Giriş
Endoskopik ultrason (EUS) 1980?lerin başında sadece görüntüleme
için geliştirilen bir teknoloji iken, 1990?larda lineer
EUS skoplarının geliştirilmesiyle ince iğne aspirasyon biyopsisi
alarak doku teşhisi koymakta kullanılmaya başlandı. EUS
skoplarının kanal çaplarının artmasıyla ve yeni geliştirilen aksesuar
aletlerle EUS kılavuzluğunda girişimsel ve tedavi edici
işlemlerin önü açıldı. Günümüzde bu işlemlerin bir kısmı hala
araştırma ve geliştirme evresinde olmasına rağmen bir kısmı
rutin klinik pratiğimizde uygulanmaya başlandı. EUS kılavuzluğunda yapılan girişimsel ve tedavi edici işlemler: hepatikogastrostomi
ve koledokoduodenostomi, pankreatik sıvı
koleksiyonlarının drenajı, pankreatik neoplastik kist ablasyonu,
çölyak pleksus nörolizi, pankreatik kanal drenajı ve tümör
tedavileri olarak sıralanabilinir. Bu makalede endoskopik
ultrasonografinin gelecekte potansiyel kullanım alanları olabilecek
girişimsel ve tedavi edici EUS teknikleri ve araştırmaları
incelenip, okurlara yeni geliştirilen endosonografik teknikler
hakkında bilgi verilmesi amaçlandı. Rutin EUS ve EUS kılavuzluğunda ince iğne aspirasyon (EUS-FNA) teknikleri ve
endikasyonları bu makalenin amaçları dışında kalmaktadır.
EUS kılavuzluğunda hepatikogastrostomi ve koledokoduodenostomi
Tıkanmış safra yollarının drenajı farklı yöntemlerle sağlanır :
1 - endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP) sırasında internal bilier stent yerleştirilmesi, 2 - perkütan transhepatik
bilier drenaj (PTBD), 3 - cerrahi anastamozlar (koledokojejunostomi
veya hepatikogastrostomi). Son yıllarda safra
yolu tıkanıklıklarında EUS?un rolü incelenmeye başlandı.
ERCP tıkalı safra yollarının açılmasında % 90 başarı ve % 10
komplikasyon riski ile standard yöntem olarak kabul edilir
(1-2). Daha once geçirilmiş cerrahiler, anatomik varyasyonlar,
tümör invazyonları, periampuller divertiküller teknik başarı
sızlık nedenlerinin başında gelir. Bu durumlarda PTBD ve
cerrahi girişimler alternatif tedavi yöntemleridir (3-4). PTBD?a
bağlı komplikasyonlar (kolanjit, safra kaçağı, kanama, fistül
oluşumu, peritonit, stent tıkanması) % 10 ile % 30 arasinda
değişmektedir (5). Cerrahi yöntemler oldukça etkili olmalarına rağmen %2 - %5 mortalite ve % 17 - % 37 morbidite riski
taşımaktadır (6-8).
Sol karaciğer lobu ve tıkanıklığa bağlı safra yollarının genişlemesi
transgastrik EUS ile mükemmel görüntülenebilmektedir.
EUS kılavuzluğunda ince iğne aspirasyonu (EUS-FNA) ile
sol karaciğer lobu lezyonlarının örneklenebilmesi ve ekstramural
sıvı koleksiyonlarının (pankreatik psödokist, biloma,
apse) güvenli drenajı, safra yolları tıkanıklıklarının tedavisinde
endosonografik girişimlerin rolünün araştırılmasına vesile
oldu. Bu girişimler EUS kılavuzluğunda hepatikogastrostomi
ve koledokoduodenostomi olarak ikiye ayrılır.
EUS kılavuzluğunda hepatikogastrostomi işleminde ilk önce
lineer ekoendoskop ile sol genişlemiş intrahepatik bilier sistem
görüntülenir. Renkli Doppler ultrasonu ile vasküler oluşumlar
ekarte edildikten sonra 19 veya 22 gauge (G) aspirasyon
iğnesiyle genişlemiş safra yollarına girilir. İğnenin içinden
stilet çıkarılır ve safra aspire edildikten sonra kontrast madde
enjekte edilerek floroskopik kolanjiografi elde edilir (Resim
1). 0.035 veya 0.021 inçlik kılavuz tel (guidewire) sol intrahepatik
sisteme yerleştirilir. Mide ile sol bilier sistem arasindaki
hat buji veya balon ile genişletildikten sonra plastik veya metal
stent yerleştirilerek sol bilier sistem mideye drene edilir.
Yayınlanmış 19 vakada EUS kılavuzluğunda hepatikogastrostominin
teknik başarısının % 90 - % 100 arasında, klinik başarı
sının ise % 75 - % 100 arasında olduğu gösterildi (9-14).
Bu vakalarda görülen komplikasyonlar: stent migrasyonu, kolanjit
ve safra kaçağıdır. Kılavuz tel duodenuma ilerletilmesi
mümkün olduğunda randevu ERCP tekniğiyle transpapiller
bilier stent yerleştirilmesi hepatikogastrostomiye tercih edilmelidir
(9).
EUS kılavuzluğunda koledokoduodenostomi işleminde ise lineer
ekoendoskop ile ekstrahepatik safra yollarının duodenal
bulbustan görüntülendikten sonra iğne uçlu kateter (needle
knife) veya 19 G aspirasyon iğnesiyle safra yollarına girilir. İğnenin içinden stilet çıkarılır ve safra aspire edildikten sonra
kontrast madde enjekte edilerek floroskopi altında kolanjiografik
görüntüler elde edilir. 0.035 inç kılavuz tel (guide-wire)
kateter veya aspirasyon iğnesinden geçirilip safra yoluna yerleştirilir.
Koledok ile duodenum arasındaki hat buji veya balon
ile genişletilip plastik veya metal stent yerleştirildikten
sonra ekstrahepatik safra yollarının drenajı sağlanır.
Yayınlanmış 25 vakada EUS kılavuzluğunda koledokoduodenostominin
teknik başarısısın % 92 olduğu gösterildi (9-
10)(15-21). Bir metal stent ve bir nazo-bilier dren dışındaki
tüm vakalara plastik stent (7F ve 10F) yerleştirildi. Stent yerleştirildikten
sonra tüm vakalarda tıkanıklığa bağlı sarılık düzeldi.
% 19 vakada ise komplikasyon (safra peritoniti ve pnömoperiton)
gözlendi.
EUS kılavuzluğunda hepatikogastrostomi ve koledokoduodenostomi
işlemlerinin uygulunabilirliği ve güvenliği konusunda
deneyim sınırlı olmasından ve bu girişimlerin sınırlı merkezde
yapılmasından dolayı bu işlemlerin rutin pratiğimize
girmesi için randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.
