Ağustos 2017 / (25 - 2)
Kolonoskopik polipektomi takip aralığını önerilenden erken yapmanın yararı
var mı?
Yazarlar
Mahmut YÜKSEL1, Aydın Şeref KÖKSAL2, İsmail Hakkı KALKAN1, Orhan ÇOŞKUN1, Muhammet Yener AKPINAR1,
Meral AKDOĞAN1, Mustafa KAPLAN1, Yasemin ÖZDERİN ÖZİN1, Bayram YEŞİL1, Erkin ÖZTAŞ1,
Zeki Mesut Yalın KILIÇ1, Ertuğrul KAYAÇETİN1
Kurumlar
1Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara
2Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Sakarya
Özet
Giriş ve Amaç:Kolonoskopik polipektomi yapıldıktan sonra hastalar uluslararası kılavuzlarca önerilen takip aralıklarına göre izlenir. Bu çalışmada klinik
pratikte, kılavuzlarca belirlenmiş olan takip aralıklarına uyulup uyulmadığı
ve takip aralığını kısaltmanın ileri adenomatöz polip ve/veya kolon kanseri
saptanması üzerine önleyici etkisi olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği Endoskopi Ünitesinde Ocak 2008-Aralık 2015
tarihleri arasında kolonoskopi yapılan 2.178 hastanın verileri retrospektif
olarak incelendi. İlk kolonoskopide adenom saptanan olgular, kılavuzların
belirttiğinden daha erken takip kolonoskopisi yapılan (Grup A) ve kılavuzların önerdiği sürede takip kolonoskopisi yapılanlar (Grup B) şeklinde 2 gruba
ayrılarak ileri adenomatöz polip ve kanser varlığı açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya başlangıç kolonoskopi esnasında yaş ortalaması 56,8
olan 270 olgu dahil edildi. Bu hastaların ilk kolonoskopisinde 759 polip,
582 adenom ve 95 ileri adenomatöz polip tespit edildi. Klinik uygulamamız-
da ilk kolonoskopi ile ikinci kolonoskopi arası ortanca süre 21 aydı. Olguların 228’i (%84,1) Grup A, 42’si (%15,9) ise Grup B’de idi. İki grup arasında
takip kolonoskopi esnasında ileri adenomatöz polip (%6,6 vs. %11,9, p=0,2)
veya kanser (%0,4 vs. %0 p=1.0) varlığı açısından anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç: İlk kolonoskopide polip saptanan hastalara kılavuzlara göre
belirtilen süreden daha kısa aralıklarda takip kolonoskopi yapmanın anlamlı
düzeyde ek bir faydası gösterilememiştir.
Anahtar Kelimeler
Polip, tarama, kolonoskopi
Giriş
Kolorektal kanser (KRK) taraması, mortaliteyi azaltmada
etkinliği kanıtlanmış bir metod olup yaygın olarak önerilmektedir. Kohort çalışmalar, kolonoskopik polipektomiden
sonra kolorektal kanser insidansının ve mortalitesinin azaldı-
ğını göstermiştir (1). Güncel kılavuzlar 50 yaş üstü hastaların
taranmasını tavsiye etmektedir (2). Tarama sıklığı giderek
artmakta olup, bir çalışmada 2002 yılında %54 olan tarama
oranının 2010 yılında %65’e çıktığı bildirilmiştir (3).
KRK tarama oranları arttıkça, kolonoskopinin potansiyel aşırı
kullanımı da dahil olmak üzere, endoskopinin verimsiz kullanımı endişesi artmaktadır (4). Amerikan Gastroenteroloji
Derneği’ne (AGA) göre ilk kolonoskopide polip bulunan hastalarda 10 yıl sonra, 1 veya 2 küçük adenomda 5 yıl sonra,
3-10 arası adenoma veya 1 cm’den büyük adenom, villöz histoloji ve yüksek dereceli displazide 3 yıl sonra takip kolonoskopi yapılması önerilmektedir (5).
Çalışmamızın amacı kliniğimizde KRK surveyans takip kılavuzlarına uyum durumunu belirlemek ve daha erken takip
aralıklarının ileri adenomatöz polip (AAP) ve KRK yakalama
oranına etkisini belirlemektir.
