Ağustos 2018 / (26 - 2)
F-18-FDG PET/BT?de kolanjiosellüler kanseri taklit eden Fasciola hepatica vakası
Yazarlar
Hüseyin KAÇMAZ1, Elif Tuğba TUNCEL1, Berat EBİK1, Feyzullah UÇMAK1, Halil KÖMEK2, Muhsin KAYA1,
Kendal YALÇIN1
Kurumlar
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, 1İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Diyarbakır
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2Nükleer Tıp Kliniği, Diyarbakır
Özet
İnsan fasioliazisi, Fasciola hepatica ve Fasciola gigantica?nın neden olduğu,
dünya genelinde nadir görülen zoonotik bir hastalıktır. Genellikle çiftlik
hayvanlarını etkileyen bir trematod olup insan rastlantısal ara konakçıdır.
Spesifik olmayan semptom ve bulgularının birçok hepatobiliyer hastalıkta
izlenebilmesi nedeniyle fasioliazisin tanı ve tedavisi gecikebilmektedir. Elli
üç yaşında kadın hasta 18-Florodeoksi-glukoz pozitron emisyon bilgisayaralı tomo-grafi incelemesinde ekstrahepatik safra yollarında yüksek florodeoksi-glukoz tutulumu nedeniyle kliniğimize başvurdu. Hastada son 3 aydır
süren karın ağrısı, kaşıntı ve halsizlik yakınmaları mevcuttu. Kolanjiyosellü-
ler kanseri taklit eden ve serolojik olarak tanısı konan biliyer fasioliazisli bu
vakayı sunacağız.
Anahtar Kelimeler
Fasciola hepatica, kolanjiyosellüler kanser, F-18-FDG
PET/BT
Giriş
Fasciola hepatica koyun, keçi ve sığır gibi çiftlik hayvanlarında yaygın olarak görülen, insanlarda sporadik olarak rastlanan, salyangozların ara konakçı olduğu bir trematoddur (1).
Gelişmekte olan ülkelerde sık görülmekte olup ülkemizin
bazı bölgelerinde de endemiktir (2). Hastalık akut (hepatik)
ve kronik (biliyer) faz olarak tanımlanan iki fazda seyretmektedir. Karaciğer parankiminin tutulduğu akut fazda ateş,
hepatomegali, karın ağrısı, anemi ve eozinofili gibi semptom
ve bulgulara rastlanmaktadır. Kronik fazda ise kolestaz ve
kolanjit semptom ve bulguları izlenmektedir (3). Fasioliazis
tanısı klinik bulgular temelinde gaytada parazitin yumurtalarının gösterilmesi, serolojik olarak antikorun saptanması veya
patolojik inceleme ile konmaktadır (4). Bahsedilen semptom
ve bulgular hepatobiliyer sistemin birçok hastalığında görü-
len nonspesifik bulgulardır. Bu durum fasioliazis tanısının
gecikmesine, uygun olmayan invaziv tanı-tedavi yöntemlerinin kullanılmasına neden olabilmektedir. Bu makalede radyolojik olarak ekstrahepatik kolanjiokarsinomu taklit eden
nihai olarak fasioliazis tanısı alarak tedavi edilen vakamızı
sunacağız.
Olgu
Fasciola hepatica enfeksiyonu endemik bölgeler dışında nadir görülür. Güney Amerika (Bolivya, Peru), Orta Doğu (Mı-
sır ve Türkiye) ve Uzak Doğu ülkeleri dünya?da hastalığın
halen endemik olarak görüldüğü bölgelerdir (1). Ülkemizde
Doğu Anadolu bölgesinde yapılan çalışmada seroprevalans
%2,78 olarak saptanmıştır (2). Parazit, serkarya formuyla
kontamine olmuş su teresinin insanlar tarafından yenilmesi ile bulaşmaktadır. Bulaş sonrası ortaya çıkan larva peritoneal
kaviteye geçmek için ince barsak duvarını delmektedir. Periton boşluğunda erişkin forma dönüşen larva ilerleyerek karaciğer kapsülüne ulaşır. Kapsülü geçerek hepatik parankimde
ilerleyerek safra yollarına yerleşir. Safra yollarına ulaştıktan
sonra parazit gelişerek 3 ay içinde erişkin formuna ulaşır
(1,5). Parazitin karaciğer parankim invazyon dönemini kapsayan akut hepatik ve safra yollarında yerleştiği kronik biliyer
olmak üzere enfeksiyonun iki klinik fazı mevcuttur. Akut hepatik fazda ateş, sağ üst kadran ağrısı, hepatomegali gözlenir.
