- Ana Sayfa
- Sayılar
- Aralık 2016
- Demir eksikliği anemisi ve dispepsinin nadir bir nedeni: Duodenumda dev Brunner
gland hamartomu (Brunneroma)
Aralık 2016 / (24 - 2)
Demir eksikliği anemisi ve dispepsinin nadir bir nedeni: Duodenumda dev Brunner
gland hamartomu (Brunneroma)
Kurumlar
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hastanesi, Gastroenteroloji Bölümü, Ankara
Özet
Brunner gland hamartomu duodenumdaki Brunner bezlerinden köken alan,
düz kas ve yağ dokusunun da eşlik edebildiği nadir benign tümörlerdir. Kü-
çük boyutlarda iken asemptomatiktirler. Ancak zamanla büyük boyutlara
ulaşıp sıklıkla gastrik çıkış obtrüksiyonu, duodenal obstrüksiyon veya gastrointestinal hemorajiye neden olabilirler. Melena veya sadece demir eksikliği
anemisi görülebilir.
Anahtar Kelimeler
Demir eksikliği anemisi, dispepsi, Brunner gland hamartomu
Giriş
Brunner bezleri en fazla bulbusta olmak üzere giderek azalarak duodenum 2. ve 3. kısımlarında görülen, mukus ve
bikarbonattan zengin sekresyonu ile mideden gelen asidik
kimusun nötralizasyonuna yardımcı olan ve dolayısıyla intestinal sindirimi kolaylaştıran submukozal bezlerdir. Brunner bezlerinde, giderek azalan görülme sıklığına göre sırasıy-
la: hiperplazi, adenom ve hamartom gelişebilmektedir.
Brunner gland hamartomu çoğunlukla bulbusta, daha nadiren duodenum 2. ve 3. kısmında görülen benign polipoid
lezyonlardır. Duodenal tümörlerin %10.6’sını oluştururlar.
Endoskopik olarak genellikle uzun saplı, bazen üzerinde ülserasyon izlenebilen ve büyük çaplara ulaşabilen pedinküle
poliplerdir. Mikroskopik olarak hiperplazik Brunner bezleri,
kanalları, düz kas, yağ dokusu ve lenfoid hücreler ile karakterizedirler. Çoğunlukla asemptomatik olmakla beraber karın ağrısı, şişkinlik, gaz, bulantı gibi dispeptik semptomlara
neden olabilirler (1). En sık görülen klinik prezentasyon,
gastrointestinal kanama ve intestinal obstrüksiyondur (1-9).
Kanama, polibin üzerindeki ülserden kaynaklanan reküren
melena ve hematemez şeklinde olabileceği gibi az miktarlarda gizli kanamaların neden olduğu demir eksikliği anemisi de görülebilir. Sapı ile birlikte on iki santimetreye kadar
ulaşan boyutlarda olgular bildirilmiştir. Böyle dev boyutlara ulaştığında gastrik çıkış obstrüksiyonu (pilorik obstrüksiyon) veya duodenal obstrüksiyon ve intussusepsiyona yol açabilir (5,8). Endoskopik tedavi ilk seçenek olmakla birlikte
bazı olgularda cerrahi gerekebilir (9-15).
Bu yazıda, dispepsi ve demir eksikliği anemisi olan kadın
hastada duodenumda görülen ve patolojik incelemede Brunner gland hamartomu tanısı alan dev pedinküle polip ve endoskopik tedavisi sunulmaktadır.
Olgu
Sunulan olguda epigastrik ağrı ve yeni tanı alan demir eksikliği anemisinin etyolojisi olarak duodenum 2. kısımda
izlenen, üzerinde 2 adet lineer erozyon olan, kalın ve uzun
saplı dev polibin patolojik incelemesi sonucu Brunner gland
hamartomu tespit edildi. Duodenumda Brunner gland hiperplazisi ve adenomu nispeten sık görülebilmesine rağ-
men özellikle dev Brunner gland hamartomu nadir görülen
bir lezyon olup halen literatürde 137 olgu bulunmaktadır.