Olgu
Çalışmamızda erken takip kolonoskopisi yapılan ve kılavuz-
ların önerdiği sürede takip kolonoskopisi yapılanlar arasında
polip prevalansı, adenom prevalansı ve AAP prevalansı açı-
sından fark bulunmamıştır. Öte yandan kılavuzların önerdiği
sürede takip kolonoskopi yapılanlarda %2.4 oranında kanser
tespit edilmiştir.
KRK dünya genelinde erkeklerde en sık tanı konan 3. sıradaki kanser, kadınlarda 2. sık tanı konan kanserdir (8). Kohort
çalışmalar, kolonoskopik polipektomiden sonra kolorektal
kanser insidansının ve mortalitenin azaldığını göstermiştir
(1). Ortalama riske sahip bir popülasyonda KRK taramasının
kılavuzlarda belirtilen süreden daha erken yapılması önerilmemektedir (6-7). Öte yandan çalışmalarda 1.000’de 1.7 ile
2.4 arasında değişen interval kanser insidansı bildirilmektedir. İnterval kanser görülmesinde rol oynayan başlıca ba-
ğımsız risk faktörleri başlangıç kolonoskopisinde kaçırılmış
lezyonlar, tam çıkarılamamış adenomlar, yeni lezyonların gelişmesi ve biyopsi örneklemesine rağmen kanser tespitinde
başarısız olunmasıdır (9-12). Çalışmamızda 1 (%0,37) hastada interval kanser tespit edilmiştir. Hastanın ilk kolonoskopisinde sigmoid kolonda 1 cm’den büyük ve villöz histolojide
olan AAP özelliğinde polip tespit edildi. Surveyans kolonoskopisinde ise rektum distali-anal kanal üzerinde invaziv adenokarsinom (2 cm) tespit edildi. Lokalizasyon itibari ile bu
lezyonun önceki polipektomi rezidüsünden kaynaklanmayan
interval bir adenokarsinom olduğu düşünüldü. Güncel çalışmalar sol taraf KRK ile karşılaştırıldığında kolonoskopinin sağ taraflı KRK’de daha az etkili olduğunu ortaya
koymuştur. Bu fenomen sağ kolondaki lezyonların farklı biyolojik özelliklerinin olması ve teknik nedenlerle indeks kolonoskopide bu lokalizasyonda daha yüksek adenom atlama
riski ile açıklanabilir. Ancak, kolonoskopi frekansının arttı-
rılmasının interval kanser gelişimi riskini azaltıp azaltmadığı
konusunda çelişkili veriler bulunmaktadır (13-17).
Martinez ve ark.’ın yapmış oldukları bir çalışmada; önceden
saptanmış adenomların sayısının ve boyutunun ileri evre neoplazi riski ile kuvvetli bir şekilde ilişkili olduğu gösterilmiş-
tir. Aynı analizde, düşük riskli adenom <10 mm’den küçük
1-2 kümülatif adenom olarak tanımlanırken, yüksek riskli
adenom ise ileri adenom veya ≥3 kümülatif adenom olarak
tanımlanmıştır (18). Polipektomi sonrası kolonoskopik surveyans üzerine hazırlanmış ABD kökenli yakın zamanlı bir
kılavuz ise, optimum kolonoskopi aralığının, yaş, cinsiyet veya hasta öyküsünden bağımsız olarak başlangıçtaki kolonoskopi bulgularına dayandırılmasını önermektedir (5).
Bizim çalışmamız gibi gerçek yaşam verilerine dayanan yakın zamanlı bir çalışmada, Kruse GR ve ark., indeks kolonoskopide polip tespit edilmediğinde ortalama 6,9 yıl, hiperplastik polip tespit edildiğinde ortalama 5,7 yıl, 1-2 tübüler
adenom tesbit edildiğinde ortalama 5,1 yıl, 3-10 adenom/
büyük adenom/villöz histoloji veya yüksek dereceli displazi
tespit edildiğinde ise ortalama 2,9 yıl sonra takip kolonoskopisinin yapıldığını göstermişlerdir (7). Çalışmamızda ise en
az bir adenom bulunan 270 hastanın indeks kolonoskopi ile
2. kolonoskopisi arasındaki ortanca süre literatürde belirtilen
aralıklardan daha kısa olacak şekilde 21 ay idi. Mevcut kılavuzlara göre bu sürenin 36 ay olması gerekmekteydi.
