Agustos 2016 / (24 - 2)
Fasciola hepatica: tanısında endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi: tek
merkez deneyimi
Yazarlar
Muhammet Yener AKPINAR, Bülent ÖDEMİŞ, Selçuk DİŞİBEYAZ, Erkin ÖZTAŞ, Zeki Mesut Yalın KILIÇ,
Ufuk Barış KUZU, Orhan ÇOŞKUN, Adem AKSOY, Vedat ERKAN, Ertuğrul KAYAÇETİN
Kurumlar
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara
Özet
Giriş ve Amaç: Literatürde endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi
ile tanısı konulan Fasciola hepatica olguları daha çok vaka sunumu olarak
bildirilmektedir. Çalışmamızın amacı kliniğimizde endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi ile tanısı konanFasciola hepatica hastalarımızın demografik, klinik ve laboratuvar özelliklerini ortaya koymaktır
Anahtar Kelimeler
Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi,Fasciola
hepatica
Giriş
Fasioliazis, Fasciola hepatica veya Fasciola gigantica trematodları tarafından oluşturulan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık tüm dünyada görülür; ülkemizin de içinde olduğu bazı
bölgelerde ise endemiktir. Dünya genelinde 2,4 milyon insan
hastalıktan etkilenmektedir. Koyun, keçi, sığır ve tavşan gibi
otçul hayvanların paraziter hastalığı olan Fasciola hepatica
kontamine su veya bitkilerin yenilmesi ile insanlara bulaşır.
Parazit yaprak şeklinde olup karaciğere trofizm gösterir, nihai
yerleşim yeri ise biliyer sistemdir (Resim 1). Literatürde endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi (ERCP) ile tanısı
konulan Fasioliazis olguları daha çok vaka sunumu olarak
bildirilmektedir (1). Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar ise
sınırlıdır. Çalışmamızın amacı ERCP ile tanısı konan Fasciola hepatica hastalarımızın demografik, klinik ve laboratuvar
özelliklerini ortaya koymaktır.
Olgu
Fasioliazis özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülen paraziter bir hastalıktır (2). Etkenlerden Fasciola hepatica dünyada yaygın olarak görülürken Fasciola gigantica daha çok tropik
bölgelerde izlenir. Enfeksiyon Merkez ve Güney Amerika,
Avrupa (özellikle Portekiz, İspanya ve Türkiye) ve Asya?da
endemiktir (3). Parazit primer olarak otçul hayvanları etkiler.
İnsanlar ise rastlantısal konaktır. Fasciola hepatica?nın yumurtaları hayvanların enfekte dışkıları ile dışarı atılır. Yumurtaların canlı kalabilmeleri için sulu bir ortama ihtiyaçları vardır. Yumurtalar içinde oluşan mirasidyumlar uygun ortamda
dışarı çıkarlar. Mirasidyum daha sonra ara konak olan tatlı
yumuşakçalara girer. Yumuşakçalar içinde mirasidyumlardan
serkaryalar oluşur. Serkaryalar su yüzeyinde veya su dibinde
de kistleşebilir ve metaserkaryalar meydana gelir. Metaserkarya olarak adlandırıla dönem enfektiftir. Parazit insanlara
en sık bulaş yolu su teresi yenilmesiyle veya enfekte suların
içilmesiyle oluşur (4). Kalın bağırsağa ulaşan parazit sıklıkla
hepatik fleksuradan kolonu terk edip karaciğere ulaşır.
Fasciola hepatica enfeksiyonu birbirinden farklı klinik ve laboratuar bulgularıyla karakterli iki döneme ayrılabilir (5).
Akut faz karaciğer parankimi etkilenirken kronik dönemde
parazitin esas yerleşim yeri biliyer sistemdir. Metaserkaryaların ağız yolu ile alınmasından yaklaşık 1-3 ay sonra akut
faz ortaya çıkar. Bu faz, parazitin karaciğer parankiminde
ilerleyişine bağlı oluşan ateş, sağ üst karın ağrısı, iştahsızlık,
bulantı, ürtiker, eozinofili ve transaminazlarda artışla karakterizedir (6,7). Hemobili veya subkapsüler kanama da akut
dönemde nadiren görülebilir (8). Kronik veya biliyer fazda
safra yollarına yerleşen parazit tıpkı taş gibi hastalarda biliyer
kolik, sarılık ve/veya kolanjit tablosu ile kendini gösterebilir.
Biliyer sisteme yerleşen parazit yılar boyu asemptomatik olarak da kalabilir. Bazı hastalarda parazit tanısı akut pankreatit
sonrası da konulmuştur (9).
