Nisan 2015 / (23 - 1)
Pankreasın kistik neoplazmını taklit eden duodenal divertikü
Yazarlar
Muhammet Yener AKPINAR, Serkan TORUN, Ufuk Barış KUZU, Orhan ÇOŞKUN, Erkin ÖZTAŞ, Bülent ÖDEMİŞ
Kurumlar
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara
Özet
Gastrointestinal sistemde divertiküllerin kolondan sonra en sık izlendiği bölge duodenumdur. Duodenal divertiküller sık izlenen lezyonlardır. Genellikle
duodenum ikinci ve üçüncü kıtasında lokalizedirler. Pankreas başına olan
yakınlıklarından dolayı da görüntüleme yöntemlerinde pankreasın kistik
maligniteleri ile karışabilirler.
Anahtar Kelimeler
Duodenal divertikül, pankreas kistik neoplazmı
Giriş
Gastrointestinal sistemde divertiküllerin kolondan sonra en
sık izlendiği bölge duodenumdur (1). İnsidansı %1-5, prevalansı %22 olan duodenal divertiküller sıklıkla duodenum
ikinci ve üçüncü kısmında lokalizedirler. Genellikle asemptomatik oldukları dönemde tanı konulur. Semptomatik hastalarda perforasyon, inflamasyon ve gastrointestinal sistem
kanaması izlenebilir (2,3). Pankreas başına olan yakınlıklarından dolayı görüntüleme yöntemlerinde pankreasın kistik
malign neoplazmları ile de karışabilirler.
Olgu
Duodenal divertiküller ilk olarak 1710 yılında Chomall tarafından bildirilmiştir (4). Duodenal divertiküller primer veya
sekonder olarak sınıflandırılabilir. Sekonder veya yalancı divertiküller kronik duodenal ülserlerin bir sonucu olarak ortaya çıkarlar; primer divertiküller ise gerçek divertiküllerdir ve
duvarlarında bağırsağın tüm katmanları izlenebilir (5). Duodenal divertiküller duodenumda sıklıkla periampuller bölgede lokalizedirler (6). Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta izlenen
duodenal divertiküllerin insidansı kullanılan tanısal yönteme
göre farklılıklar gösterebilir. Baryumlu çalışmalarda %6’ları
bulan sıklığı otopsi çalışmalarında %22-23, endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP) çalışmalarında ise %25
arasında olarak saptanılmıştır (7,8).
Duodenal divertiküller genellikle hayat boyu semptom vermezler ve tesadüfen tanı alırlar (9). Bununla beraber hastalarda farklı semptomlar da izlenebilir. Karın ağrısı ve bulantı
gibi nonspesifik şikayetler izlenebilir. Komplikasyon gelişen olgularda perforasyon, ektopik gastrik mukozaya bağlı ülserasyon, kanama ve obstrüksiyon görülebilir (10,11). Divertiküle bağlı perforasyonlar ERCP’ye bağlı iatrojenik olarak ya
da divertikülite bağlı gelişebilir (11,12). Yine jukstapapiller
divertikülü olanlarda akut pankreatit görülme sıklığının arttığını gösteren çalışmalar da vardır (13). Duodenal divertiküllerin pankreas başına olan komşulukları, görüntüleme
yöntemlerinde pankreasın kistik malign neoplazmları ile karışmalarına neden olmaktadır. Hariri (14) BT incelemesine
karşın preoperatif tanısı konulamayan ve pankreasın kistik
neoplazmı ön tanısıyla pankreatikoduodenektomi yapılan,
operasyon sonrası duodenal divertikül tanısı alan bir olgu
sunmuştur. Mallappa da (15), pankreas başında yerleşik
kistik neoplazm ön tanısıyla opere edilen ve tanısı duodenal
divertikül gelen bir olgu sunmuştur. Görüntüleme yöntemlerinde pankreas başı kistik malign neoplazmları düşünülen
hastalarda mutlaka duodenal divertiküller de akılda tutulmalı
ve hastalar bu yönden de tetkik edilmelidir.
Tartışma
Duodenal divertiküller ilk olarak 1710 yılında Chomall tarafından bildirilmiştir (4). Duodenal divertiküller primer veya
sekonder olarak sınıflandırılabilir. Sekonder veya yalancı divertiküller kronik duodenal ülserlerin bir sonucu olarak ortaya çıkarlar; primer divertiküller ise gerçek divertiküllerdir ve
duvarlarında bağırsağın tüm katmanları izlenebilir (5). Duodenal divertiküller duodenumda sıklıkla periampuller bölgede lokalizedirler (6). Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta izlenen
duodenal divertiküllerin insidansı kullanılan tanısal yönteme
göre farklılıklar gösterebilir. Baryumlu çalışmalarda %6’ları
bulan sıklığı otopsi çalışmalarında %22-23, endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP) çalışmalarında ise %25
arasında olarak saptanılmıştır (7,8).
