Ağustos 2015

  • Ana Sayfa
  • Sayılar
  • Ağustos 2015
  • Yeni 22G kor iğnenin etkinliği ve kullanılabilirliğinin araştırılması: Bir prospektif karşılaştırma çalışması

Ağustos 2015 / (23 - 2)

Yeni 22G kor iğnenin etkinliği ve kullanılabilirliğinin araştırılması: Bir prospektif karşılaştırma çalışması

Sayfa Numaraları
64
Yazarlar
Hucl T, Wee E, Anuradha S, Gupta R, Ramchandani M, Rakesh K, Shrestha R, Reddy DN, Lakhtakia S.
Kurumlar
Feasibility and efficiency of a new 22G core needle: a prospective comparison study. Endoscopy 2013;45:792-8.
Olgu
Bu çalışmada primer hedef 22G Quick-kor iğne ile yapılan FNB ve standart 22G FNA örneklemlerinde elde edilen optimal histolojik doku örneklemelerinin karşılaştırılmasıdır. Yani FNA ile elde olunan sitolojinin ek katkısı değerlendirme dışı tutulmuştur. Bu yönde bakıldığında Hucl T ve arkadaş-larının yaptığı bu çalışmada, optimal doku içeren örneklem FNB ile %69 olguda, FNA ile %66 olguda gerçekleştirilmektedir. Yazarlar bu verilerin iğne sıralaması ve örneklemin kanlılığı ile ilişkisi olmadığını savunmaktadırlar. Bu çalışmada FNA olgularında sitolojik incelemenin göz ardı edilmesi nedeni ile kanlı örneklemin bu çalışmanın sonuçlarını etkilememesi çıkarımı mantıklı gözükmektedir. Diğer bir nokta ise burada belirtilen FNB ile %69’luk optimal doku örnekleme oranı daha önce Bang JY ve ark tarafından belirtilen %80 oranından çok daha düşük olması düşündürücüdür (Bang JY, et al. GIE 2012). Bu araştırmada, 22G kor iğne %86 olguda yeterli doku elde olunabilmiş, %79 olguda doğru teşhis edilebilmiş. Bu değerler FNA ile elde edilen sonuçlara yakın olarak kabul edilebilirler. FNA için ‘on site sitopatolog’ varlığına ihtiyaç duyulması, kor dokunun olmaması, hücreler dışında doku yapısının görülmemesi dezavantajlarıdır. FNB özellikle duodenumda pankreas baş lezyonları için kullanıldığında iğnenin sertliği ve angulasyon nedeni ile zorluklar olmaktadır. Ancak, literatürde istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, Quick-kor iğne ile FNA’ya göre daha yüksek tanısallık oranları bildiren yazarlar mevcuttur (%85 vs %60 Levy M, et al. GIE 2003). Bununla beraber pankreatik kitle lezyonları için FNA ile %100 doku örneği elde edilebildiğini gösteren yayın da vardır (Bang JY, et al. GIE 2012). Bu çalışmada özellikle pankreatik lezyonlar için FNB ile elde olunan tanısal doğruluk FNA’dan daha yüksek olarak bulunmuş (%86.8 FNB için, %75 FNA). Bu iğne ile 144 olguda herhangi bir komplikasyon olmadığı da ifade edilmektedir. Yani Quick-kor iğne kullanımının güvenli ve etkin bir örnekleme sağladığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber FNA’nın lenf nodları için FNB’den daha yüksek doğruluk oranları olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmadaki en önemli eksikler şöyle sıralanabilir; 1-lezyonların örneklem sonuçlarını konfirme edici doku patoloji verileri yoktur. 2- sadece transduodenal olarak pankreasdan, transözofageal olarak mediastenden örneklem yapılmış, transgastrik veya transrektal örneklemeler bu çalışmada yer almamıştır. 3- Hem endoskopist hemde patoloğun hangi iğne kullanıldığına ait bilgiye kör olmaması söz konsudur. Diğer bir husus ise bu çalışmanın primer hedefi doku elde edilebilirliğinin karşılaştırılması olmakla beraber, 144 olguda FNA’da sitolojik incelemede yapılsaydı, elde olunan teşhis başarı oranının çok daha fazla olabileceğidir. Sonuç olarak %86 alınan dokunun yeterliliği, %79 teşhis doğruluğu ile 22G Quick-kor iğnenin etkin ve güvenli bir örneklem sağladığı gözükmektedir. Bu iğne ile yapılan FNB’de daha az sayıda iğne geçişi, daha kısa süreli işlem zamanı, daha az anestezi süresi sağladığı gözükmektedir. Bu iğne duodenumda da rahatlıkla kullanılabilmekte ve işlemin komplikasyon riskini arttırmamaktadır.