Anamnez, laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinde Fasciola hepatica tanısını koymak için önemli ipuçları vardır. Hastaların anamnezlerinde su teresi yeme öyküsü Fasciola hepatica
şüphesini artırır (10). Eozinofili varlığı klinisyen için dikkat çekicidir. Ülger ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada eozinofili sıklığı %79 olarak bulunmuştur (11). Bizim çalışmamızda ise eozinofili sıklığı %82 olarak izlenmiştir. Görüntü-
leme yöntemleri de fasioliazis tanısı için oldukça önemlidir.
Transabdominal ultrasonografi fasciola hepatica için spesifik
değildir, bununla beraber safra yollarında dilatasyon ve bazen
koledokta hiperekojen lezyonlar görülebilir (12). Bilgisayarlı tomografi akut fazdaki hastaları tanımada daha duyarlıdır.
Karaciğer kapsülünden parankime doğru uzanan lineer hipodens görünüm akut fazdaki hastaların tipik görüntüsü olarak
kabul edilir (13,14). Endoskopik ultrasonografi biliyer sistem
hastalıkları ayırıcı tanısında değerli bir görüntüleme yöntemi
olup parazit burada kendini hareketli, hiperekojen oluşum
olarak gösterebilir. EUS ve MRCP kronik fazdaki hastaların
tanısında daha çok fayda sağlar (Resim 1) (15,16). Kronik
fazda olan hastalarda ERCP ilk tercihtir. ERCP ile hem parazitin kesin tanısı hem de tedavisi mümkün olur (17,18) (Resim
2,3).
Medikal tedavide ilk sırada triklabendazol yer alır. Bu ilaç ilk
olarak 1986 yılında insanlarda başarıyla kullanılmaya başlanmıştır. Kullanım şekli tek doz 10?12 mg/kg ya da 12 saat arayla günde 2 doz olarak kabul edilir. Efektivitesi %80-90?larda
olan ve iyi tolere edilen bu ilacın en sık rastlanan yan etkileri
bulantı, kusma ve karın ağrısıdır (19). Diğer medikal tedavi
seçenekleri arasında nitazoksanid, albendazol yer almaktadır.
Sonuç olarak kolestaz kliniği ile başvuran bir hastada anamnezde su teresi yeme öyküsünün olması, eozinofili varlığı,
EUS?da biliyer sistemde hiperekojen, hareketli ve tübüler
oluşumların görülmesi Fasciola hepatica şüphesini artıran bulgulardır. Hastaların safra yollarında birden fazla parazit olabilir; bu nedenle endoskopistin tek parazit çıktıktan sonra da
dikkatli bir şekilde safra yollarını değerlendirmesi önemlidir.
Gereç ve Yöntem
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ERCP
ünitesinde 2007-2016 tarihleri arasında ERCP yapılan toplam 15.785 hasta retrospektif olarak tarandı. ERCP esnasında
parazitin endoskopik görülmesi ile fasioliazis tanısı konulan
17 hasta çalışmaya alındı. Fasioliazis tanısı konulan hastaların
tümüne klinik, laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri esas
alınarak biliyer sistem patolojisi ön tanısıyla ERCP yapılmıştı.
Fasioliazis tanısı olan hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özelliklerine hastaların dosyalarından ve bilgisayar veri
tabanından ulaşıldı.
Bulgular
Çalışmamıza toplam 17 hasta alındı. Hastaların 15 tanesi kadın 2 tanesi erkekti. Yaş ortancaları 45 olup en genç hasta yaşında, en yaşlı hasta ise 75 yaşındaydı. Hastaların başvuru
esnasında ikamet ettikleri yerleşim yerleri incelendiğinde 10
hastanın il merkezinde 7 hastanın ise ilçede ikamet ettikleri
tespit edildi. Hastaların klinikte başvuru şikayetleri farklılık
göstermekteydi. Tüm hastalarda karın ağrısı vardı ve bu en
sık izlenen başvuru şikayetiydi. 4 hastada karın ağrısıyla beraber ateş varken bir hastada karın ağrısıyla beraber sarılık
izlendi. ERCP öncesinde 5 hastaya endoskopik ultrasonografi
(EUS), 4 hastaya da manyetik rezonan kolanjiyopankreatografi (MRCP) yapılmıştı. EUS sadece bir hastada hiperekojen,
tübüler görünümlü ve hareketli oluşum şeklinde yaptığı tanımlamayla Fasciola hepatica?ya en yakın tanıyı verdi. Diğer 4
hastada ise EUS, koledok içinde ekojenite olarak raporlandı.
MRCP uygulanan 4 hastanın sadece birinde dolum defekti
vardı; tüm hastalarda koledok dilateydi (Tablo 1).
ERCP esnasında hastalardan farklı sayılarda parazit çıkarıldı.
