- Ana Sayfa
 
        - Sayılar
 
        - Ağustos 2015
 
        - Bulbus psododivertikülde mide çıkış obstrüksiyonuna neden olan ve gastroskopi 
ile mideye alınması sonrası ileus gelişen bezoar: olgu sunumu ve literatürün 
gözden geçirilmesi (duodenal bezoar)
 
    
    
	
		
Ağustos 2015 / (23 - 2)
        Bulbus psododivertikülde mide çıkış obstrüksiyonuna neden olan ve gastroskopi 
ile mideye alınması sonrası ileus gelişen bezoar: olgu sunumu ve literatürün 
gözden geçirilmesi (duodenal bezoar)
	
     
	
    
        Yazarlar
        Ahmet UYANIKOĞLU
1
, Haşim NAR
1
, Yusuf YÜCEL
2
, Ahmet ŞEKER
2, Ferzan AYDIN
1
, Necati YENİCE
1
 
     
    
   
    
        Kurumlar
        Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1
Gastroenteroloji Bilim Dalı, 2
Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı, Şanlıurfa
 
     
 
   
    
        Özet
        Bezoar, yabancı cisim veya gıdaların beslenme yolunda oluşturduğu kitlelerdir. Mide operasyonu geçirmiş olanlarda bezoar sıklığı artmaktadır. İnce 
barsakta bezoar az görülür ve nadiren ileusa neden olabilir. Bu yazıda, duodenuma yerleşmiş bezoarı olan, gastrik ameliyat geçirmiş, 55 yaşında kadın hasta sunulmuştur. Hastada bezoarın mideye alınmasını takiben ileus 
gelişmiş ve laparotomi yapılmıştır. Hasta ameliyattan bir hafta sonra şifa ile 
taburcu edilmiştir
 
        
     
    
        Anahtar Kelimeler
        Bezoar, mide çıkış yolu obstrüksiyonu, ileus
 
      
    
	
    
        Giriş
        Bezoar kelimesi Arapça “Badzehr” Türkçe “Panzehir” kelimelerinden türetilmiş olup, antidot anlamındadır (1). Bezoar, 
yutulan yabancı cisim veya gıdaların sindirilemeyip beslenme 
yolunda oluşturduğu kitlelerdir. Saç kılları (trikobezoar), lifli 
yiyecekler (fitobezoar), süt ürünleri (laktobezoar), katı ilaçlar (farmakobezoar) ve sakız, kum gibi maddelerin sindirilememesi gastrointestinal sistemde bezoar oluşmasına neden 
olabilir (2). Midenin taşlaşmış cisimleri, midenin sulu ortamında, sert ve solid hale gelen sert bezoarlardır (3). Mide-duodenum grafilerinde kullanılan bizmut, gastrit ve ülser tedavisinde kullanılan alüminyum hidroksit ve sodyum alginate 
farmakobezoar meydana getirebilirler (4). Dispepsi, abdominal distansiyon veya gastrointestinal kanama semptomları ile 
ortaya çıkan birçok gastrik bezoar vakası tanımlanmış, ancak 
ince barsak bezoarları nadir bildirilmiştir (5). 
Endoskopi serilerinde bezoar sıklığı %0.4 olarak bildirilmektedir. Diabetes Mellitus, hipotiroidi gibi peristaltizmde azalma ile seyreden sistemik hastalıklarda ve mide operasyonu 
geçirmiş olanlarda bezoar sıklığı artmaktadır. Bezoarlar enzim kullanımına dayanan medikal yöntemlerle, endoskopik 
veya cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir (6). 
Bezoarın lokalizasyonuna göre klinik bulgular değişkenlik 
gösterir. Hastada herhangi bir şikayet olmayabilir ya da akut batın dahil olmak üzere nonspesifik gastrointestinal şikayetler bulunabilir (7). 
Fitobezoar en yaygın bezoar türü olup, sebze ve meyvelerin 
sindirilmeyen derivelerinden oluşur (8). Fitobezoar ince barsak obstrüksiyonunun alışılmamış bir nedenidir. İnce barsak 
mekanik obstrüksiyonlarının %0.4-4’ünü oluşturur. Tedavisi 
cerrahidir (9). 
Bu yazıda bulantı-kusma ile prezente olup, mide çıkış yolu 
obstrüksiyonuna neden olmuş, bulbusta psododivertikül cebine yerleşmiş bezoarı olan, gastroskopi ile mideye alındıktan 
sonra ileus gelişen, 55 yaşında kadın hasta sunulmuştur.
 