Duodenal divertiküller genellikle hayat boyu semptom vermezler ve tesadüfen tanı alırlar (9). Bununla beraber hastalarda farklı semptomlar da izlenebilir. Karın ağrısı ve bulantı
gibi nonspesifik şikayetler izlenebilir. Komplikasyon gelişen olgularda perforasyon, ektopik gastrik mukozaya bağlı ülserasyon, kanama ve obstrüksiyon görülebilir (10,11). Divertiküle bağlı perforasyonlar ERCP’ye bağlı iatrojenik olarak ya
da divertikülite bağlı gelişebilir (11,12). Yine jukstapapiller
divertikülü olanlarda akut pankreatit görülme sıklığının arttığını gösteren çalışmalar da vardır (13). Duodenal divertiküllerin pankreas başına olan komşulukları, görüntüleme
yöntemlerinde pankreasın kistik malign neoplazmları ile karışmalarına neden olmaktadır. Hariri (14) BT incelemesine
karşın preoperatif tanısı konulamayan ve pankreasın kistik
neoplazmı ön tanısıyla pankreatikoduodenektomi yapılan,
operasyon sonrası duodenal divertikül tanısı alan bir olgu
sunmuştur. Mallappa da (15), pankreas başında yerleşik
kistik neoplazm ön tanısıyla opere edilen ve tanısı duodenal
divertikül gelen bir olgu sunmuştur. Görüntüleme yöntemlerinde pankreas başı kistik malign neoplazmları düşünülen
hastalarda mutlaka duodenal divertiküller de akılda tutulmalı
ve hastalar bu yönden de tetkik edilmelidir.
Kaynaklar
1. Huang R, Romano A, Stone M, Nathanson N. Diagnosis and treatment of a perforated duodenal diverticulum. Emerg Radiol 2007;13:285-7.
2. Schnueriger B, Vorburger S, Banz V, et al. Diagnosis and management of the symptomatic duodenal diverticulum: A case series and a short review of the literature. J Gastrointest Surg 2008;12:1571-6.
3. Rioux L, Groseilliers SD, Fortin M, Mutch DO. Massive upper gastrointestinal bleeding originating from a fourth-stage duodenal diverticulum: a case report and review of literature. Can J Surg 1996;39:510-2.
4. Mahajan SK, Kashyap R, Chandel UK, et al. Duodenal diverticulum: Review of literature. Indian J Surg 2004;66:140-5.
5. Ersan Y, Yavuz N, Çiçek Y, et al. Clinical analysis and review of related literature in cases of duodenal diverticulosis. Cerrahpaşa J Med 2005;36:120-7.
6. Lane JE, Ajjan M, Sedghi S. GI bleeding from duodenal diverticula. Am J Gast;2001:2799-800
7. Lobo DN, Balfour TW, Iftikhar SY, Rowlands BJ. Periampullary diverticula and pancraeticobiliary disease. Br J Surg 1999;86:588-97.
8. Yin WY, Chen HT, Huang SM, et al. Clinical analysis and literature review of massive duodenal diverticular bleeding. World J Surg 2001; 25: 848-55.
9. Afridi SA, Fichenbaum CJ, Taubin H. Review of duodenal diverticula. Am J Gastroenterology 1991;86:935-8.
10. Kimura W, Nagai H, Kuroda A, Muto T. No significant correlation between histologic changes of the papilla of Vater and juxtapapillary diverticulum. Special reference to the pathogenesis of gallstones. Scand J Gastroenterol 1992;27:951-6.
11. Sakurai Y, Miura H, Matsubara T, et al. Perforated duodenal diverticulum successfully diagnosed preoperatively with abdominal CT scan associated with upper gastrointestinal series. J Gastroenterol 2004;39:379-83.
12. Cavanagh JE Jr. Iatrogenic perforation of perivaterion duodenal diverticulum: Report of a case. Can J Surg 1996;39:336-8
13. Uoma G, Manes G, Ragozzino A, et al. Periampullary extraluminal du-odenal diverticula and acute pancreatitis: An underestimated etiological association. Am J Gastroenterol 1996;91:1186-8.
14. Hariri A, Siegelman SS, Hruban RH. Duodenal diverticulum mimicking a cystic pancreatic neoplasm. Br J Radiol 2005;78:562-4.
15. Mallappa S, Jiao LR. Jukstapapillary duodenal diverticulum masquera-dingas as a cystic pancreatic neoplasm. JRSM Short Rep 2011;2:89