Uzun dönemli takip, stent migrasyonu ve tıkanması konusunda
yeterli bilgi şu an için elimizde bulunmamaktadır. Günümüzde
başarısız ERCP?den sonra standard yaklaşım olarak
PTBD uygulanmaktadır.
EUS kılavuzluğunda pankreatik sıvı koleksiyonlarının
drenajı
Günümüzde pankreatik sıvı koleksiyonlarının drenajı cerrahi,
perkütan ve endoskopik (EUS kullanılmadan veya EUS kılavuzluğunda) olarak yapılmaktadır.
Uzun yıllar boyunca cerrahi girişimler pankreatik sıvı kolleksiyonları
nın tedavisinde standard tedavi olarak kullanılmaktaydı.
Cerrahi girişimlerin morbidite ve mortalitesi altta yatan
patolojiye göre değişmektedir. Pankreatik psödokistlerin cerrahi
tedavisi kistogastrostomi ve kistojejunostomidir. Cerrahi
psödokist drenajının başarısı yüksek olmasına rağmen bu işlemlerin
morbiditesi % 10 - % 30, mortalitesi % 1 - % 5 arasındadır (22). Pankreatik apse ve nekrozlarınnın tedavisinde
cerrahi nekrozektomi uygulanmaktadır. Psödokistlerden
farklı olarak, pankreatik apse ve nekrozların cerrahi tedavilerinin
literatürde morbiditesi % 78, mortalitesi % 11 - % 27
olarak rapor edilmiştir (23-25). % 12 - % 50 oranında cerrahinin tekrarlanması gerekmektedir (23 -24). Daha az invaziv
işlemlerlerin ortaya çıkmasıyla birlikte pankreatik sıvı koleksiyonlarının tedavisi artık daha az oranda açık cerrahi drenaj
ile yapılmatadır. Endoskopik tedaviler sadece olgunlaşmış ve
gastroduodenum komşuluğundaki sıvı koleksiyonlarına uygulanabilmektedir.
Endoskopik ve cerrahi tedavi yöntemlerini
karşılaştıran randomize kontrollü çalışmalar yoktur. Pankreatik
sıvı koleksiyonlarının cerrahi tedavisinin daha detaylı
irdelenmesi bu makalenin kapsamı dışındadır.
Perkütan drenaj cerrahiden daha az invaziv bir yöntem olmakla
beraber eksternal dren takılması gerekmektedir. Perkütan
drenajın en büyük mahsuru katı maddelerin temizlenemeyip
% 53 ile % 62 vakada cerrahi müdahale yapılma gereksiniminin
doğmasıdır (26).
Perkütan drenaj cerrahiden daha az invaziv bir yöntem olmakla
beraber eksternal dren takılması gerekmektedir. Perkütan
drenajın en büyük mahsuru katı maddelerin temizlenemeyip
% 53 ile % 62 vakada cerrahi müdahale yapılma gereksiniminin
doğmasıdır (26).
EUS kılavuzluğunda endoskopik sıvı koleksiyon drenajının
en önemli avantajı endoskopik olarak sıvı koleksiyonuna bağlı şişkinlik görülmeden de transmural pankreatik sıvı koleksiyon
drenajının yapılabilmesidir. Doppler ultrason sayesinde
damarsal yapılardan uzak girişim yapılarak kanama riski azaltılır. Endoskopik yöntemlerle cilt enfeksiyonu ve eksternal
fistül oluşumu riski bertaraf edilir. Endosonografik görüntü
ve pankreatik kist sıvısının incelenmesi neoplastik kistlerin
teşhisini sağlar. EUS kullanımının pankreatik psödokist tedavi
seçimini % 37 vakada değiştirdiği gösterildi (27).
Lineer ekoendoskop kılavuzluğunda görüntülenen pankreatik
sıvı koleksiyonuna aspirasyon iğnesi (19 G) veya kistotom
ile girildikten sonra kılavuz tel (guidewire) floroskopi eşliğinde
kistin içine ilerletilir. Mide ile pankreatik sıvı koleksiyonu
arasındaki hat buji ve balon ile genişletildikten sonra transmural
stent veya nazokistik kateter kistin içine yerleştirilir.
Birden fazla stent yerleştirilmesi gerektiğinde stent yerleştirilmeden
aynı anda birden fazla kılavuz tel kistin içine yerleştirilebilinir.
Pankreatik sıvı koleksiyonun enfekte olduğu durumlarda
nazokistik kateter aracılığıyla sepsis geçene kadar
kist lavajına devam edilmelidir. Enfekte pankreatik nekroz
olan vakalarda endoskopik transmural nekrozektomi tedavinin
başarısı için şarttır (28-30). Endoskopik tedavilerin sonucu
değerlendirilirken işlemin teknik başarısı ile sıvı koleksiyonunun
tedavi olup tekrarlaması biribirine karıştırılmamalıdır. Teknik başarı sıvı koleksiyonunun içine girilip sıvı drenajının sağlanması anlamına gelir. Pankreatik psödokist drenajındaki başarı beklendiği gibi enfekte nekrotik sıvı koleksiyonlarının drenajından daha fazladır.
EUS kılavuzluğunda pankreatik psödokist drenaj başarısı genelde
% 91?in üzerindedir (30-32). Pankreatik apse drenajındaki
başarı ise %80 ile %90 arasındadır (32-34). Pankreatik
psödokistlerin cerrahi, perkütan, EUS kullanılmadan ve EUS
kılavuzluğunda endoskopik drenajını karşılaştıran bir çalışmada
başarı sırasıyla %100, %84, %90 ve % 94 bulundu
(35). Komplikasyonlar ise cerrahi girişimlerde %28 - % 34
(mortalite: %1 - %8.5), perkütan girişimlerde %18 (mortalite
%2), EUS kullanılmadan endoskopik drenajda %15 (mortalite
%0), EUS kılavuzluğunda endoskopik drenajda %1.5
(mortalite %0) olarak bulundu (35). EUS kılavuzluğunda yapılan kistogastrostomi ve cerrahi kistogastrostomiyi karşılaştıran bir çalışmada tedavi başarısı her iki gişimde de benzer
çıkmasına rağmen (%100 ve %95), hastanede kalış süresi (ortalama
2.7 gün ve 6.5 gün) ve maliyet açısından EUS kılavuzluğunda yapılan kistogastrostomi daha avantajlı bulundu
(36). EUS kullanılmadan ve EUS kılavuzluğunda yapılan pankreatik
kist dreanajlarının başarısı benzer bulunmasına rağmen, EUS kılavuzluğu geleneksel endoskopik yöntemlerle
drene edilemiyen pankreatik sıvı koleksiyonlarının da drene
edilmesini sağladığından dolayı daha üstün bulunmuştur
(37). Prospektif bir çalışmada ise EUS kıllavuzluğunda pankreatik
psödokistlerinin hepsinin drenajının yapılabilmesine
rağmen, EUS kullanılmadan pankreatik kistlerin ancak
%33?ünün drenajı sağlanabildi. EUS kullanılmadan yapılan
girişimlerin başarısız olmasının nedeni 9 vakada lüminal bası
olmaması, bir vakada ise kanama olarak belirtildi. Bu hastaların hepsinde pankreatik psödokistlerin drenajı EUS kılavuzluğunda başarıyla tamamlandı (38). EUS kılavuzluğunda
pankreatik sıvı koleksiyonu drenajı artık günlük pratikte uygulanmaktadır.
