Agustos 2016 / (24 - 2)
Kolanjiyokarsinom ile karışan rekürren piyojenik kolanjit
Yazarlar
Mesut AYDIN1, Burak SUVAK1, Ahmet Cumhur DÜLGER1, Abdussamet BATUR2, Dilek ERSİL SOYSAL3,
Mahmut ARABUL4
Kurumlar
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1Gastroenteroloji Bilim Dalı, 2Radyoloji Anabilim Dalı, Van,
Katip Çelebi Üniversitesi, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, 3İç Hastalıkları Anabilim Dalı, 4Gastroenteroloji Bilim Dalı, İzmir
Özet
Rekürren piyojenik kolanjit, sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda daha
sık görülen, etyolojisi tam bilinmeyen fakat düşük protein içerikli beslenme,
paraziter enfestasyonlar gibi faktörlerin suçlandığı, safra yolu destrüksiyonu,
striktürler, tekrarlayan taş oluşumu ve kolanjit atakları ile seyreden ve bazen
maligniteler ile karışabilen bir hastalıktır. Bu olgu sunumunda kolanjiyokarsinom ön tanısı ile takip edilen ve rekürren piyojenik kolanjit olduğunu tespit ettiğimiz nadir rastlanan bir olguyu sunmayı amaçladık.
Anahtar Kelimeler
Rekürren piyojenik kolanjit, kolanjiyokarsinom, ERCP
Giriş
Rekürren piyojenik kolanjit (RPK), intrahepatik ve ekstrahepatik safra yollarının sosyoekonomik düzeyi düşük, doğu
toplumlarında sık görülen fakat son zamanlarda göçlerle
beraber batıda da sıklığı giderek artan, tekrarlayan kolanjit
atakları ile seyreden, safra yollarında taş, abse formasyonu,
striktürler ve dilatasyonlarla seyreden, etyolojisinde paraziter
enfeksiyonların suçlandığı destrüktif bir hastalığıdır. Singapur, Japonya ve Hong kong?da biliyer taş hastalıklarının %2-
%5?i RPK ile ilişkilendirilir (1)
Hastalık nadiren safra yolları maligniteleri ile karışabilir. Bu
olgu sunumunda kolanjiyokarsinom olduğu düşünülen fakat
takipte RPK olduğunu tespit ettiğimiz nadir rastlanan bir olgu
sunumu ile RPK?yı tekrar gözden geçirmeyi amaçladık.
Olgu
Rekürren piyojenik kolanjit, tekrarlayan kolanjit atakları ile
seyreden ve intrahepatik pigment taşlarının eşlik ettiği bir hastalıktır. Hastalık 1930?larda tanımlanmış ve Hong Kong Hastalığı, Oriental Kolanjit, Oryental Enfestasyonal Kolanjit gibi
farklı şekillerde adlandırılmıştır. Genellikle genç orta yaşlarda
daha sık görülür. Beslenme bozukluğu olan sosyoekonomik
düzeyi düşük toplumlarda daha sık görülür (2). Etyolojide
Ascaris ve Cholonorchis sinensis gibi enfeksiyonların rol oynadığı düşünülmektedir (3,4). RPK olan hastaların safra kültürlerinde en sık E. coli, psödomanas, klebsiella, proteus türleri ve
anaeroblar üremektedir (4). Pigment taşlarının incelemesinde
parazit kalıntı ve yumurtalarına rastlanması paraziter enfeksiyonların rolünü desteklemektedir. Bir diğer hipotez sosyoekonomik düzeyi düşük, beslenme bozukluğu olan topluluklarda tekrarlayan portal bakteriyemilerin bu hastalığa neden
olduğudur (5). Parazitik enfeksiyonların safra yollarında yapmış olduğu fibrozis striktürlere,safra stazına ve piyojenik kolanjite yol açar. Böylece bilirubin ve kalsiyumun çökmesi ile
kalsiyum bilirubinat taşları oluşur (6). Klinikte hastalar tekrarlayan ataklar halinde ateş, sarılık, titreme (Charcot triadı)
gibi kolanjit semptomları ile başvururlar. Ataklar arasındaki
süre haftalar, aylar, bazen yıllar olabilir. Hastalık tedavisinde
amaç varsa akut atağı tedavi etmek, tekrarlayan atakları önlemektir. Akut tedavide sıvı desteği ve antibiyotik uygulanır.