Bu çalışmada, kliniğimizde AGA 2014 kılavuz önerilerine
uyumun oldukça düşük düzeylerde olduğu ve daha erken
takip aralıklarının AAP ve KRK yakalama oranına olumlu bir
etkisinin olmadığı gösterilmiştir.
Gereç ve Yöntem
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği Endoskopi Ünitesinde Ocak 2008-Aralık 2015 tarihleri arasında ilk kezkolonoskopi yapılan 2.178
hasta retrospektif olarak incelendi. Kolonoskopi yapılan hastaların bilgilerine hasta dosyaları ve hastane otomasyon sisteminden ulaşıldı. İlk kolonoskopisinde adenom saptanan
olgular, AGA 2014 kılavuzunun belirttiğinden daha erken
takip kolonoskopi yapılan (Grup A) ve kılavuzun önerdiği
sürede takip kolonoskopisi yapılanlar (Grup B) şeklinde ikiye ayrılarak karşılaştırıldı. Kolonoskopiler 8 yıllık dönemde
kliniğimizdeki sorumlu uzmanlar ve uzmanların gözetimindeki Gastroenteroloji asistanları tarafından yapılmıştır. Çapı
1 cm veya daha büyük, villöz özellikleri olan veya ileri dereceli displazi gösteren polipler AAP olarak tanımlandı. Takip
aralıklarına poliklinik hizmeti veren klinisyenler karar verdi
(Gastroenteroloji uzmanı veya asistanı).
Çalışma Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Tıpta Uzmanlık Eğitim Kurulu (TUEK)
tarafından değerlendirilerek onay alındı. Tüm hastalara kolonoskopi işlemi ile ilgili bilgilendirilmiş onam imzalatıldı. İstatistiksel değerlendirme
Çalışmada istatistiksel yöntem olarak tanımlayıcı istatistik,Ki-kare, Mann Whitney U testi ve bağımlı grup analizleri kullanıldı.
Bulgular
Çalışma Grubu
Ocak 2008 ile Aralık 2015 tarihleri arasında kolonoskopi
ünitemizde çeşitli nedenlerden dolayı ilk kez kolonoskopi
yapılan 2178 hasta incelendi. Bu hastalardan bazal kolonoskopisinde çekuma ulaşılabilen ve incelemede en az 1 adenom
saptanan 270 hasta (91 kadın, 179 erkek) çalışmaya dahil
edildi. Hastaların demografik, klinik, bazal kolonoskopik ve
histopatolojik bulguları (Tablo 1’de) gösterilmiştir.
Bazal ve Takip Kolonoskopi Bulgularının Karşılaştırılması
En az bir adenom bulunan 270 hastanın indeks kolonoskopileri ile 2. kolonoskopileri arasındaki ortanca süre 21 ay idi.
Takip kolonoskopilerinde toplam 486 polip, 311 adenom, 20
AAP ve 1 karsinom saptandı. Tablo 2, hastaların başlangıç ve
takip kolonoskopik/histopatolojik bulgularının karşılaştırmasını göstermektedir. Takip Kolonoskopisinde Saptanan Endoskopik/Histopatolojik Bulguların Kılavuzlarda Önerilen Bazal-Takip
Kolonoskopi İntervaline Uyum Durumuna Göre Karşılaş-
tırılması
İki yüz yirmi sekiz (%84.4) hastada takip kolonoskopisi kı-
lavuzda önerilenden daha kısa [EKT (erken kolonoskopik tarama) grup] bir zaman aralığında gerçekleştirildi. 42 (%15.6)
hastada [OKT (optimal kolonoskopik tarama) grup] takip kolonoskopisi, kılavuz tarafından önerilmiş olan optimal zaman
aralıklarında yapıldı.
Polip, adenom, AAP saptama oranı ve toplam polip, adenom,
AAP sayısı EKT ve OKT grupları arasında benzerdi (Tablo 3).
Erkenden tarama yapılanlarda takip kolonoskopilerinde
%6.6 AAP bulundu. Yine EKT grubundaki olguların 1’inin
(%0,4) surveyans kolonoskopisinde kanser (CA) tespit edilirken, OKT grubundaki hiçbir olguda CA tespit edilmedi
(p=1.0). Takip kolonoskopilerinde ileri dereceli displazi saptanma sıklığı ise EKT grubunda %1,8 (4/228) iken, OKT grubunda ise %2,4 (1/42) (p=0,5) idi.Takip Kolonoskopi Süresine Göre Hastaların Advanced-Adenomsuz Survival Analizlerinin Karşılaştırılması
Kaplan-Meier survival analizi, ileri adenomsuz sağ kalımın
EKT ve OKT grupları arasında karşılaştırılabilir olduğunu
gösterdi (Şekil 1).