Benign tümörler olmakla beraber bazı olgularda obstrüktif
sarılık ve papilla Vater adenokanseri ile birlikte görülmesi
malign transformasyonu düşündürse de heterojenite kaybı
analizlerinde bunların farklı tümörler oldukları tespit edilmiştir (7). Endoskopik olarak 1-12 cm çaplarında değişen
(ortalama 4 cm), pedinküle, üzeri normal duodenal mukoza
ile örtülü uzun saplı polipoid lezyonlardır. Başvuru semptom ve bulguları genellikle üst karın ağrısı, polip üzerinde gelişen ülser veya erozyonlara sekonder majör
kanamalara bağlı melena ve hematemez veya minör kanamalar nedeniyle gelişen demir eksikliği anemisidir. Özellikle dev boyutlara ulaşan Brunner gland hamartomları gastrik
çıkış obstrüksiyonu ve duodenojejunal intussusepsiyona yol
açabilirler (5).
Yeni yayınlanan bir olgu sunumunda sunduğumuz olgudakine benzer şekilde duodenum 2. kısımda görülen uzun saplı
Brunner gland hamartomunun endoskopik ultrasonografi
görüntülemesinde polibin baş kısmında kistik yapılar izlenmiş olup patolojik incelemede bunların dilate Brunner gland
kanalları olduğu tespit edilmiştir (12). Bir başka çalışmada da
Brunner gland hamartomlarının endoskopik ultrasonografik
incelemesinde karakteristik olarak tekil veya çoğul submukozal kistik lezyonlar ve heterojen solid kitleler izlenmiştir (15). Ayırıcı tanıda, pedinküle olabilmeleri nedeniyle öncelikle lipom ve gangliositik paragangliom akılda bulundurulmalıdır.
Tedavisinde, eski yıllarda cerrahi rezeksiyon yapılmakta iken
günümüzde endoskopik snare polipektomi tercih edilen tedavi yöntemleridir. Genellikle kalın ve uzun saplı olmaları
nedeniyle kanama komplikasyonunun önlenmesinde polipektomi öncesi bırakılabilir kement uygulaması ve gereğinde hemoklip atılması önemlidir. Ayrıca, duodenumda uzun
saplı dev polibin manipülasyonu zor olması itibariyle mümkün olan durumlarda polibin pilordan mideye çekildikten
sonra endoloop ve polipektomi uygulaması teknik olarak
kolaylık sağlayacaktır. Bununla birlikte endoskopik olarak
çıkartılamayan olgularda (13) veya gastrik çıkış obstrüksiyonu ve intussusepsiyon olgularında hala cerrahi tedavi gerekli
olabilmektedir (5,7,13,14).
Tartışma
Sunulan olguda epigastrik ağrı ve yeni tanı alan demir eksikliği anemisinin etyolojisi olarak duodenum 2. kısımda
izlenen, üzerinde 2 adet lineer erozyon olan, kalın ve uzun
saplı dev polibin patolojik incelemesi sonucu Brunner gland
hamartomu tespit edildi. Duodenumda Brunner gland hiperplazisi ve adenomu nispeten sık görülebilmesine rağ-
men özellikle dev Brunner gland hamartomu nadir görülen
bir lezyon olup halen literatürde 137 olgu bulunmaktadır.
Benign tümörler olmakla beraber bazı olgularda obstrüktif
sarılık ve papilla Vater adenokanseri ile birlikte görülmesi
malign transformasyonu düşündürse de heterojenite kaybı
analizlerinde bunların farklı tümörler oldukları tespit edilmiştir (7). Endoskopik olarak 1-12 cm çaplarında değişen
(ortalama 4 cm), pedinküle, üzeri normal duodenal mukoza
ile örtülü uzun saplı polipoid lezyonlardır. Başvuru semptom ve bulguları genellikle üst karın ağrısı, polip üzerinde gelişen ülser veya erozyonlara sekonder majör
kanamalara bağlı melena ve hematemez veya minör kanamalar nedeniyle gelişen demir eksikliği anemisidir. Özellikle dev boyutlara ulaşan Brunner gland hamartomları gastrik
çıkış obstrüksiyonu ve duodenojejunal intussusepsiyona yol
açabilirler (5).
Yeni yayınlanan bir olgu sunumunda sunduğumuz olgudakine benzer şekilde duodenum 2. kısımda görülen uzun saplı
Brunner gland hamartomunun endoskopik ultrasonografi
görüntülemesinde polibin baş kısmında kistik yapılar izlenmiş olup patolojik incelemede bunların dilate Brunner gland
kanalları olduğu tespit edilmiştir (12). Bir başka çalışmada da
Brunner gland hamartomlarının endoskopik ultrasonografik
incelemesinde karakteristik olarak tekil veya çoğul submukozal kistik lezyonlar ve heterojen solid kitleler izlenmiştir (15). Ayırıcı tanıda, pedinküle olabilmeleri nedeniyle öncelikle lipom ve gangliositik paragangliom akılda bulundurulmalıdır.