     
	
    
        Olgu
        Bezoarlar yutulan yabancı materyallerin gastrointestinal traktusta birikmesiyle meydana gelir ve materyalin içeriğine göre 
fitobezoar (hortobezoar), trikobezoar (pilobezoar, hairball), 
midede taşlaşmış cisimler veya ilaç bezoarı olabilir. Fitobezoarlar çok yaygındırlar ve portakal, hurma gibi iyi sindirelemeyen meyve çekirdekleri buna neden olabilir. Özellikle 
geçirilmiş ameliyat sebebiyle asit sekresyonu ve motilitesi 
azalmış bir midede, bu vizköz materyal, bezoar oluşması için 
bir nukleus oluşturabilir. Dişsiz veya bozuk diş yapısına bağ-lı oral hazım ve çiğnemenin yetersiz oluşu, geçirilmiş mide 
ameliyatı sonucu, mide asiditesinin azalması ve mide boşalmasının yavaşlaması da bir faktördür. Çeşitli serilerde %55,6 
ve %70 gibi yüksek oranda geçirilmiş mide ameliyatı oranları 
verenler vardır. Midede bezoar oluşmasına sebep olan diğer 
bir faktör olarak diabetik nöropatiye bağlı “gastroparesis diabeticorum” gösterilmiştir. Diabetik nöropatinin, uygulanmış 
vagotomi ile birlikte mide motilitesini azalttığı, solid gıdaların mideden boşalmasının geciktiği ileri sürülmüştür Bezoar sıklıkla psikriyatrik problemleri olan veya gastrik cerrahi 
geçirmiş hastalarda midede, yabancı cisimlerin yenilmesi ile 
oluşan kitlelerdir (1, 7, 10-13). Bizim hastamızda geçirilmiş 
mide ameliyatının muhtemel predispozisyon yaratan neden 
olduğu, cismin yapısından dolayı muhtemelen fitobezoar olduğu düşünüldü. 
Trikobezoar, mental gerilik gösteren çocuklar ve psikiyatrik 
hastalarda görülür. Bu hastalar paranoid, obsesif, hatta Down 
sendromlu olabilirler. Trikobezoarların özel bir tipi Rapunzel 
sendromudur. Bu olgularda midedeki saç kitlesinden başka 
bu kitleden başlayarak tüm ince bağırsağı geçerek sağ kolona kadar uzanan saç yumakları mevcuttur (1). Hastamızda 
mental gerilik veya down sendromu yoktu ve cismin makroskopik görünümü, parçalanıyor olması trikobezoar değil, fitobezoar olduğunu düşündürdü. Fitobezoar olgularında başlıca şikayetler epigastriumda müphem sıkıntı, bazen 20 kilograma varan kilo kaybı, epigastriumda şişkinlik bulantı ve kusma üst gastrointestinal kanama, 
disfajidir. Pilorik obstrüksiyon yapanlar olduğu gibi, safra 
yolu obstrüksiyonu ve afferent loop sendromu meydana getirenler, intestinal obstrüksiyon ve perforasyon yapanlarda 
olmuştur. Trikobezoarlarda başlıca şikayetler ağrı, iştahsızlık, 
kilo kaybı, kusma, sarılık, anemi, hipoalbüminemidir. Pankreatit, intestinal perforasyon, intestinal tıkanıklık, intussusseption gibi komplikasyonlara yol açabilir (1,12,13). Hastamız bulantı-kusma şikayeti ile prezente olmuştu, belirgin kilo 
kaybı yoktu. Klinik ve laboratuvar olarak safra yollarına bası 
veya pankreatit bulgusu yoktu. Gastroskopik müdahale sonrası da ileus tablosu gelişti. 
Mide fitobezoarları ekseriyetle, konservatif yöntemlerle tedavi edilebilir. Tekrarlayan dozlarla uygulanan cellulase, mide 