EUS kılavuzuluğunda pankreatik neoplastik kist ablasyonu
Psödokistler pankreasda en sık görülen kistik lezyonlardır.
Pankreasın kistik lezyonlarının % 10 - % 15 kadarı neoplastikdir.
Pankreatik neoplastik kistler müsinöz ve müsinöz olmayan
olmak üzere ikiye ayrılır. Müsinöz olmayan pankreatik
neoplastik kistler seröz kistler ve kistik dejenerasyon gösteren
tümörler olarak ayrılır. Müsinöz lezyonlar, müsinöz
kistler ve intraduktal papiler musinöz tümörler (IPMT) olarak
ikiye ayrılır. Musinöz lezyonlar malin veya malinite potansiyeli
taşıyan lezyonlar olduğundan dolayı geleneksel tedavi
yöntemi cerrahi rezeksiyondur.
Son yıllarda bu lezyonların doğal seyri ve prognozu hakkında
elimizdeki bilgiler arttıkça cerrahi rezeksiyona alternatif olarak
dikkatli seçilmiş vakalarda pankreatik neoplastik kistlerde
EUS kılavuzluğunda etanol ablasyonunun rolü değerlendirilmeye
başlandı. Lineer ekoendoskop ile kist görüntülendikten
sonra aspirasyon iğnesiyle kistin içindeki sıvı tamamen veya kısmen boşaltılır, EUS kılavuzluğunda etanol kistin içine
enjekte edilir ve kist lavajı birkaç defa tekrarlanır.
Farklı etanol konsantrasyonları (%5 - %80) kullanılarak yapılan pilot çalışmada 8/23 vakada kistin tamamen iyileştiği, rezeksiyona
giden 5 vakada kistin epitel duvarının tamamen ablasyonu
histopatolojik olarak gösterildi (39). Bu sonuçlar üzerine
yapılan çok merkezli randomize çalışmada, etanol enjekte
edilen pankreatik kisterin yüzey alanlarının %42.9 oranında
küçülmesine rağmen, serum fizyolojik enjekte edilen kistlerin
sadece %11.4 oranında küçüldüğü görüldü (40). Takip
görüntülemelerde etanol enjekte edilen vakaların %33.3?ünde
kistlerin yok olduğu görüldü. Yok olmayan dört vaka cerrahi
rezeksiyonla çıkartıldı. Serum fizyolojik enjekte edilen bir vakada
kist epitel dokusunda herhangi bir ablasyon görülmezken,
etanol enjekte edilen 3 vakada kist epitel dokusu ablasyonunun
%50 ile %100 arasında olduğu görüldü (40). Etanol
(%80 - %90) ve paclitaxel (6 mg/ml) enjekte edilen başka bir
çalışmada %79 vakada pankreatik kistlerin tamamen yok olduğu görüldü (41). Yapılan araştırmalar küçük (1-3 cm), ince
duvarlı ve uniloküler pankreatik kistlerde EUS kılavuzluğunda yapılan ablasyon tedavilerinin rolünün umut verici
olabileceğini gösterdi. İleride yapılacak çalışmalar epitel doku
ve daha derin ablasyon sağlamak için optimal solüsyonların
belirlenmesini sağlayacaktır. Bu işlem henüz deneysel bir işlem
olup rutin pratiğimize girmemiştir
EUS kılavuzluğunda çölyak pleksus bloğu ve nörolizi
Farklı teknikler ve solüsyonlar kullanılarak çölyak pleksus
nörolizi pankreatik ve retroperitoneal ağrıların giderilmesinde
veya hafişetilmesinde kullanılmaktadır. Son yıllara kadar
çölyak pleksus nörolizi şoroskopi veya bilgisayarlı tomografi
kılavuzluğunda anteriör ve posterior yaklaşımlar olarak uygulanmaktaydı.
Son yıllarda EUS kılavuzluğunda çölyak pleksus
nörolizi daha sık kullanılmaya başlandı. Endosonografik olarak
çölyak ganglionları çölyak arterinin solunda ve aortun anteriöründe
bulunur (Resim 2). Genelde ganglionlar oval şekilli,
sınırları düzensiz ve ekojenik özellikleri adrenal beze benzer
görüntülenirler. EUS kılavuzluğunda çölyak pleksus nörolizinin
başlıca avantajıları; işlemin intravenöz sedasyon altında yapılması, ultrason kılavuzluğunda ince iğne (22 veya
25 G) kullanılması nedeniyle daha az invaziv olması ve çölyak
pleksusunun midenin yakın komşuluğunda bulunmasıdır. Bu
işlemin muhtemel komplikasyonları geçici ishal, hipotansiyon
ve enfeksiyondur. EUS kılavuzluğunda çölyak pleksus
nörolizi ve bloğu ile radyolojik ve cerrahi teknikleri karşılaştıran prospektif randomize araştırma bulunmamaktadır. Bu konudaki bilgimiz vaka ve prospektif vaka serilerine dayanmaktadır.
Yapılan araştırmalar EUS kılavuzluğunda yapılan çölyak bloğu veya nörolizinin güvenilirliğini gösterdi (42-45). Pankreas
kanseri ve kronik pankreatiti olan 33 hastada enjeksiyon direkt
gangliaya yapıldı (42). Etkin nöral hasar işlem sırasında
çoğunlukla ağrıya neden olmaktadır. İşlem sırasında ağrı hissedenlerde
uzun dönemli ağrı hafişemesinin (%92), ağrı hissetmeyenlere
göre (%57) daha kalıcı olduğu görüldü (42).
Yine aynı araştırmada kronik pankreatitli hastalarda ağrı hafişemesinin
alkol enjeksiyonu yapılanlarda (%80), steroid enjeksiyonu
yapılanlara göre (%38) daha fazla olduğu görüldü.
Teknik başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri daha önceki
cerrahiye bağlı anatomik varyasyonlar veya tümörün büyüklüğüne bağlı olarak anatomik sınırların görülememesidir.
