Ağustos 2017 / (25 - 2)
Dabigatrana bağlı özofagus ülseri
Yazarlar
Hakan Ümit ÜNAL1, Özlem BARUTÇU SAYGILI2, Murat SARUÇ3
Kurumlar
Bakırköy Acıbadem Hastanesi 1Gastroenteroloji Bölümü, İstanbul
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi 2Radyoloji Anabilim Dalı, 3Gastroenteroloji Bilim Dalı, İstanbul
Özet
Dabigatran trombin inhibisyonu yaparak antikoagülan etki gösteren bir ön
ilaçtır. Rutin labovatuar takibi ve doz titrasyonu gerektirmemesi varfarine
göre kullanım avantajı sağlanken, gastrointestinal sistem üzerine daha sık
yan etki oluşturması önde gelen dezavantajlarındandır. Bizim vakamız, dabigatran kullanımına bağlı gelişen özofagus ülser hastasıdır.
Anahtar Kelimeler
Dabigatran, ilaca bağlı özofageal ülser, antikoagülan etki
Giriş
Özofagusda ilaçlara bağlı gelişen yan etkiler hafif mukozal
hiperemiden, derin özofagus ülserlerine ve hatta özofagus
perforasyonuna kadar değişebilmektedir. Özofagusda hasar
oluşumu ve oluşan hasar derecesini etkileyen faktörler arasında hasta yaşı, özofagus motilitesinin azalması, özofagusda
darlık varlığı, ilacın kimyasal yapısı ve ilacın kapsül yapısında
olması sayılabilir. Ancak gösterilen en önemli kolaylaştırıcı
faktör ilacın az su ile veya susuz içilmesi ve içildikten sonra
hastanın uzanmasıdır. Kim ve arkadaşlarının yaptığı çalış-
mada (1), ilaç ilişkili özofajitlerin %36’sı antibiyotiklere bağ-
lı oluşurken, bunu %34.5 ile nonsteroidal antiinflamatuvar
ilaçlar takip etmektedir. Antihipertansif ilaçlar (%11,5), oral
antidiyabetikler (%5), varfarin (%2) sıralamada arkada kalan
ilaç gruplarıdır. Bizim vakamız yeni anti-koagülanlardan dabigatrana bağlı gelişen özofagus ülser vakasıdır.
Olgu
Dabigatran, antikoagülasyon amaçlı kullanıma giren trombin
inhibitörüdür. Ön ilaç olan dabigatran intestinal absorbsiyon
sonrası aktif hale çevrilir (2-4). Atriyal fibrilasyon başta olmak üzere tromboembolik olaylara eğilim yaratan hastalıklarda varfarin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Tromboembolik olay oluşum riskini varfarin kadar etkin şekilde azaltması
yanısıra, sürekli laboratuvar takibi gerektirmemesi, ilaç etkileşiminin minimum olması önemli avantajları arasında sayı-
labilir. Ancak; gastrointestinal sistemde irritan etki ile dispepsi oluşturma sıklığı varfarine göre belirgin yüksektir (2).
Bu etkinin nedeni tam olarak açıklanamamış olsa da içerdiği
tartanik asite bağlı olabileceği düşünülmektedir. Dispeptik
semptomlar yanında, literatürde dabigatrana bağlı özofageal ülser vakaları da bildirilmiştir (2,4-7). Vakaların çoğu ileri
yaşta (>75 yaş) ve kadın hastalar olup, ülserler genellikle orta
ve alt 1/3 özofagusda görülmüştür. Dabigatran ile asemptomatik özofageal ülserler de olabilmektedir. Toyo ve arkadaş-
ları dabigatran kullanırken endsoskopi yapılan 91 hastanın
verilerini retrospektif olarak gözden geçirdiğinde hastaların
%20.9’unda özofageal ülser saptamışlardır (7). Ülser gelişimi genellikle ilaç başlanmasını takiben ilk bir haftada ortaya çıkmıştır. Dabigatrana bağlı özofajit/ülser vakalarının hepsinde
ilaç kesildikten kısa süre sonra semptomlar hızla düzelmiş-
tir. Bizim vakamızda hastanın semptomları ilaç başlandıktan
yaklaşık 8 hafta sonra ortaya çıkmış olup ülser sol atriyumun
özofagusa olan basısına bağlı lüminal daralma bölgesinde ortaya çıkmıştır.