Tedavisinde, eski yıllarda cerrahi rezeksiyon yapılmakta iken
günümüzde endoskopik snare polipektomi tercih edilen tedavi yöntemleridir. Genellikle kalın ve uzun saplı olmaları
nedeniyle kanama komplikasyonunun önlenmesinde polipektomi öncesi bırakılabilir kement uygulaması ve gereğinde hemoklip atılması önemlidir. Ayrıca, duodenumda uzun
saplı dev polibin manipülasyonu zor olması itibariyle mümkün olan durumlarda polibin pilordan mideye çekildikten
sonra endoloop ve polipektomi uygulaması teknik olarak
kolaylık sağlayacaktır. Bununla birlikte endoskopik olarak
çıkartılamayan olgularda (13) veya gastrik çıkış obstrüksiyonu ve intussusepsiyon olgularında hala cerrahi tedavi gerekli
olabilmektedir (5,7,13,14).
Kaynaklar
1. Levine JA, Burgart LJ, Batts KP, Wang KK. Brunner’s gland hamartomas:
clinical presentation and pathological features of 27 cases. Am J Gastroenterol 1995;90:290-4.
2. Zangara J, Kushner H, Drachenberg C, et al. Iron deficiency anemia due
to a Brunner’s gland hamartoma. J Clin Gastroenterol 1998;27:353-6.
3. Shemesh E, Ben Heroin S, Barshack I, Bar-Meir S. Brunner’s gland
hamartoma presenting as a large duodenal polyp. Gastointest Endosc
2000;52:435-6.
4. Stolpman DR, Hunt GC, Sheppard B, et al. Brunner’s gland hamartoma:
a rare cause of gastrointestinal bleeding-case report and review of the
literature. Can J Gastroenterol 2002;16:309-13.
5. Bayan K, Tüzün Y, Yilmaz S, Bilici A. Pyloric giant Brunner’s gland hamartoma as a cause of both duodenojejunal intussusception and obscure
gastrointestinal bleeding. Turk J Gastroenterol 2009;20:52-6.
6. Reichenbach-Klinke E, Miksch T, Orner R, et al. Hamartoma of the duodenum: a rare cause of gastrointestinal bleeding. Chirurg 2010;81:1115-
7.
7. Hol JW, Stuifbergen WN, Teepen JL, van Laarhoven CJ. Giant Brunner’s hamartoma of the duodenum and obstructive jaundice. An overview of the literature and suspicion of malignancy in a case. Dig Surg
2007;24:452-5.
8. Nakabori T, Shinzaki S, Yamada T, et al. Atypical duodenal ulcer and
invagination caused by a large pedunculated duodenal Brunner’s gland
hamartoma. Gastrointest Endosc 2014;79:679-80.
9. De la Riva S, Carrascosa J, Munoz-Navas M, et al. Giant Brunner’s gland
hamartoma: diagnosis and endoscopic treatment. Gastroenterol Hepatol
2011;34:333-6.
10. Walden DT, Marcon NE. Endoscopic injection and polypectomy for bleeding Brunner’s gland hamartoma: case report and expanded literature
review. Gastrointest Endosc 1998;47:403-7.
11. Chen YY, Su WW, Soon MS, Yen HH. Hemoclip-assisted polypectomy of
large duodenal Brunner’s gland hamartoma. Dig Dis Sci 2006;51:1670-
72.
12. Iwamuro M, Tanaka T, Ando S, et al. Endoscopic resection of a pedunculated Brunner’s gland hamartoma of the duodenum. Case Rep Gastrointest Med 2016;2016:6707235. doi: 10.1155/2016/6707235. Epub
2016 Aug 8.
13. Sedano J, Swamy R, Jain K, Gupta S. Brunner’s gland hamartoma of the
duodenum. Ann R Coll Surg Engl 2015;97:70-2.
14. Gupta V, Singh V, Kalra N, Vaiphei K. Pancreas sparing resection for
giant hamartoma of Brunner’s glands. JOP 2009;10:196-9.
15. Hizawa K, Iwai K, Esaki M, et al. Endosonografik features of Brunner’s
gland hamartomas which were subsequently resected endoscopically.
Endoscopy 2002;34:956-8.