fitobezoarlarının eritilmesinde en etkili proteolitik enzimdir 
(14). Papain ve acetyleystein gibi diğer proteolitik enzimlerin cellulase kadar etkili olmadığı bildirilmiştir. Endoskopi, 
bezoarların hem teşhis, hem tedavisinde kullanılmıştır. Büyük alan fitobezoarların kırılarak, parçalanması ve parçaların 
ayrı ayrı çıkarılması gerekebilir. Bazen, 3-4 seansta tam temizlik yapılabilir. Endoskopik tedavinin bir ileri şekli olarak 
“Electrohydraulic Lithotripsy” kullanılması ve endoskopik 
fragmantasyon ile cellulase/cystein/metachopramide üçlüsü 
ile kombine tedaviden başarılı sonuçlar alındığını ifade eden 
çalışmalar vardır (1). Hastamızda bezoar midede değildi, duodenum psododivertikülde idi. Gastroskopi ile 3 seansta parçalanarak mideye alındı.
Periampüller duodenal divertiküler bezoar oldukça nadirdir. 
Klinik bulgu spektrumu lokalizasyona bağlı olarak semptomsuz hastadan, akut batına kadar değişmektedir. Biliyer 
obstrüksiyona neden olan bezoar olgusu nadiren bildirilmiş-tir, tedavi cerrahidir. Literatürde akut pankreatit ile prezente 
olan, ardından periampüller divertikülden duodenum lümenine migre olurken, obstrüksiyona neden olan, bilgisayarlı 
tomografi (BT)’de pankreatik abse ve mikroperforasyon görünümü benzeri bulgular saptanan hasta sunulmuştur. Hastadan cerrahi olarak bezoar uzaklaştırılmış ve tam iyileşme 
sağlanmıştır (15). Bizim olgumuzun bildirilen bu hastaya 
benzeyen yönleri duodenum divertikülünde oluşmuş olması, duodenum lümenine migre olarak ileusa neden olması ve 
cerrahi olarak uzaklaştırılması idi. Farklı tarafları ise periampüller değil, bulbus ön yüz divertikülüne yerleşmiş olması ve 
akut pankreatite neden olmaması idi. 
Otuzdokuz hastadan cerrahi olarak 56 bezoarın çıkarıldığı 
çalışmada, bezoar en sık jejunumda (n = 26/56, %46.4) saptanmıştır. 16 hastada (%41) gastrointestinal traktta multipl 
bezoar lokasyonu saptanmıştır (16). Bezoar nedeniyle ince 
barsak obstrüksiyonu sık değildir. Geçirilmiş gastrik rezeksiyon, gastrojejunostomi veya piloroplasti bezoar oluşumuna predispozisyon yaratır. Normal midede ve primer ince barsak 
bezoarı oldukça nadirdir. İnce barsakta bezoar sadece divertikül, striktür veya tümörü olan hastalarda görülür (8). Diyabetik yaşlı hasta yemek sonrası başlayan 5 günlük karın ağrısı, 
komplike ince barsak obstrüksiyon belirtileri ile müracaat 
etmiş, hastada geçirilmiş, 14 yıl önce duodenal ülser nedeniyle yapılan, Billroth II hemigastrektomi, trunkal vagotomi 
öyküsü saptanmış. Başka bir olgu sunumunda 57 yaşında 
erkek hasta ince barsak obstrüksiyonu semptom ve bulguları ile prezente olmuş, eksploratuvar laparotomide ileumda 
obstrüksiyon nedeni ile fitobezoar saptanmış, histopatoloji ile 
konfirme edilmiştir (8, 9, 15). Bizim hastamız 55 yaşında kadın hasta idi, 20 yıl önce operasyon öyküsü vardı, ancak ne 