Tartışma
Çalışmamızda erken takip kolonoskopisi yapılan ve kılavuz-
ların önerdiği sürede takip kolonoskopisi yapılanlar arasında
polip prevalansı, adenom prevalansı ve AAP prevalansı açı-
sından fark bulunmamıştır. Öte yandan kılavuzların önerdiği
sürede takip kolonoskopi yapılanlarda %2.4 oranında kanser
tespit edilmiştir.
KRK dünya genelinde erkeklerde en sık tanı konan 3. sıradaki kanser, kadınlarda 2. sık tanı konan kanserdir (8). Kohort
çalışmalar, kolonoskopik polipektomiden sonra kolorektal
kanser insidansının ve mortalitenin azaldığını göstermiştir
(1). Ortalama riske sahip bir popülasyonda KRK taramasının
kılavuzlarda belirtilen süreden daha erken yapılması önerilmemektedir (6-7). Öte yandan çalışmalarda 1.000’de 1.7 ile
2.4 arasında değişen interval kanser insidansı bildirilmektedir. İnterval kanser görülmesinde rol oynayan başlıca ba-
ğımsız risk faktörleri başlangıç kolonoskopisinde kaçırılmış
lezyonlar, tam çıkarılamamış adenomlar, yeni lezyonların gelişmesi ve biyopsi örneklemesine rağmen kanser tespitinde
başarısız olunmasıdır (9-12). Çalışmamızda 1 (%0,37) hastada interval kanser tespit edilmiştir. Hastanın ilk kolonoskopisinde sigmoid kolonda 1 cm’den büyük ve villöz histolojide
olan AAP özelliğinde polip tespit edildi. Surveyans kolonoskopisinde ise rektum distali-anal kanal üzerinde invaziv adenokarsinom (2 cm) tespit edildi. Lokalizasyon itibari ile bu
lezyonun önceki polipektomi rezidüsünden kaynaklanmayan
interval bir adenokarsinom olduğu düşünüldü. Güncel çalışmalar sol taraf KRK ile karşılaştırıldığında kolonoskopinin sağ taraflı KRK’de daha az etkili olduğunu ortaya
koymuştur. Bu fenomen sağ kolondaki lezyonların farklı biyolojik özelliklerinin olması ve teknik nedenlerle indeks kolonoskopide bu lokalizasyonda daha yüksek adenom atlama
riski ile açıklanabilir. Ancak, kolonoskopi frekansının arttı-
rılmasının interval kanser gelişimi riskini azaltıp azaltmadığı
konusunda çelişkili veriler bulunmaktadır (13-17).
Martinez ve ark.’ın yapmış oldukları bir çalışmada; önceden
saptanmış adenomların sayısının ve boyutunun ileri evre neoplazi riski ile kuvvetli bir şekilde ilişkili olduğu gösterilmiş-
tir. Aynı analizde, düşük riskli adenom <10 mm’den küçük
1-2 kümülatif adenom olarak tanımlanırken, yüksek riskli
adenom ise ileri adenom veya ≥3 kümülatif adenom olarak
tanımlanmıştır (18). Polipektomi sonrası kolonoskopik surveyans üzerine hazırlanmış ABD kökenli yakın zamanlı bir
kılavuz ise, optimum kolonoskopi aralığının, yaş, cinsiyet veya hasta öyküsünden bağımsız olarak başlangıçtaki kolonoskopi bulgularına dayandırılmasını önermektedir (5).
Bizim çalışmamız gibi gerçek yaşam verilerine dayanan yakın zamanlı bir çalışmada, Kruse GR ve ark., indeks kolonoskopide polip tespit edilmediğinde ortalama 6,9 yıl, hiperplastik polip tespit edildiğinde ortalama 5,7 yıl, 1-2 tübüler
adenom tesbit edildiğinde ortalama 5,1 yıl, 3-10 adenom/
büyük adenom/villöz histoloji veya yüksek dereceli displazi
tespit edildiğinde ise ortalama 2,9 yıl sonra takip kolonoskopisinin yapıldığını göstermişlerdir (7). Çalışmamızda ise en
az bir adenom bulunan 270 hastanın indeks kolonoskopi ile
2. kolonoskopisi arasındaki ortanca süre literatürde belirtilen
aralıklardan daha kısa olacak şekilde 21 ay idi. Mevcut kılavuzlara göre bu sürenin 36 ay olması gerekmekteydi.