Çölyak ganglionu % 20 vakada görülemediğinden dolayı, direkt
ganglion enjeksiyonu herkese yapılamamaktadır (46). Bu
işlemin kronik pankreatitli hastalarda, pankreas kanseri olanlara
göre daha az etkli olduğu görüldü. Bu işlem günlük pratiğimizde kullanılmaktadır.
EUS kılavuzluğunda pelvik sıvı koleksiyonlarının drenajı
Pelvik sıvı koleksiyonları genelde cerrahi komplikasyonlara
veya medikal hastalıklara bağlı görülür. Kolon rezeksiyonlarından sonra oluşan anastamotik kaçaklar en sık pelvik sıvı
koleksiyonuna neden olan cerrahi komplikasyondur. Divertikülit,
iskemik kolit, Crohn hastalığı, apandisit ve cinsel ilişkiyle
bulaşan hastalıklar en sık görülen diğer nedenlerdendir.
Bilgisayarlı tomografi pelvik sıvı koleksiyonlarını en iyi görüntüleme
tekniğidir. Günümüzde pelvik sıvı koleksiyonlarının tedavisinde kullanılan metodlar ultrason kılavuzluğunda
transrektal veya transvajinal drenaj, bilgisyarlı tomografi kılavuzluğunda transgluteal veya transabdominal drenaj, ve cerrahi
drenaj olarak sıralanır.
Tedavisel endosonografik girişimlerin gelişmesiyle endoskopik
ultrason kılavuzluğunda pelvik sıvı koleksiyonlarının drenajı
gündeme geldi. Lineer endoskopik ultrason kullanılarak
pelvik sıvı koleksiyonu görüntülenip, Doppler ile iğne yolundaki
vasküler yapılar ekarte edildikten sonra, EUS kılavuzluğunda 19G ince aspirasyon iğnesi sıvının içine ilerletilir. Elde
edilen sıvının bir kısmı Gram boyası ve kültür için gönderilir.
Sıvı koleksiyonu serum fizyolojik ile yıkanıp aspire edilir. İnce
aspirasyon iğnesinin içinden 0.035 inçlik kılavuz tel apsenin
içine ilerletilir. Apse ile rektum duvarı arasındaki hat kateter
ve balon ile genişletildikten sonra EUS kılavuzluğunda
drenaj kateteri apsenin içine yerleştirilir. Apse kavitesi 6 saat
aralarla serum fizyolojik ile yıkanır. Büyük apselerde birden
fazla drenaj kateteri gerekebilir. Tedaviye cevap bilgisayarlı
tomografi ile teyit edilip, hasta klinik olarak iyileştiğinde kateterler
çıkartılır.
Literatürde endoskopik ultrason kılavuzluğunda pelvik sıvı
drenajı ikisi prospektif, biri retrospektif olmak üzere üç araştırmada (toplam 20 hasta) değerlendirildi (47-49). Prospektif
iki araştırmada %100 tedavi başarısı sağlanmasına rağmen,
retrospektif çalışmada oniki hastanın üçü endoskopik drenaj
tedavisine istenen cevabı gösteremediğinden dolayı cerrahi
tedaviye yönlendirildi.
Bu tekniğin dezavantajları ise, sadece endosonografik görüntü
dahilindeki sıvı koleksiyonların drene edilebilmesi ve mültiloküle
sıvı koleksiyonlarının tedavi edilememesidir.
Stentlerin tıkanma ihtimali bulunduğundan dolayı, erken evrede
stentlerle birlikte drenaj kateterinin yerleştirilip apse kavitesinin
sık sık serum fizyolojik ile yıkanıp aspire edilmesinin,
tedavinin başarılı olmasında olumlu etkisinin olacağı
beklenmektedir. fiu an için bu işlem ultrason veya bilgisayarlı
tomografi kılavuzluğunda tedavi edilemeyen sıvı koleksiyonları
için kullanılmaktadır. Prospektif, çok merkezli çalışmalar
bu tedavi yönteminin yerinin belirlenmesinde yararlı
olacaktır.
EUS kılavuzluğunda pankreatik kanal drenajı
Kronik pankreatitde, endoskopik tedavinin rolü pankreatik
kanal hipertansiyonuna neden olan pankreatik sıvının akışının sağlanıp, pankreas parankiminin maruz kaldığı basıncın
düşürülmesidir. Kronik pankreatitde tıkanıklık pankreas kanalı
striktürlerine, taşlara veya parankim hasarına bağlı olabilir.
Whipple ameliyatlarından sonra oluşabilecek pankreatik
kanal striktürleri pankreas kanalı tıkanıklığına ve ağrıya neden
olabilir. Tıkalı pankreatik kanalın endoskopik retrograd
pankreatografik tedavisi % 60 - % 80 vakada tamamen veya
kısmen ağrının giderilmesini sağlar (50 ? 51). Endoskopik
tekniklerin başarısız olduğu durumlarda cerrahi veya konservatif
yaklaşımlar uygulanır. Pankreatik kanalın endosonografik
drenajı endoskopik retrograd pankreatografinin teknik
olarak müsait olmadığı durumlar için düşünülmüştür.
EUS kılavuzluğunda ana pankreatik kanal drenajı iki yöntemle
yapılır: 1. transluminal pankreatik kanal drenajı, 2. transpapiler
randevu tekniğiyle pankreatik kanal drenajı.
Transluminal drenaj tekniğinde lineer ekoendoskop mide veya
bulbar duodenumda ana pankreatik kanala en yakın bölgeye
yerleştirilir. Doppler ile vasküler yapılar ekarte edildikten
sonra 19 veya 22 G ince aspirasyon iğnesi pankreatik kanala
ilerletilir. Endosonografik olarak iğnenin pankreas kanalına girdiği görüldüğünde kontrast madde enjekte edilerek
floroskopi altında pankreatogram elde edilir. 0.035 veya
0.020 inçlik kılavuz tel ana pankreas kanalına ilerletilir. Tercih
edileni kılavuz telin duodenuma doğru ilerletilmesidir
(Resim 3). Eğer bu teknik olarak mümkün olmazsa kılavuz
kablo pankreas kuyruğuna doğru ilerletilir. Transmural yol
küçük kalibreli buji, 4.5 Fr ince uçlu ERCP kanülü veya elektrokoter
uygulanması ile genişletilir.
Daha sonra yol 4 mm veya 6 mm çapındaki balonlarla genişletilir.
İntraduktal striktürler balonun kılavuz tel üzerinden
pankreas kanalına ilerletilmesiyle genişletilir. Pankreas kanalının drenajını sağlayabilmek için 7 Fr çapındaki stentler
transgastrik veya transduodenal yolla yerleştirilir.
Transpapiler randevu tekniğinde ise lineer EUS kılavuzluğunda
ince aspirasyon iğnesi ana pankreas kanalına ilerletildikten
sonra, floroskopi altında iğnenin içinde gönderilen kılavuz
kablo papilladan dışarı ilerletilir. Papilladan çıkan kılavuz
kablo yakalandıktan sonra pankreatik kanal tedavisi standard
ERCP teknikleriyle yapılır.