Medikal tedaviye yanıt alınamayan olgularda girişimsel tedavi
yöntemleri (sfinkterotomi, stent, nazobiliyer drenaj) uygulanabilir. Tekrar eden atakları önlemek için ERCP ile taş-debris
temizliği, striktürler için dilatasyon ve stent uygulamaları yapılabilir. Cerrahi olarak uygun olgularda sol lobektomi veya
segmentektomi ameliyatları yapılabili
Tartışma
Rekürren piyojenik kolanjit, tekrarlayan kolanjit atakları ile
seyreden ve intrahepatik pigment taşlarının eşlik ettiği bir hastalıktır. Hastalık 1930?larda tanımlanmış ve Hong Kong Hastalığı, Oriental Kolanjit, Oryental Enfestasyonal Kolanjit gibi
farklı şekillerde adlandırılmıştır. Genellikle genç orta yaşlarda
daha sık görülür. Beslenme bozukluğu olan sosyoekonomik
düzeyi düşük toplumlarda daha sık görülür (2). Etyolojide
Ascaris ve Cholonorchis sinensis gibi enfeksiyonların rol oynadığı düşünülmektedir (3,4). RPK olan hastaların safra kültürlerinde en sık E. coli, psödomanas, klebsiella, proteus türleri ve
anaeroblar üremektedir (4). Pigment taşlarının incelemesinde
parazit kalıntı ve yumurtalarına rastlanması paraziter enfeksiyonların rolünü desteklemektedir. Bir diğer hipotez sosyoekonomik düzeyi düşük, beslenme bozukluğu olan topluluklarda tekrarlayan portal bakteriyemilerin bu hastalığa neden
olduğudur (5). Parazitik enfeksiyonların safra yollarında yapmış olduğu fibrozis striktürlere,safra stazına ve piyojenik kolanjite yol açar. Böylece bilirubin ve kalsiyumun çökmesi ile
kalsiyum bilirubinat taşları oluşur (6). Klinikte hastalar tekrarlayan ataklar halinde ateş, sarılık, titreme (Charcot triadı)
gibi kolanjit semptomları ile başvururlar. Ataklar arasındaki
süre haftalar, aylar, bazen yıllar olabilir. Hastalık tedavisinde
amaç varsa akut atağı tedavi etmek, tekrarlayan atakları önlemektir. Akut tedavide sıvı desteği ve antibiyotik uygulanır.
Medikal tedaviye yanıt alınamayan olgularda girişimsel tedavi
yöntemleri (sfinkterotomi, stent, nazobiliyer drenaj) uygulanabilir. Tekrar eden atakları önlemek için ERCP ile taş-debris
temizliği, striktürler için dilatasyon ve stent uygulamaları yapılabilir. Cerrahi olarak uygun olgularda sol lobektomi veya
segmentektomi ameliyatları yapılabili
Kaynaklar
1. Lo C, Fan S, Wong J. The changing epidemiology of recurrent pyogenic
cholangitis. Hong Kong Med J 1997;3:302-4.
2. Wen CC, Lee HC. Intrahepatic stones: a clinical study. Ann Surg
1972;175:166-7.
3. Lam SK, Wong KP, Chan PK, et al. Recurrent pyogenic cholangitis: a
study by endoscopic retrograde cholangiography. Gastroenterology
1978;74:1196-203.
4. Seel DJ, Park YK. Oriental infestational cholangitis. Am J Surg
1983;146:366-70.
5. Lim JH. Oriental cholangiohepatitis:pathologic, clinical an radyologic
features. AJR Am J Roentgenol1991;157:1-8.
6. Khuroo MS, Zargar SA, Biliary ascariasis. A common cause of biliary and
pancreatic disease in an endemic area. Gastroenterology 1985;88:418-
23.