için ve ne ameliyatı yapıldığı bilinmiyordu. Duodenum psödodivertikülünde bezoar saptandı, ikinci kısma manevrayla 
geçilebiliyordu, ameliyatın duodenal ülser nedeni ile yapılmış 
olabileceği düşünüldü. Gastroskopisinden ameliyatın simple 
gastro-jejunostomi ameliyatı olduğu anlaşıldı. Yabancı cisim 
histopatolojik olarak konfirme edilmemekle beraber makroskopik görünümü ve parçalanabilir olması nedeniyle muhtemelen fitobezoardı. 
Bezoarlar yabancı cisim olup, gastrointestinal sistemde epigastrik rahatsızlık, erken doyma, konstipasyon ve nadiren 
gastrointestinal obstrüksiyon gibi nonspesifik semptomlara 
neden olur. Literatürde migre olarak sekonder gastrointestinal sistem obstrüksiyonuna neden olan bezoar bildirilmiştir. 
Endoskopik manipülasyon ve Coca-Cola gibi kimyasal solüsyonlar gastrik bezoarları parçalayarak, fragmente parçaların 
ince barsakta ileusa neden olabileceği bildirilmiştir. Bu durumda abdominal X-ray ve BT zamanında tanı için önemli rol 
oynar (17). Klinik olarak ince barsak obstrüksiyonuna neden 
olan bezoar tanısını preoperatif olarak koymak zordur. BT ile 
erken tanı koymak ve komplikasyon riskini azaltmak mümkündür (13,18,19). Bizim hastamızın ilginç yönü endoskopik 
manipülasyonla duodenum divertikülden mideye alındıktan 
ve Coca-Cola verildikten 1-2 gün sonra jejunuma migre olması ve ileus tablosuna yol açması idi. Tanıda batın grafisinde hava-sıvı seviyelerine rastlanması ileusu düşündürmüş ve 
hasta ameliyat edilmiştir. 
Gastrik bezoarlar rekürren ince barsak obstrüksiyonu ayırı-cı tanısında düşünülmelidir (20). Bezoar Roux-en-Y gastrik 
bypass sonrası ince barsak obstrüksiyonunun nadir bir nedenidir. 34 yaşında erkek hasta morbid obezite nedeniyle Rouxen-Y ameliyatından 5.5 yıl sonra fitobezoara sekonder jejunojejunal anastomozda ince barsak obstrüksiyonu ile prezente 
olmuş, hastanın anamnezinde rekürren karın ağrısı varmış 
(21). Fitobezoarlar daha önce gastrik cerrahi geçiren hastalarda, kötü çiğneme fonksiyonu olan hastalarda veya fazla fiber 
tüketiminde akut ince barsak tıkanıklığı geliştiğinde ayırıcı 
tanıda akla gelmelidir. Abdominal BT tanı ve acil cerrahi kararı almada kullanışlıdır. Mümkün olursa fitobezoar parçalanmalı, çekuma itilmelidir. Laparoskopik fregmantasyonun 
bu gibi hastalarda kullanışlı olabileceği bildirilmiştir (22). 
Bizim hastamızda rekürren karın ağrısı yoktu. Cerrahi kararı 
klinik ve düz batın grafisi ile konuldu, laparatomi yapıldı ve 
jejunumdaki parçalar çekuma atıldı.
Sonuç olarak bezoar geçirilmiş mide ameliyatı olan hastalar da, inatçı bulantı-kusma şikayetinde akla gelmelidir. Duodenum nadir bir lokalizasyonu olmasına rağmen hastamızda 
olduğu gibi psödodivertiküle yerleşerek mide çıkış obstrüksiyonuna neden olabilir. Gastroskopi tanı ve tedavi için esastır. 
Ancak tam olarak dışarı alınamazsa yine hastamızda olduğu 
gibi migre olarak ince barsak obstrüksiyonu-ileusa neden olabilir, bu durumda tedavi cerrahidir.
 