EUS kılavuzluğunda ana pankreas kanalı drenajı, ERCP?nin
başarısız olduğu durumlarda yapılır (52-55). Araştırmalarda
çoğu vakada pankreatografinin başarılı bir şekilde elde edilmesine
rağmen, teknik nedenlerle stent yerleştirilememesinin
nedenleri ekoendoskopun uzun aksının ana pankreas kanalının uzun aksına paralel olmaması, ana pankreas kanalına iğnenin girme açısının dik olması ve transmüral yolun yoğun
fibrozdan dolayı genişletilememesi olarak sıralanabilinir (52-
55). Stent migrasyonu, tıkanması ve stentin neden olduğu
pankreatik kanal striktürleri en önemli problem olarak karşımıza çıkmaktadır (52) (54). İşlemlere bağlı komplikasyonlar
% 5 ile % 44 arasında değişmektedir (52 ? 55). Tüm yayınlarda
bu tarz işlemlerin teknik olarak ekspertiz gerektirdiği
özellikle vurgulanmaktadır. EUS kılavuzluğunda pankreas
kanalı drenajının yüksek komplikasyon oranları düşmeden
yakın gelecekte rutin klinik pratiğimize girmesi zor görünmektedir.
EUS kılavuzluğunda tümör tedavileri
EUS uzunca bir süre tümörlerin teşhis ve evrelenmesinde kullanı
ldıktan sonra, son yıllarda habis lezyonların tedavi sürecinde
de kullanılmaya başlandı. Bu işlemlerden özellikle EUS
kılavuzluğunda yerleştirilen işaretleri (marker) hedeşeyen
radyoterapi uygulanması ve EUS kılavuzluğunda radyoaktif
çekirdeklerin (brakiterapi) yerleştirilmesi ön plana çıkmıştır.
Günümüzde bölgesel radyoterapi uygulanırken, tümör komşuluğundaki normal dokunun da radyasyona maruz kalması
kaçınılmaz olduğundan dolayı kısa ve uzun dönemli radyasyon
komplikasyonları ortaya çıkabilmektedir. Yan etkileri
azaltmak için üç boyutlu radyoterapi modelleri uygulanmaya
başlandı. EUS kılavuzluğunda luminal ve ekstraluminal tümörlerin
içine yerleştirilen işaretler (marker) radyoterapi sırasında hedef lezyonun doğru belirlenmesinde yol gösterici rol
oynamaktadır.
Yeterli bilgi olmamasına rağmen bu işlem sırasında hastalara
profilaktik antibiyotik verilmektedir. Lineer ekoendoskop ile
tümörün yeri belirlenip, doppler altında iğnenin geçeceği yol
üzerindeki vasküler yapıların varlığı ekarte edildikten sonra,
ucuna 3 mm uzunluğunda 0.8 mm çapında işaret (marker)
yerleştirilmiş 19 G ince aspirasyon iğnesi tümörün içine ilerletilir.
İğne ucunun tümörün içinde olduğu endosonografik
olarak teyit edildikten sonra stilet ilerletilerek işaret (marker)
tümörün içine yerleştirilir (Resim 4).
Bir çalışmada siberknife stereotaktik radyocerrahi tedavisi yapılacak mediastinal ve intra-abdominal tümörleri olan 13 hastaya
endoskopik ultrason kılavuzluğunda işaretleme yapıldı
(56). İşlem 13 hastanın 11?inde (% 84) teknik olarak başarıyla
gerçekleştirildi (56). Her hastaya 3 ila 6 arasında işaret
(marker) yerleştirildi. İki hastada işlemin yapılamamasının
nedeni ekoendoskopun mide çıkışındaki obstrüksiyona bağlı
olarak duodenuma ilerletilememesi ve tümör ile ekoendoskop
arasında vasküler yapıların bulunması olarak belirtildi.
Bu araştırmada siberknife tedavisinin hastanın prognozuna
etkisi incelenmedi. Diğer bir araştırmada radyoterapi öncesi
34 pankreas kanseri hastasının 31?ine (% 91) EUS kılavuzluğunda işaretler (marker) başarı ile yerleştirildi (57). Üç vakada
işaretin (marker) yerleştirilememesinin nedeni stiletin çalışmaması, işaretin (marker) kaybolması ve fibrotik tümöre
iğnenin sokulamaması olarak gösterildi. Geri kalan 31 vakada
yerleştirilen işaretler kılavuzluğunda radyoterapi başarı ile
gerçekleştirildi.
Bu işlem teknik olarak güvenli ve yapılabilir olmasına rağmen
hastalığın prognozuna etkisi konusunda elimizde bilgi bulunmamaktadır. Prospektif araştırmalar radyoterapi öncesi endosonografi
kılavuzluğunda işaretleme yapmanın rolü hakkında
daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlayacak.
Tümör ablasyon teknikleri termal, enjeksiyon ve bölgesel interstisiyel
radyasyon tedavileri olarak üçe ayrılır. Tümör ablasyon
tekniklerinin amacı çevre dokuya zarar vermeden lezyonun
içinde toksik etki yaratmaktır. Günümüzde bilgisayarlı
tomografi, ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme teknikleri
probların tümörün içine yerleştirilmesi için kullanılmaktadır. EUS teknik olarak diğer görüntüleme yöntemleriyle
probların yerleştirilmesinin zor olduğu anatomik lokasyonlarda
kullanılma potansiyeline sahiptir. Günümüzde EUS kılavuzluğunda tümör ablasyonu hala araştırma seviyesinde
olup rutin klinik pratiğe geçmemiştir.
Brakiterapi çekirdekleri 19G ince aspirasyon biyopsisi iğnesinin
içindeki stiletin 1 cm geri çekildikten sonra iğnenin ucuna
tersten yerleştirilir. EUS kılavuzluğunda 19G ince aspirasyon
biyopsi iğnesinin ucu tümörün içine sokulduktan sonra
stilet ilerletilerek brakiterapi çekirdeği tümörün içine yerleştirilir.
