoskopik kontrolünde
etkin yöntemler bulunmasına rağmen, bazı olgularda bunların birlikte kullanımı dahi yetersiz kalabilmektedir. ABS’nin
temel etki mekanizması dikkate alındığında, hızlı gelişen eritrosit agregasyonu ve bunu çevreleyen protein ağından oluşan
mekanizma, mukozal kaynaklı GIS kanamalarındaki yüksek
etkinliğinin bir nedeni olabilir (8,9). Daha önce çeşitli nedenlere bağlı üst GİS kanamalarında etkinliği gösterilen ABS’nin
lokal ya da sistemik herhangi bir yan etkisi de gösterilememiştir. Konvansiyonel endoskopik tedaviler ile durmayan
peptik ülsere bağlı üst GIS kanamalarında topikal uygulanan
ABS etkin ve güvenli bir tamamlayıcı tedavi olabilir.
Sonuç olarak, ABS hayatı tehdit edici GIS kanamalarında di-ğer tedavi modaliteleri etkisiz kaldığında etkin bir hemostatik
tedavi modalitesi olarak düşünülebilir. ABS etkinliğinin ve
güvenilirliğinin saptanmasında halen ileri klinik çalışmalara
ihtiyaç bulunmaktadır.
Kaynaklar
1. Elmunzer BJ, Young SD, Inadomi JM, et al. Systematic review of the
predictors of recurrent hemorrhage after endoscopic hemostatic therapy
for bleeding peptic ulcers. Am J Gastroenterol 2008;103:2625-32; quiz
2633.
2. Beyazit Y, Kurt M, Kekilli M, et al. Evaluation of hemostatic effects of
Ankaferd as an alternative medicine. Altern Med Rev 2010;15:329-36.
3. Kurt M, Akdogan M, Onal IK, et al. Endoscopic topical application of
Ankaferd Blood Stopper for neoplastic gastrointestinal bleeding: A retrospective analysis. Dig Liver Dis 2010;42:196-9.
4. Kurt M, Disibeyaz S, Akdogan M, et al. Endoscopic application of ankaferd blood stopper as a novel experimental treatment modality for
upper gastrointestinal bleeding: A case report. Am J Gastroenterol.
2008;103:2156-8.
5. Beyazit Y, Köklü S, Akbal E, et al. Successful treatment of endoscopic
sphincterotomy-induced early hemorrhage with application of Ankaferd
Blood Stopper. Gastrointest Endosc 2010;72:1325-6.
6. jD’Amico G, De Franchis R, Cooperative study group. Upperdigestive
bleeding in cirrhosis. Post-therapeutic outcome and prognostic indicators. Hepatology 2003;38:599-612.
7. Beyazit Y, Kekilli M, Haznedaroglu IC, et al. Ankaferd hemostat in the
management of gastrointestinal hemorrhages. World J Gastroenterol
2011;17:3962-70.
8. Bilgili H, Kosar A, Kurt M, et al. Hemostatic efficacy of Ankaferd Blood
Stopper in a swine bleeding model. Med Princ Pract 2009;18:165-9.
9. Haznedaroglu BZ, Haznedaroglu IC, Walker SL, et al. Ultrastructural
and morphological analyses of the in vitro and in vivo hemostatic effects
of Ankaferd Blood Stopper. Clin Appl Thromb Hemost 2010;16:446-53.