       
 
     
    
        Tartışma
        Bezoarlar yutulan yabancı materyallerin gastrointestinal traktusta birikmesiyle meydana gelir ve materyalin içeriğine göre 
fitobezoar (hortobezoar), trikobezoar (pilobezoar, hairball), 
midede taşlaşmış cisimler veya ilaç bezoarı olabilir. Fitobezoarlar çok yaygındırlar ve portakal, hurma gibi iyi sindirelemeyen meyve çekirdekleri buna neden olabilir. Özellikle 
geçirilmiş ameliyat sebebiyle asit sekresyonu ve motilitesi 
azalmış bir midede, bu vizköz materyal, bezoar oluşması için 
bir nukleus oluşturabilir. Dişsiz veya bozuk diş yapısına bağ-lı oral hazım ve çiğnemenin yetersiz oluşu, geçirilmiş mide 
ameliyatı sonucu, mide asiditesinin azalması ve mide boşalmasının yavaşlaması da bir faktördür. Çeşitli serilerde %55,6 
ve %70 gibi yüksek oranda geçirilmiş mide ameliyatı oranları 
verenler vardır. Midede bezoar oluşmasına sebep olan diğer 
bir faktör olarak diabetik nöropatiye bağlı “gastroparesis diabeticorum” gösterilmiştir. Diabetik nöropatinin, uygulanmış 
vagotomi ile birlikte mide motilitesini azalttığı, solid gıdaların mideden boşalmasının geciktiği ileri sürülmüştür Bezoar sıklıkla psikriyatrik problemleri olan veya gastrik cerrahi 
geçirmiş hastalarda midede, yabancı cisimlerin yenilmesi ile 
oluşan kitlelerdir (1, 7, 10-13). Bizim hastamızda geçirilmiş 
mide ameliyatının muhtemel predispozisyon yaratan neden 
olduğu, cismin yapısından dolayı muhtemelen fitobezoar olduğu düşünüldü. 
Trikobezoar, mental gerilik gösteren çocuklar ve psikiyatrik 
hastalarda görülür. Bu hastalar paranoid, obsesif, hatta Down 
sendromlu olabilirler. Trikobezoarların özel bir tipi Rapunzel 
sendromudur. Bu olgularda midedeki saç kitlesinden başka 
bu kitleden başlayarak tüm ince bağırsağı geçerek sağ kolona kadar uzanan saç yumakları mevcuttur (1). Hastamızda 
mental gerilik veya down sendromu yoktu ve cismin makroskopik görünümü, parçalanıyor olması trikobezoar değil, fitobezoar olduğunu düşündürdü. Fitobezoar olgularında başlıca şikayetler epigastriumda müphem sıkıntı, bazen 20 kilograma varan kilo kaybı, epigastriumda şişkinlik bulantı ve kusma üst gastrointestinal kanama, 
disfajidir. Pilorik obstrüksiyon yapanlar olduğu gibi, safra 
yolu obstrüksiyonu ve afferent loop sendromu meydana getirenler, intestinal obstrüksiyon ve perforasyon yapanlarda 
olmuştur. Trikobezoarlarda başlıca şikayetler ağrı, iştahsızlık, 
kilo kaybı, kusma, sarılık, anemi, hipoalbüminemidir. Pankreatit, intestinal perforasyon, intestinal tıkanıklık, intussusseption gibi komplikasyonlara yol açabilir (1,12,13). Hastamız bulantı-kusma şikayeti ile prezente olmuştu, belirgin kilo 
kaybı yoktu. Klinik ve laboratuvar olarak safra yollarına bası 
veya pankreatit bulgusu yoktu. Gastroskopik müdahale sonrası da ileus tablosu gelişti. 
Mide fitobezoarları ekseriyetle, konservatif yöntemlerle tedavi edilebilir. Tekrarlayan dozlarla uygulanan cellulase, mide 