Domuzlarda EUS kılavuzluğunda pankreasa interstisiyel brakiterapi
çekirdeklerinin başarı ile yerleştirilebileceği gösterildi
(58). Lah ve arkadaşları iki adet diaframa yakın abdominal
lenf bezinde tekrarlayan skuamöz hücreli ösofagus kanseri hikayesi
olan bir hastada EUS kılavuzluğunda brakiterapi çekirdeklerini
lenf bezine yerleştirerek bir ilki gerçekleştirdiler
(59). I125 (iodin) çekirdekleri lenf bezine 110Gy doz vermek
için kullanıldı. Brakiterapi çekirdekleri yerleştirildikten dört
ay sonra lenf bezlerinden EUS kılavuzluğunda alınan ince iğne biyopsilerinde habis hücrelere rastlanmadı (59). Benzer bir
teknikle mediastinal lenf bezinde tekrarlayan akciğer adenokarsinomuna
EUS kılavuzluğunda transösofajial yolla I125
brakiterapi çekirdekleri yerleştirilip başarılı sonuç elde edildi
(60). İki araştırma sonucunda, toplam 37 ileri evre pankreas
kanseri vakasında EUS kılavuzluğunda gerçekleştirilen brakiterapiyle
kısmi ağrı kontrolü sağladı (61-62).
Hayvan modellerinde EUS kılavuzluğunda fotodinamik tedavi
(63-64) ve radyofrekans ablasyon teknikleri denenmesine
rağmen, şu ana kadar insan deneyleri yapılmadı (65). Bu konuyla
ilgili en büyük teknik kısıtlamalar doku ablasyon teknolojisinin
endosonografi iğnelerine adapte edilememesi, iğnelerin gerekli esnekliğe sahip olmaması ve kesin doz kontrollü
tedavinin verilebilmesi için endosonografik üç boyutlu
haritalama teknolojisinin yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır.
Bilgisayarlı tomografi kılavuzluğunda tümörün içine ONYX-
015 enjeksiyonu pankreas kanseri olan 22 hastada denendi
(66). ONYX-015?ün içeriğinde habis pankreas kanseri hücrelerini
öldüren E1B-55kD geni silinen replikasyon selektif adenovirus
bulunuyor. Bu araştırmada tümör boyutlarında objektif
değişiklik görülmedi. Lokal enjeksiyon tedavilerinin etkili
olabilmesi için kullanılan antitümör ajanlarının tümörün
içine yaygın bir şekilde enjekte edilmesi gerekmektedir..Ayrıca tümörlere bilgisayarlı tomografi altında yapılan girişimler
sonucu tümörün ekme şeklinde (seeding) yayıldığı bilinmektedir.
Tümörün içine antitümör ajanların daha etkin şekilde
enjekte edilmesi için EUS denenmeye başlandı. Bu işlemin en
önemli avantajı potansiyel olarak yüksek dozda antitümör
ajanın, minimal sistemik etkiye neden olabilecek şekilde uygulanabilmesidir.
Aspirasyon için kullanılan ince iğne, enjeksiyon tedavisi için de kullanılabilinir. Endosonografik olarak tümörün yeri belirlenip,
aradaki vasküler yapı ekarte edildikten sonra EUS kılavuzluğunda iğne lezyonun içine ilerletilir. Tümörün içindeki
iğne yavaş yavaş geri çekilirken antitümör ajanı tümörün için
enjekte edilir (Resim 6). Bu işlem değişik açılardan tekrarlanır. Lokal ileri evre pankreas kanserine EUS kılavuzluğunda
sitoimplant (allojenic mixed lenfosit kültürü) enjeksiyon tedavisinin
güvenilirliği ve yapılabilirliği ilk defa 2000 yılında faz 1 çalışmada denenmiştir (67). Daha sonra EUS kılavuzluğunda
intratümöral ONYX-015 enjeksiyon tedavisi denenmiştir (68). Bu iki ajanla çalışmalar faz 1 ve faz 2 seviyesinden daha
ileri gidememiştir. TNFerade en yeni EUS kılavuzluğunda
pankreas kanserlerine enjekte edilen antitümör ajanıdır. Bu
ajanın kullanıldığı bir vakada (69) ve faz 1 çalışmalarda (70-
71) umut verici sonuçlar elde edilmiştir. Bu bulgular ışığında
lokal ileri evre pankreas kanserlerinde EUS kılavuzluğunda
TNFerade enjeksiyonu faz 2 ve 3 çalışmalarda değerlendirilmeye
başlanmıştır. Lokal ileri evre ösofagus kanserlerinde
EUS kılavuzluğunda TNFerade enjeksiyon tedavisinde umut
verici sonuçlar elde edilmiştir (72). Bu çalışmalar ışığında gastrointestinal
traktusun içinde ve dışındaki tümörlere EUS kılavuzluğunda antitümör ajanlarının enjekte edilmesiyle ilgili
çalışmaları muhtemelen ilerki yıllarda daha sık göreceğiz.
Kaynaklar
1. Fogel EL, Sherman S, Devereaux BM, Lehman GA. Therapeutic biliary
endoscopy. Endoscopy 2001;33:31-8.
2. Carr-Locke DL. Overview of the role of ERCP in the management of diseases
of the biliary tract and the pancreas. Gastrointest Endosc
2002;56(6 Suppl):S157-60.
3. Covey AM, Brown KT. Percutaneous transhepatic biliary drainage. Tech
Vasc Interv Radiol 2008;11:14-20.
4. Smith AC, Dowsett JF, Russell RC, et al. Randomised trial of endoscopic
stenting versus surgical bypass in malignant low bileduct obstruction.
Lancet 1994;344:1655-60.
5. Van Delden OM, Lameris JS. Percutaneous drainage and stenting for palliation
of malignant bile duct obstruction. Eur Radiol 2008;18:448-56.
6. Lesurtel M, Dehni N, Tiret E, et al. Palliative surgery for unresectable
pancreatic and periampullary cancer: a reappraisal. J Gastrointest Surg
2006;10:286-91.
7. Sohn TA. Lillemoe KD. Cameron JL. Huang JJ. Pitt HA. Yeo CJ. Surgical
palliation of unresectable periampullary adenocarcinoma in the 1990s. J
Am Coll Surg 1999;188:658-6.
8. Soulez G, Gagner M, Therasse E, et al. Malignant biliary obstruction:
preliminary results of palliative treatment with hepaticogastrostomy under
fluoroscopic, endoscopic, and laparoscopic guidance. Radiology
1994;192:241-6.
9. Kahaleh M, Hernandez AJ, Tokar J, et al. Interventional EUS-guided
cholangiography: evaluation of a technique in evolution. Gastrointest
Endosc 2006;64:52-9.
10. Burmester E, Niehaus J, Leineweber T, Huetteroth T. EUS-cholangiodrainage
of the bile duct: report of 4 cases. Gastrointest Endosc
2003;57:246-51.
11. Will U. Thieme A. Fueldner F. Gerlach R. Wanzar I. Meyer F. Treatment
of biliary obstruction in selected patients by endoscopic ultrasonography
(EUS)-guided transluminal biliary drainage. Endoscopy 2007;39:292-5.
12. Giovannini M, Dotti M, Bories E, et al. Hepaticogastrostomy by echo-endoscopy
as a palliative treatment in a patient with metastatic biliary obstruction.
Endoscopy 2003;35:1076-8.