Ortanca çıkarılan parazit sayısı 2 idi. Parazitlerin hepsi taş
balonu yardımıyla çıkarılırken hiçbir hastada basket ve papiller balon dilatasyon ihtiyacı olmadı. Hastaların laboratuvar
verileri heterojendi. En dikkat çeken bulgu eozinofili olup
bir hastada 2.490 değeri elde edildi; bununla beraber ortanca eozinofili değeri 575 olarak bulundu (Tablo 2). Eozinofili
17 hastanın 14 tanesinde vardı (%82). Alkalen fosfataz (ALP)
10 hastada yüksekti (%58). Gama glutamil transpeptidaz 7
hastada yüksekti (%41). Total bilirubin 6 hastada, direk bilirubin ise 10 hastada yüksekti (sırayla %35 ve %58).
Tartışma
Fasioliazis özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülen paraziter bir hastalıktır (2). Etkenlerden Fasciola hepatica dünyada yaygın olarak görülürken Fasciola gigantica daha çok tropik
bölgelerde izlenir. Enfeksiyon Merkez ve Güney Amerika,
Avrupa (özellikle Portekiz, İspanya ve Türkiye) ve Asya?da
endemiktir (3). Parazit primer olarak otçul hayvanları etkiler.
İnsanlar ise rastlantısal konaktır. Fasciola hepatica?nın yumurtaları hayvanların enfekte dışkıları ile dışarı atılır. Yumurtaların canlı kalabilmeleri için sulu bir ortama ihtiyaçları vardır. Yumurtalar içinde oluşan mirasidyumlar uygun ortamda
dışarı çıkarlar. Mirasidyum daha sonra ara konak olan tatlı
yumuşakçalara girer. Yumuşakçalar içinde mirasidyumlardan
serkaryalar oluşur. Serkaryalar su yüzeyinde veya su dibinde
de kistleşebilir ve metaserkaryalar meydana gelir. Metaserkarya olarak adlandırıla dönem enfektiftir. Parazit insanlara
en sık bulaş yolu su teresi yenilmesiyle veya enfekte suların
içilmesiyle oluşur (4). Kalın bağırsağa ulaşan parazit sıklıkla
hepatik fleksuradan kolonu terk edip karaciğere ulaşır.
Fasciola hepatica enfeksiyonu birbirinden farklı klinik ve laboratuar bulgularıyla karakterli iki döneme ayrılabilir (5).
Akut faz karaciğer parankimi etkilenirken kronik dönemde
parazitin esas yerleşim yeri biliyer sistemdir. Metaserkaryaların ağız yolu ile alınmasından yaklaşık 1-3 ay sonra akut
faz ortaya çıkar. Bu faz, parazitin karaciğer parankiminde
ilerleyişine bağlı oluşan ateş, sağ üst karın ağrısı, iştahsızlık,
bulantı, ürtiker, eozinofili ve transaminazlarda artışla karakterizedir (6,7). Hemobili veya subkapsüler kanama da akut
dönemde nadiren görülebilir (8). Kronik veya biliyer fazda
safra yollarına yerleşen parazit tıpkı taş gibi hastalarda biliyer
kolik, sarılık ve/veya kolanjit tablosu ile kendini gösterebilir.
Biliyer sisteme yerleşen parazit yılar boyu asemptomatik olarak da kalabilir. Bazı hastalarda parazit tanısı akut pankreatit
sonrası da konulmuştur (9).
Anamnez, laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinde Fasciola hepatica tanısını koymak için önemli ipuçları vardır. Hastaların anamnezlerinde su teresi yeme öyküsü Fasciola hepatica
şüphesini artırır (10). Eozinofili varlığı klinisyen için dikkat çekicidir. Ülger ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada eozinofili sıklığı %79 olarak bulunmuştur (11). Bizim çalışmamızda ise eozinofili sıklığı %82 olarak izlenmiştir. Görüntü-
leme yöntemleri de fasioliazis tanısı için oldukça önemlidir.
Transabdominal ultrasonografi fasciola hepatica için spesifik
değildir, bununla beraber safra yollarında dilatasyon ve bazen
koledokta hiperekojen lezyonlar görülebilir (12). Bilgisayarlı tomografi akut fazdaki hastaları tanımada daha duyarlıdır.
Karaciğer kapsülünden parankime doğru uzanan lineer hipodens görünüm akut fazdaki hastaların tipik görüntüsü olarak
kabul edilir (13,14). Endoskopik ultrasonografi biliyer sistem
hastalıkları ayırıcı tanısında değerli bir görüntüleme yöntemi
olup parazit burada kendini hareketli, hiperekojen oluşum
olarak gösterebilir. EUS ve MRCP kronik fazdaki hastaların
tanısında daha çok fayda sağlar (Resim 1) (15,16). Kronik
fazda olan hastalarda ERCP ilk tercihtir. ERCP ile hem parazitin kesin tanısı hem de tedavisi mümkün olur (17,18) (Resim
2,3).