Bu çalışmada, kliniğimizde AGA 2014 kılavuz önerilerine
uyumun oldukça düşük düzeylerde olduğu ve daha erken
takip aralıklarının AAP ve KRK yakalama oranına olumlu bir
etkisinin olmadığı gösterilmiştir.
Kaynaklar
1 Zauber AG, Winawer SJ, O’Brien MJ, et al. Colonoscopic polypectomy
and long-term prevention of colorectal-cancer deaths. N Engl J Med
2012;366:687-96.
2. Levin B, Lieberman DA, McFarland B, et al. Screening and surveillance
for the early detection of colorectal cancer and adenomatous polyps,
2008: a joint guideline from the American Cancer Society, the US Multi-Society Task Force on Colorectal Cancer, and the American College of
Radiology. Gastroenterology 2008;134:1570-95.
3. Centers for Disease Control and Prevention. Vital signs: Colorectal cancer screening, incidence, and mortality–United States, 2002-2010. Morb
Mortal Wkly Rep 2011;60:884-9.
4. Menees SB, Elliott E, Govani S, et al. Adherence to recommended intervals for surveillance colonoscopy in average-risk patients with 1 to
2 small (<1 cm) polyps on screening colonoscopy. Gastrointest Endosc
2014;79:551-7.
5. Lieberman DA, Rex DK, Winawer SJ et al. Guidelines for colonoscopy
surveillance after screening and polypectomy: A consensus update by
the US Multi-Society Task Force on Colorectal Cancer. Gastroenterology
2012;143:844–57.
6. Goodwin JS, Singh A, Reddy N, et al. Over use of screening colonoscopy
in the Medicare population. Arch Intern Med 2011;171:1335-43.
7. GR, Khan SM, Zaslavsky AM, et al. Overuse of colonoscopy for colorectal
cancer screening and surveillance. J Gen Intern Med 2015;30:277-83.
8. Jemal A, Bray F, Center MM, et al. Global cancer statistics. CA Cancer J
Clin 2011;61:69-90.
9. Robertson DJ, Greenberg ER, Beach M, et al. Colorectal cancer in patients
under close colonoscopic surveillance. Gastroenterology 2005;129:34-41
10. Lieberman DA, Weiss DG, Harford WV, et al. Five-year colon surveillance after screening colonoscopy. Gastroenterology 2007;133:1077-85.
11. Pabby A, Schoen RE, Weissfeld JL, et al. Analysis of colorectal cancer
occurrence during surveillance colonoscopy in the dietary polyp prevention trial. Gastrointest Endosc 2005;61:385-91.
12. Farrar WD, Sawhney MS, Nelson DB, et al. Colorectal cancers found after
a complete colonoscopy. Clin Gastroenterol Hepatol 2006;4:1259-64.
13. Singh H, Turner D, Xue L, et al. Risk of developing colorectal cancer
following a negative colonoscopy examination: Evidence for a 10-year
interval between colonoscopies. JAMA 2006;295:2366-73.
14. Baxter NN, Goldwasser MA, Paszat LF, et al. Association of colonoscopy
and death from colorectal cancer. Ann Intern Med 2009;150:1-8.
15. Brenner H, Hoffmeister M, Arndt V, et al. Protection from right- and
left-sided colorectal neoplasms after colonoscopy: Population-based
study. J Natl Cancer Inst 2010;102:89-95.
16. Singh H, Nugent Z, Demers AA, et al. The reduction in colorectal cancer
mortality after colonoscopy varies by site of the cancer. Gastroenterology
2010;139:1128-37.
17. Brenner H, Chang-Claude J, Seiler CM, et al. Protection from colorectal
cancer afte rcolonoscopy: A population-based, case-control study. Ann
Intern Med 2011;154:22-30.
18. Martinez ME, Baron JA, Lieberman DA, et al. A pooled analysis of advanced colorectal neoplasia diagnoses after colonoscopic polypectomy.
Gastroenterology 2009;136:832-41.