13. Artifon EL, Chaves DM, Ishioka S, et al. Echoguided hepatico-gastrostomy:
a case report. Clinics 2007;62:799-802.
14. Bories E, Pesenti C, Caillol F, et al. Transgastric endoscopic ultrasonography-
guided biliary drainage: results of a pilot study. Endoscopy
2007;39:287-91.
15. Giovannini M, Moutardier V, Pesenti C, et al. Endoscopic ultrasoundguided
bilioduodenal anastomosis: a new technique for biliary drainage.
Endoscopy 2001;33:898-900.
16. Puspok A, Lomoschitz F, Dejaco C, et al. Endoscopic ultrasound guided
therapy of benign and malignant biliary obstruction: a case series. Am J
Gastroenterol 2005;100:1743-7.
17. Ang TL, Teo EK, Fock KM. EUS-guided transduodenal biliary drainage
in unresectable pancreatic cancer with obstructive jaundice. JOP
2007;8:438-43.
18. Yamao K, Sawaki A, Takahashi K, et al. EUS-guided choledochoduodenostomy
for palliative biliary drainage in case of papillary obstruction:
report of 2 cases. Gastrointest Endosc 2006;64:663-7.
19. Fujita N, Noda Y, Kobayashi G, et al. Histological changes at an endosonography-
guided biliary drainage site: a case report. World J Gastroenterol
2007;13:5512-5.
20. Yamao K, Bhatia V, Mizuno N, et al. EUS-guided choledochoduodenostomy
for palliative biliary drainage in patients with malignant biliary
obstruction: results of long-term follow-up. Endoscopy 2008;40:340-2.
21. Tarantino I, Barresi L, Repici A, Traina M. EUS-guided biliary drainage:
a case series. Endoscopy 2008;40:336-9.
22. Bhattacharya D, Ammori BJ. Minimally invasive approaches to the management
of pancreatic pseudocysts: review of the literature. Surg Laparosc
Endosc Percutan Tech 2003;13:141-8.
23. Rau B, Bothe A, Beger HG. Surgical treatment of necrotizing pancreatitis
by necrosectomy and closed lavage: changing patient characteristics and
outcome in a 19-year, single-center series. Surgery 2005;138:28-39.
24. Rodriguez JR, Razo AO, Targarona J, et al. Debridement and closed packing
for sterile or infected necrotizing pancreatitis: insights into indications
and outcomes in 167 patients. Ann Surg 2008;247:294-9.
25. Takeda K, Matsuno S, Sunamura M, Kobari M. Surgical aspects and management
of acute necrotizing pancreatitis: recent results of a cooperative
national survey in Japan. Pancreas 1998;16:316-22.
26. Bradley EL 3rd, Howard TJ, van Sonnenberg E, Fotoohi M. Intervention
in necrotizing pancreatitis: an evidence-based review of surgical and percutaneous
alternatives. J Gastrointest Surg 2008;12:634-9.
27. Fockens P, Johnson TG, van Dullemen HM, et al. Endosonographic imaging
of pancreatic pseudocysts before endoscopic transmural drainage.
Gastrointest Endosc 1997;46:412-6.
28. Seifert H, Wehrmann T, Schmitt T, et al. Retroperitoneal endoscopic
debridement for infected peripancreatic necrosis. Lancet 2000;356:653-
5.
29. Baron TH, Harewood GC, Morgan DE, Yates MR. Outcome differences
after endoscopic drainage of pancreatic necrosis, acute pancreatic pseudocysts,
and chronic pancreatic pseudocysts. Gastrointest Endosc
2002;56:7-17.
30. Charnley RM, Lochan R, Gray H, et al. Endoscopic necrosectomy as primary
therapy in the management of infected pancreatic necrosis. Endoscopy
2006;38:925-8.
31. Lopes CV, Pesenti C, Bories E, et al. Endoscopic-ultrasound-guided endoscopic
transmural drainage of pancreatic pseudocysts and abscesses.
Scand J Gastroenterol 2007;42:524-9.
32. Weckman L, Kylanpaa ML, Puolakkainen P, Halttunen J. Endoscopic
treatment of pancreatic pseudocysts. Surg Endosc. 2006;20:603-7. Epub
2006 Jan 19.
33. Hookey LC, Debroux S, Delhaye M, et al. Endoscopic drainage of pancreatic-
fluid collections in 116 patients: a comparison of etiologies, drainage
techniques, and outcomes. Gastrointest Endosc 2006;63:635-43.
34. Giovannini M, Pesenti C, Rolland AL, et al. Endoscopic ultrasound-guided
drainage of pancreatic pseudocysts or pancreatic abscesses using a
therapeutic echo endoscope. Endoscopy 2001;33:473-7.
35. Vosoghi M, Sial S, Garrett B, et al. EUS-guided pancreatic pseudocyst
drainage: review and experience at Harbor-UCLA Medical Center. Medgenmed
2002;4:2.
36. Varadarajulu S, Lopes TL, Wilcox CM, et al. EUS versus surgical cystgastrostomy
for management of pancreatic pseudocysts. Gastrointest Endosc
2008;68:649-55.
37. Kahaleh M, Shami VM, Conaway MR, et al. Endoscopic ultrasound drainage
of pancreatic pseudocyst: a prospective comparison with conventional
endoscopic drainage. Endoscopy 2006;38:355-9.
38. Varadarajulu S, Christein JD, Tamhane A, et al. Prospective randomized
trial comparing EUS and EGD for transmural drainage of pancreatic
pseudocysts. Gastrointest Endosc 2008;68:1102-11.
39. Gan SI, Thompson CC, Lauwers GY, et al. Ethanol lavage of pancreatic
cystic lesions: initial pilot study. Gastrointest Endosc 2005;61:746-52.
40. DeWitt J, McGreevy K, Schmidt CM, et al. Ethanol Pancreatic Injection
of Cysts (EPIC): preliminary results of a prospective multicenter, randomized,
double blinded study [abstract]. Gastrointest Endosc
2007;65:AB106.
41. Oh HC, Seo DW, Lee TY, et al.New treatment for cystic tumors of the
pancreas: EUS-guided ethanol lavage with paclitaxel injection. Gastrointest
Endosc 2008;67:636-42.
42. Levy MJ, Topazian MD, Wiersema MJ, et al. Initial evaluation of the efficacy
and safety of endoscopic ultrasound-guided direct Ganglia neurolysis
and block. Am J Gastroenterol 2008;103:98-103.
43. Gunaratnam NT, Sarma AV, Norton ID, Wiersema MJ. A prospective
study of EUS-guided celiac plexus neurolysis for pancreatic cancer pain.
Gastrointest Endosc 2001;54:316-24.