Yeni kuşak antikoagülan olan dabigatran avantajları yanında
gastrointestinal sistem üzerine yan etkileri ile ön plana çıkmaktadır. Bu yan etkilerin görülme sıklığının azaltılması için
ilacın en az bir su bardağı dolusu su ile içilmesi ve içildikten
sonraki 30 dk uzanılmaması önerilmektedir. Semptomatik
hastalarda ise gastrointestinal sistem üzerine etkileri akla getirilerek ilacın kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca bizim vakamızda olduğu gibi ekokardiografi ile sol atriyum dilatasyonu
saptanan hastalarda ilacın kullanımı sırasında hasta takibinin
daha yakın yapılması, gastrointestinal herhangi bir semptom
ortaya çıkması durumunda endoskopik değerlendirme yapılmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.
Tartışma
Dabigatran, antikoagülasyon amaçlı kullanıma giren trombin
inhibitörüdür. Ön ilaç olan dabigatran intestinal absorbsiyon
sonrası aktif hale çevrilir (2-4). Atriyal fibrilasyon başta olmak üzere tromboembolik olaylara eğilim yaratan hastalıklarda varfarin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Tromboembolik olay oluşum riskini varfarin kadar etkin şekilde azaltması
yanısıra, sürekli laboratuvar takibi gerektirmemesi, ilaç etkileşiminin minimum olması önemli avantajları arasında sayı-
labilir. Ancak; gastrointestinal sistemde irritan etki ile dispepsi oluşturma sıklığı varfarine göre belirgin yüksektir (2).
Bu etkinin nedeni tam olarak açıklanamamış olsa da içerdiği
tartanik asite bağlı olabileceği düşünülmektedir. Dispeptik
semptomlar yanında, literatürde dabigatrana bağlı özofageal ülser vakaları da bildirilmiştir (2,4-7). Vakaların çoğu ileri
yaşta (>75 yaş) ve kadın hastalar olup, ülserler genellikle orta
ve alt 1/3 özofagusda görülmüştür. Dabigatran ile asemptomatik özofageal ülserler de olabilmektedir. Toyo ve arkadaş-
ları dabigatran kullanırken endsoskopi yapılan 91 hastanın
verilerini retrospektif olarak gözden geçirdiğinde hastaların
%20.9’unda özofageal ülser saptamışlardır (7). Ülser gelişimi genellikle ilaç başlanmasını takiben ilk bir haftada ortaya çıkmıştır. Dabigatrana bağlı özofajit/ülser vakalarının hepsinde
ilaç kesildikten kısa süre sonra semptomlar hızla düzelmiş-
tir. Bizim vakamızda hastanın semptomları ilaç başlandıktan
yaklaşık 8 hafta sonra ortaya çıkmış olup ülser sol atriyumun
özofagusa olan basısına bağlı lüminal daralma bölgesinde ortaya çıkmıştır.
Yeni kuşak antikoagülan olan dabigatran avantajları yanında
gastrointestinal sistem üzerine yan etkileri ile ön plana çıkmaktadır. Bu yan etkilerin görülme sıklığının azaltılması için
ilacın en az bir su bardağı dolusu su ile içilmesi ve içildikten
sonraki 30 dk uzanılmaması önerilmektedir. Semptomatik
hastalarda ise gastrointestinal sistem üzerine etkileri akla getirilerek ilacın kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca bizim vakamızda olduğu gibi ekokardiografi ile sol atriyum dilatasyonu
saptanan hastalarda ilacın kullanımı sırasında hasta takibinin
daha yakın yapılması, gastrointestinal herhangi bir semptom
ortaya çıkması durumunda endoskopik değerlendirme yapılmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.
Kaynaklar
1. Kim SH, Jeong JB, Kim JW, et al. Clinical and endoscopic characteristics
of drug-induced esophagitis. World J Gastroenterol 2014;20:10994-9.
2. Bytzer P, Connolly SJ, Yang S, et al. Analysis of upper gastrointestinal
adverse events among patients given dabigatran in the RE-LY trial. Clin
Gastroenterol Hepatol 2013;11:246-52.
3. Connolly SJ, Ezekowitz MD, Yusuf S, et al; RE-LY Steering Committee
and Investigators. Dabigatran versus warfarin in patients with atrial fibrillation. N Engl J Med 2009;361:1139-51.
4. Shibagaki K, Taniguchi H, Goto D, et al. Dabigatran-induced asymptomatic esophageal mucosal injury. Gastrointest Endosc 2016;83:472-3;
discussion 4.
5. Liu E, Shehata M, Liu T, et al. Prevention of esophageal thermal injury
during radiofrequency ablation for atrial fibrillation. J Interv Card Electrophysiol 2012;35:35-44.
6. Ootani A, Hayashi Y, Miyagi Y. Dabigatran-induced esophagitis. Clin
Gastroenterol Hepatol 2014;12:e55-6.
7. Toya Y, Nakamura S, Tomita K, et al. Dabigatran-induced esophagitis:
The prevalence and endoscopic characteristics. J Gastroenterol Hepatol
2016;31:610-4.