fitobezoarlarının eritilmesinde en etkili proteolitik enzimdir 
(14). Papain ve acetyleystein gibi diğer proteolitik enzimlerin cellulase kadar etkili olmadığı bildirilmiştir. Endoskopi, 
bezoarların hem teşhis, hem tedavisinde kullanılmıştır. Büyük alan fitobezoarların kırılarak, parçalanması ve parçaların 
ayrı ayrı çıkarılması gerekebilir. Bazen, 3-4 seansta tam temizlik yapılabilir. Endoskopik tedavinin bir ileri şekli olarak 
“Electrohydraulic Lithotripsy” kullanılması ve endoskopik 
fragmantasyon ile cellulase/cystein/metachopramide üçlüsü 
ile kombine tedaviden başarılı sonuçlar alındığını ifade eden 
çalışmalar vardır (1). Hastamızda bezoar midede değildi, duodenum psododivertikülde idi. Gastroskopi ile 3 seansta parçalanarak mideye alındı.
Periampüller duodenal divertiküler bezoar oldukça nadirdir. 
Klinik bulgu spektrumu lokalizasyona bağlı olarak semptomsuz hastadan, akut batına kadar değişmektedir. Biliyer 
obstrüksiyona neden olan bezoar olgusu nadiren bildirilmiş-tir, tedavi cerrahidir. Literatürde akut pankreatit ile prezente 
olan, ardından periampüller divertikülden duodenum lümenine migre olurken, obstrüksiyona neden olan, bilgisayarlı 
tomografi (BT)’de pankreatik abse ve mikroperforasyon görünümü benzeri bulgular saptanan hasta sunulmuştur. Hastadan cerrahi olarak bezoar uzaklaştırılmış ve tam iyileşme 
sağlanmıştır (15). Bizim olgumuzun bildirilen bu hastaya 
benzeyen yönleri duodenum divertikülünde oluşmuş olması, duodenum lümenine migre olarak ileusa neden olması ve 
cerrahi olarak uzaklaştırılması idi. Farklı tarafları ise periampüller değil, bulbus ön yüz divertikülüne yerleşmiş olması ve 
akut pankreatite neden olmaması idi. 
Otuzdokuz hastadan cerrahi olarak 56 bezoarın çıkarıldığı 
çalışmada, bezoar en sık jejunumda (n = 26/56, %46.4) saptanmıştır. 16 hastada (%41) gastrointestinal traktta multipl 
bezoar lokasyonu saptanmıştır (16). Bezoar nedeniyle ince 
barsak obstrüksiyonu sık değildir. Geçirilmiş gastrik rezeksiyon, gastrojejunostomi veya piloroplasti bezoar oluşumuna predispozisyon yaratır. Normal midede ve primer ince barsak 
bezoarı oldukça nadirdir. İnce barsakta bezoar sadece divertikül, striktür veya tümörü olan hastalarda görülür (8). Diyabetik yaşlı hasta yemek sonrası başlayan 5 günlük karın ağrısı, 
komplike ince barsak obstrüksiyon belirtileri ile müracaat 
etmiş, hastada geçirilmiş, 14 yıl önce duodenal ülser nedeniyle yapılan, Billroth II hemigastrektomi, trunkal vagotomi 
öyküsü saptanmış. Başka bir olgu sunumunda 57 yaşında 
erkek hasta ince barsak obstrüksiyonu semptom ve bulguları ile prezente olmuş, eksploratuvar laparotomide ileumda 
obstrüksiyon nedeni ile fitobezoar saptanmış, histopatoloji ile 
konfirme edilmiştir (8, 9, 15). Bizim hastamız 55 yaşında kadın hasta idi, 20 yıl önce operasyon öyküsü vardı, ancak ne 