44. Gress F, Schmitt C, Sherman S, et al. A prospective randomized comparison
of endoscopic ultrasound- and computed tomography-guided celiac
plexus block for managing chronic pancreatitis pain. Am J Gastroenterol
1999;94:900-5.
45. Gress F, Schmitt C, Sherman S. Endoscopic ultrasound-guided celiac
plexus block for managing abdominal pain associated with chronic pancreatitis:
a prospective single center experience. Am J Gastroenterol
2001;96:409-16.
46. Gleeson FC, Levy MJ, Papachristou GI, et al. Frequency of visualization
of presumed celiac ganglia by endoscopic ultrasound. Endoscopy
2007;39:620-4.
47. Giovannini M, Bories E, Moutardier V, et al. Drainage of deep pelvic abscesses
using therapeutic echo endoscopy. Endoscopy 2003;35:511-4.
48. Varadarajulu S, Drelichman ER. EUS-guided drainage of pelvic abscess.
Gastrointest Endosc 2007;66:372-6.
49. Trevino JM, Drelichman ER, Varadarajulu S. Modified technique for
EUS-guided drainage of pelvic abscess. Gastrointest Endosc
2008;68:1215-9.
50. Delhaye M, Arvanitakis M, Verset G, et al. Long-term clinical outcome
after endoscopic pancreatic ductal drainage for patients with painful
chronic pancreatitis. Clin Gastroenterol Hepatol 2004;2:1096-106.
51. Rosch T, Daniel S, Scholz M, et al. European Society of Gastrointestinal
Endoscopy Research Group. Endoscopic treatment of chronic pancreatitis:
a multicenter study of 1000 patients with long-term follow-up. Endoscopy
2002;34:765-71.
52. Tessier G, Bories E, Arvanitakis M, et al. EUS-guided pancreatogastrostomy
and pancreatobulbostomy for the treatment of pain in patients
with pancreatic ductal dilatation inaccessible for transpapillary endoscopic
therapy. Gastrointest Endosc 2007;65:233-41.
53. Kahaleh M, Hernandez AJ, Tokar J, et al. EUS-guided pancreaticogastrostomy:
analysis of its efficacy to drain inaccessible pancreatic ducts.
Gastrointest Endosc 2007;65:224-30.
54. Will U, Fueldner F, Thieme AK, et al. Transgastric pancreatography and
EUS-guided drainage of the pancreatic duct. J Hepatobiliary Pancreat
Surg 2007;14:377-82. Epub 2007 Jul 30.
55. Mallery S, Matlock J, Freeman ML. EUS-guided rendezvous drainage of
obstructed biliary and pancreatic ducts: Report of 6 cases. Gastrointest
Endosc 2004;59:100-7.
56. Pishvaian AC, Collins B, Gagnon G, et al. EUS-guided fiducial placement
for CyberKnife radiotherapy of mediastinal and abdominal malignancies.
Gastrointest Endosc 2006;64:412-7.
57. Yan BM, Schellenberg D, Koong AC, Van Dam J. EUS guided gold fiducial
insertion for image guided radiation therapy of pancreatic cancer.
Gastrointest Endosc 2008;67:AB225.
58. Sun S, Qingjie L, Qiyong G, et al. EUS-guided interstitial brachytherapy
of the pancreas: a feasibility study. Gastrointest Endosc 2005;62:775-9.
59. Lah JJ, Kuo JV, Chang KJ, Nguyen PT. EUS-guided brachytherapy. Gastrointest
Endosc 2005;62:805-8.
60. Martinez-Monge R, Subtil JC, Lopez-Picazo JM. Transoesophageal endoscopic-
ultrasonography-guided 125I permanent brachytherapy for
unresectable mediastinal lymphadenopathy. Lancet Oncol 2006;7:781-
3.
61. Jin Z, Du Y, Li Z, et al. Endoscopic ultrasonography-guided interstitial
implantation of iodine 125-seeds combined with chemotherapy in the
treatment of unresectable pancreatic carcinoma: a prospective pilot
study. Endoscopy 2008;40:314-20.
62. Sun S, Xu H, Xin J, et al. Endoscopic ultrasound-guided interstitial
brachytherapy of unresectable pancreatic cancer: results of a pilot trial.
Endoscopy 2006;38:399-403.
63. Chan HH, Nishioka NS, Mino M, et al. EUS-guided photodynamic therapy
of the pancreas: a pilot study. Gastrointest Endosc 2004;59:95-9.
64. Yusuf TE, Matthes K, Brugge WR. EUS-guided photodynamic therapy
with verteporfin for ablation of normal pancreatic tissue: a pilot study in
a porcine model. Gastrointest Endosc 2008;67:957-61.
65. Goldberg SN, Mallery S, Gazelle GS, Brugge WR. EUS-guided radiofrequency
ablation in the pancreas: results in a porcine model. Gastrointest
Endosc 1999;50:392-401.
66. Mulvihill S, Warren R, Venook A, et al. Safety and feasibility of injection
with an E1B-55 kDa gene-deleted, replication-selective adenovirus
(ONYX-015) into primary carcinomas of the pancreas: a phase I trial.
Gene Therapy 2001;8:308-15.
67. Chang KJ, Nguyen PT, Thompson JA, et al. Phase I clinical trial of allogeneic
mixed lymphocyte culture (cytoimplant) delivered by endoscopic
ultrasound-guided fine-needle injection in patients with advanced pancreatic
carcinoma. Cancer 2000;88:1325-35.
68. Hecht JR, Bedford R, Abbruzzese JL, et al. A phase I/II trial of intratumoral
endoscopic ultrasound injection of ONYX-015 with intravenous
gemcitabine in unresectable pancreatic carcinoma. Clin Cancer Res
2003;9:555-61.
69. Chang KJ, Lee JG, Holcombe RF, et al. Endoscopic ultrasound delivery
of an antitumor agent to treat a case of pancreatic cancer. Nat Clin
Pract Gastroenterol Hepatol 2008;5:107-11.
70. Chang KJ, Senzer N, Chung T, et al. A novel gene transfer therapy against
pancreatic cancer (TNFerade) delivered by endoscopic ultrasound
(EUS) and percutaneous guided fine needle injection (FNI). Gastrointest
Endosc 2004;59:92.
71. Farrell JJ, Senzer N, Hecht JR, et al. Long-term data for endoscopic ultrasound
(EUS) and percutanous (PTA) guided intratumoral TNFerade
gene delivery combined with chemoradiation in the treatment of locally
advanced pancreatic cancer (LAPC). Gastrointest Endosc 2006;63:AB93.
72. Chang KJ, Senzer N, Swisher S, et al. Multi-center clinical trial using endoscopy
(END) and endoscopic ultrasound (EUS) guided fine needle injection
(FNI) of anti-tumor agent (TNFerade?) in patients with locally
advanced esophageal cancer. Gastrointest Endosc 2006;63:AB83.