Medikal tedavide ilk sırada triklabendazol yer alır. Bu ilaç ilk
olarak 1986 yılında insanlarda başarıyla kullanılmaya başlanmıştır. Kullanım şekli tek doz 10?12 mg/kg ya da 12 saat arayla günde 2 doz olarak kabul edilir. Efektivitesi %80-90?larda
olan ve iyi tolere edilen bu ilacın en sık rastlanan yan etkileri
bulantı, kusma ve karın ağrısıdır (19). Diğer medikal tedavi
seçenekleri arasında nitazoksanid, albendazol yer almaktadır.
Sonuç olarak kolestaz kliniği ile başvuran bir hastada anamnezde su teresi yeme öyküsünün olması, eozinofili varlığı,
EUS?da biliyer sistemde hiperekojen, hareketli ve tübüler
oluşumların görülmesi Fasciola hepatica şüphesini artıran bulgulardır. Hastaların safra yollarında birden fazla parazit olabilir; bu nedenle endoskopistin tek parazit çıktıktan sonra da
dikkatli bir şekilde safra yollarını değerlendirmesi önemlidir.
Kaynaklar
1. Lazo Molina L, Garrido Acedo R, Cárdenas Ramírez B, et al. Endoscopic
removal by ERCP of Fasciola hepatica alive: two case reports and review
of the literature. Rev Gastroenterol Peru 2013;33:75-81.
2. Mas-Coma S. Epidemiology of fascioliasis in human endemic areas. J
Helminthol 2005;79:207-16.
3. Mas-Coma S, Valero MA, Bargues MD. Chapter 2. Fasciola, lymnaeids
and human fascioliasis, with a global overview on disease transmission,
epidemiology, evolutionary genetics, molecular epidemiology and control. Adv Parasitol 2009; 69:41-146.
4. Chan CW, Lam SK. Diseases caused by liver flukes and cholangiocarcinoma. Baillieres Clin Gastroenterol 1987;1:297-318.
5. Alatoom A, Cavuoti D, Southern P, et al. Fasciola hepatica Infection in
the United States. Lab Med 2008;39:425-8.
6. Aksoy DY, Kerimoglu U, Oto A, et al. Fasciola hepatica infection: Clinical and computerized tomographic findings of ten patients. Turk J
Gastroenterol 2006;17:40-5.
7. Mas-Coma S, Agramunt VH, Valero MA. Neurological and ocular Fascioliasis in Humans. Adv Parasitol 2014;84:27-149.
8. Kaya M, Beştaş R, Cetin S. Clinical presentation and management of Fasciola hepatica infection: singlecenter experience. World J Gastroenterol
2011;17:4899-904.
9. Sezgin O, Altıntaş E, Tombak A, et al. Fasciola hepatica induced acute
pancreatitis: report of two cases and review of the literature. Turk J Gastroenterol 2010;21:183-7.
10. Ashrafi K, Bargues MD, O?Neill S, Mas-Coma S. Fascioliasis: a worldwide parasitic disease of importance in travel medicine. Travel Med Infect
Dis 2014;12:636-49.
11. Ulger BV, Kapan M, Boyuk A, et al. Fasciola hepatica infection at a University Clinic in Turkey. J Infect Dev Ctries 2014;8:1451-5.
12. Van Beers B, Pringot J, Geubel A, et al. Hepatobiliary fascioliasis: noninvasive imaging findings. Radiology 1990;174:809-10.
13. Dusak A, Onur MR, Cicek M, et al. Radiological imaging features of Fasciola hepatica infection - A pictorial review. Clin Imaging Sci 2012;2:2.
14. Patel NU, Bang TJ, Dodd GD 3rd. CT findings of human Fasciola hepatica infection: case reports and review of the literature. Clin Imaging
2016;40:251-5.
15. Sezgin O, Altintaş E, Dişibeyaz S, et al. Hepatobiliary fascioliasis: clinical
and radiologic features and endoscopic management. J Clin Gastroenterol 2004;38:285-91.
16. Behzad C, Lahmi F, Iranshahi M, et al. Finding of biliary fascioliasis by
endoscopic ultrasonography in a patient with eosinophilic liver abscess.
Case Rep Gastroenterol 2014;8:310-8.
17. Lazo Molina L, Garrido Acedo R, Cárdenas Ramírez B, et al. Endoscopic
removal by ERCP of Fasciola hepatica alive: two case reports and review
of the literature. Rev Gastroenterol Peru 2013;33:75-81.
18. Sayilir A, Ödemis B, Köksal AS, et al. Image of the month: Fasciola hepatica as a cause of cholangitis. Am J Gastroenterol 2012;107:655.
19. López-Vélez R, Domínguez-Castellano A, Garrón C. Successful treatment of human fascioliasis with triclabendazole. Eur J Clin Microbiol
Infect Dis 1999;18:525-6.