için ve ne ameliyatı yapıldığı bilinmiyordu. Duodenum psödodivertikülünde bezoar saptandı, ikinci kısma manevrayla 
geçilebiliyordu, ameliyatın duodenal ülser nedeni ile yapılmış 
olabileceği düşünüldü. Gastroskopisinden ameliyatın simple 
gastro-jejunostomi ameliyatı olduğu anlaşıldı. Yabancı cisim 
histopatolojik olarak konfirme edilmemekle beraber makroskopik görünümü ve parçalanabilir olması nedeniyle muhtemelen fitobezoardı. 
Bezoarlar yabancı cisim olup, gastrointestinal sistemde epigastrik rahatsızlık, erken doyma, konstipasyon ve nadiren 
gastrointestinal obstrüksiyon gibi nonspesifik semptomlara 
neden olur. Literatürde migre olarak sekonder gastrointestinal sistem obstrüksiyonuna neden olan bezoar bildirilmiştir. 
Endoskopik manipülasyon ve Coca-Cola gibi kimyasal solüsyonlar gastrik bezoarları parçalayarak, fragmente parçaların 
ince barsakta ileusa neden olabileceği bildirilmiştir. Bu durumda abdominal X-ray ve BT zamanında tanı için önemli rol 
oynar (17). Klinik olarak ince barsak obstrüksiyonuna neden 
olan bezoar tanısını preoperatif olarak koymak zordur. BT ile 
erken tanı koymak ve komplikasyon riskini azaltmak mümkündür (13,18,19). Bizim hastamızın ilginç yönü endoskopik 
manipülasyonla duodenum divertikülden mideye alındıktan 
ve Coca-Cola verildikten 1-2 gün sonra jejunuma migre olması ve ileus tablosuna yol açması idi. Tanıda batın grafisinde hava-sıvı seviyelerine rastlanması ileusu düşündürmüş ve 
hasta ameliyat edilmiştir. 
Gastrik bezoarlar rekürren ince barsak obstrüksiyonu ayırı-cı tanısında düşünülmelidir (20). Bezoar Roux-en-Y gastrik 
bypass sonrası ince barsak obstrüksiyonunun nadir bir nedenidir. 34 yaşında erkek hasta morbid obezite nedeniyle Rouxen-Y ameliyatından 5.5 yıl sonra fitobezoara sekonder jejunojejunal anastomozda ince barsak obstrüksiyonu ile prezente 
olmuş, hastanın anamnezinde rekürren karın ağrısı varmış 
(21). Fitobezoarlar daha önce gastrik cerrahi geçiren hastalarda, kötü çiğneme fonksiyonu olan hastalarda veya fazla fiber 
tüketiminde akut ince barsak tıkanıklığı geliştiğinde ayırıcı 
tanıda akla gelmelidir. Abdominal BT tanı ve acil cerrahi kararı almada kullanışlıdır. Mümkün olursa fitobezoar parçalanmalı, çekuma itilmelidir. Laparoskopik fregmantasyonun 
bu gibi hastalarda kullanışlı olabileceği bildirilmiştir (22). 
Bizim hastamızda rekürren karın ağrısı yoktu. Cerrahi kararı 
klinik ve düz batın grafisi ile konuldu, laparatomi yapıldı ve 
jejunumdaki parçalar çekuma atıldı.
Sonuç olarak bezoar geçirilmiş mide ameliyatı olan hastalar da, inatçı bulantı-kusma şikayetinde akla gelmelidir. Duodenum nadir bir lokalizasyonu olmasına rağmen hastamızda 
olduğu gibi psödodivertiküle yerleşerek mide çıkış obstrüksiyonuna neden olabilir. Gastroskopi tanı ve tedavi için esastır. 
Ancak tam olarak dışarı alınamazsa yine hastamızda olduğu 
gibi migre olarak ince barsak obstrüksiyonu-ileusa neden olabilir, bu durumda tedavi cerrahidir.
 