Tartışma
Bu çalışmada primer hedef 22G Quick-kor iğne ile yapılan FNB ve standart 22G FNA örneklemlerinde elde edilen optimal histolojik doku örneklemelerinin karşılaştırılmasıdır. Yani FNA ile elde olunan sitolojinin ek katkısı değerlendirme dışı tutulmuştur. Bu yönde bakıldığında Hucl T ve arkadaş-larının yaptığı bu çalışmada, optimal doku içeren örneklem FNB ile %69 olguda, FNA ile %66 olguda gerçekleştirilmektedir. Yazarlar bu verilerin iğne sıralaması ve örneklemin kanlılığı ile ilişkisi olmadığını savunmaktadırlar. Bu çalışmada FNA olgularında sitolojik incelemenin göz ardı edilmesi nedeni ile kanlı örneklemin bu çalışmanın sonuçlarını etkilememesi çıkarımı mantıklı gözükmektedir. Diğer bir nokta ise burada belirtilen FNB ile %69’luk optimal doku örnekleme oranı daha önce Bang JY ve ark tarafından belirtilen %80 oranından çok daha düşük olması düşündürücüdür (Bang JY, et al. GIE 2012). Bu araştırmada, 22G kor iğne %86 olguda yeterli doku elde olunabilmiş, %79 olguda doğru teşhis edilebilmiş. Bu değerler FNA ile elde edilen sonuçlara yakın olarak kabul edilebilirler. FNA için ‘on site sitopatolog’ varlığına ihtiyaç duyulması, kor dokunun olmaması, hücreler dışında doku yapısının görülmemesi dezavantajlarıdır. FNB özellikle duodenumda pankreas baş lezyonları için kullanıldığında iğnenin sertliği ve angulasyon nedeni ile zorluklar olmaktadır. Ancak, literatürde istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, Quick-kor iğne ile FNA’ya göre daha yüksek tanısallık oranları bildiren yazarlar mevcuttur (%85 vs %60 Levy M, et al. GIE 2003). Bununla beraber pankreatik kitle lezyonları için FNA ile %100 doku örneği elde edilebildiğini gösteren yayın da vardır (Bang JY, et al. GIE 2012). Bu çalışmada özellikle pankreatik lezyonlar için FNB ile elde olunan tanısal doğruluk FNA’dan daha yüksek olarak bulunmuş (%86.8 FNB için, %75 FNA). Bu iğne ile 144 olguda herhangi bir komplikasyon olmadığı da ifade edilmektedir. Yani Quick-kor iğne kullanımının güvenli ve etkin bir örnekleme sağladığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber FNA’nın lenf nodları için FNB’den daha yüksek doğruluk oranları olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmadaki en önemli eksikler şöyle sıralanabilir; 1-lezyonların örneklem sonuçlarını konfirme edici doku patoloji verileri yoktur. 2- sadece transduodenal olarak pankreasdan, transözofageal olarak mediastenden örneklem yapılmış, transgastrik veya transrektal örneklemeler bu çalışmada yer almamıştır. 3- Hem endoskopist hemde patoloğun hangi iğne kullanıldığına ait bilgiye kör olmaması söz konsudur. Diğer bir husus ise bu çalışmanın primer hedefi doku elde edilebilirliğinin karşılaştırılması olmakla beraber, 144 olguda FNA’da sitolojik incelemede yapılsaydı, elde olunan teşhis başarı oranının çok daha fazla olabileceğidir. Sonuç olarak %86 alınan dokunun yeterliliği, %79 teşhis doğruluğu ile 22G Quick-kor iğnenin etkin ve güvenli bir örneklem sağladığı gözükmektedir. Bu iğne ile yapılan FNB’de daha az sayıda iğne geçişi, daha kısa süreli işlem zamanı, daha az anestezi süresi sağladığı gözükmektedir. Bu iğne duodenumda da rahatlıkla kullanılabilmekte ve işlemin komplikasyon riskini arttırmamaktadır.
Kaynaklar

Tübitak Ulakbim Crossreff Doi
Web Tasarım : Turna Tasarım ®
Web Tasarım
: Turna Tasarım ®
X
Üye Girişi
Şifremi Unuttum Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Şifremi Gönder
Giriş Yap Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Üye Ol
Şifremi Unuttum Giriş Yap Aktivasyon Linki Gönder
X
Aktivasyon Linki Gönder
Giriş Yap Üye Ol Şifremi Unuttum