          
    
    
    
        Kaynaklar
        1.  Ersan Y, Yavuz N, Yüceyar S, et al. Gastric bezoars requiring surgical 
treatment. Cerrahpaşa J Med 2005;36:128-33.
2.  Tatar C, Karşıdağ T, Özgül H, Tüzün S. Gastrik Trikobezoar: Olgu Sunumu, Haseki Tıp Bülteni 2013;51:141-3.
3.  Visvanathan R. Cement bezoars of the stomach. Br JSurg 1986;73:381-2.
4.  Kaneko H, Tomomasa T, Kubata Y, et al. Pharmacobezoar complicating 
treatment with sodium alginate. J Gastroenterol 2004;39:69-71.
5.  Chisholm EM, Leong HT, Chung SC, Li AK. Phytobezoar: an uncommon 
cause of small bowel obstruction. Ann R Coll Surg Engl 1992;74:342-4.
6.  Bölükbaş FF, Bölükbaş C, Akbayır N, et al. Endoskopik olarak saptanan bezoarların klinik önemi. Türkiye Klinikleri J Gastroenterohepatol 
2003;14:151-4.
7.  Emirpolat G, Uğur T, Bülbüloğlu E. Nadir bir ileus nedeni: bezoar. Ege 
Tıp Dergisi 2009;48:217-20.
8.  de Toledo AP, Rodrigues FH, Rodrigues MR, et al. Diospyrobezoar as a cause of small bowel obstruction. Case Rep Gastroenterol 2012;6:596-603.
9.  Pujar KA, Pai AS, Hiremath VB. Phytobezoar: a rare cause of small bowel 
obstruction. J Clin Diagn Res 2013;7:2298-9.
10. Vitellas KM, Vaswani K, Bennett WF. Case 2. Small-bowel bezoar. AJR 
Am J Roentgenol. 2000;175:873;876-8.
11. Ripollés T, García-Aguayo J, Martínez MJ, Gil P. Gastrointestinal bezoars: 
Sonographic and CT characteristics AJR Am J Roentgenol 2001;177:65-9.
12. Shah D, Desai AB. Isolated ileal bezoar causing small bowel obstruction. 
BMJ Case Rep 2012;2012. pii: bcr0120125656. 
13. Salemis NS, Panagiotopoulos N, Sdoukos N, Niakas E. Acute surgical 
abdomen due to phytobezoar-induced ileal obstruction. J Emerg Med 
2013;44:e21-3. Epub 2011 Oct 29  14. Bonilla F, Mirete J, Cuesta A, et al. Treatment of gastric phytobezoars 
with cellulase. Rev Esp Enferm Dia 1999;91:809-14.
15. Kim JH, Chang JH, Nam SM, et al. Duodenal obstruction following acute pancreatitis caused by a large duodenal diverticular bezoar. World J 
Gastroenterol 2012;18:5485-8. 
16. Altintoprak F, Degirmenci B, Dikicier E, et al. CT findings of patients 
with small bowel obstruction due to bezoar: a descriptive study. ScientificWorldJournal 2013;2013:298392. 
17. Chen HW, Chu HC. Migration of gastric bezoars leading to secondary 
ileus. Intern Med 2011;50:1993-5. 
18. Hsu SN, Huang TY, Hsieh TY. Unusual abdominal pain and vomiting. 
Gastroenterology 2012;143:e3-4.
19. Oh SH, Namgung H, Park MH, Park DG. Bezoar-induced small bowel 
obstruction. J Korean Soc Coloproctol 2012;28:89-93.
20. Coufal NG, Kansagra AP, Doucet J, et al. Gastric trichobezoar causing 
intermittent small bowel obstruction: report of a case and review of the 
literature. Case Rep Med 2011;2011:217570.
21. Roy M, Fendrich I, Li J, et al. Treatment option in patient presenting 
with small bowel obstruction from phytobezoar at the jejunojejunal 
anastomosis after Roux-en-Y gastric bypass. Surg Laparosc Endosc Percutan Tech 2012;22:e243-5.
22. Dirican A, Unal B, Tatli F, et al. Surgical treatment of phytobezoars causes acute small intestinal obstruction. Bratisl Lek Listy 2009;110:158-61.