Bu bulgular spesifik olmadığı için özellikle endemik olmayan
yerlerde tanı kolaylıkla atlanabilir. Kronik biliyer fazda ise
parazitin safra yollarında bulunmasına bağlı kolestaz ve kolanjit bulguları ön plana çıkmaktadır. Hastalarda en sık rastlanan laboratuvar bulgusu karaciğer fonksiyon testi (KCFT)
yüksekliği olup eozinofili hastalığın başlangıç dönemlerinde
saptanabilen önemli bir bulgudur (6). Bununla birlikte özellikle kronik fazda hastaların asemptomatik olabileceği akılda
tutulmalıdır (7). Fasioliazis tanısı indirekt serum hemaglü-
tinasyon, indirekt immünfloresans ve ELISA yöntemleriyle
kanda antikorun gösterilmesi ya da duodenal aspirat veya
gaitada Fasciola yumurtası saptanmasına dayanmaktadır (8).
Biliyer fazda olan hastamızda mevcut olan kolestaz bulguları
ve KCFT yüksekliği kolanjiosellüler kanser dahil diğer hepatobiliyer hastalıklarda görülebilmesine rağmen eozinofili bulgusu fasioliazis tanısını akla getirmiştir. Takiben yaptığımız
serolojik incelemede yüksek titrede antikor pozitifliği saptanarak tanı konulmuştur. Hastalığın farklı evrelerinde USG,
bilgisayarli tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme
(MRG) ve MRKP gibi radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Genel olarak akut dönemde kontrastlı BT veya
MRG, kronik fazda ise USG ve MRKP hastalığın tanısında faydalı olmaktadır (9). Vakamızda olduğu gibi birden fazla radyolojik görüntülemeye rağmen fasioliazis ile safra yollarının
malignitesi tam olarak ayırt edilemeyebilir. Böyle durumlarda
ERKP tanı ve tedavi edici yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Görüntüleme yöntemlerinin kombine kullanılması ve
ELISA ile Fasciola hepatica antikor konfirmasyonu özellikle
endemik olmayan yerlerde erken tanı için yardımcıdır (9).
F-18-FDG PET/BT gastrointestinal sistem kanserlerinde
evreleme, hastalık rekkürensini saptama ve lezyonların benign-malign ayrımı gibi endikasyonlarla kullanılmaktadır.
Yakın zamanda yapılmış çalışmada F-18-FDG PET/BT tetkiki
safra yolları kanserlerinde tedavi planını yaparken lenf nodu
metastazını belirlemede güvenilir olmasının yanısıra SUV
max değerinin bağımsız prognostik faktör olduğunu göstermiştir (10). Vakamız F-18-FDG PET-BT?sinde ana hepatik
safra kanalından koledoka 43 milimetrelik segment boyunca
uzanan, en geniş yerinde 7 milimetreye ulaşan duvar kalınlaşması alanında malignite düzeyinde artmış (SUV max=6,1)
FDG tutulumu saptanması nedeni ile kolanjiokarsinom öntanısı ile tarafımıza refere edilmişti. Literatürde USG, BT veya
MRG bulgularıyla hepatobiliyer kanserle karışan fasioliazis
vakaları bildirilmiştir (11,12). Bununla birlikte vakamızda
olduğu gibi F-18-FDG PET/BT?de kolanjiyosellüler kanseri
taklit eden fasioliazis vakasına litratürde nadiren bildirilmiş-
tir (13).
Sonuç olarak fasioliazis spesifik olmayan semptom ve bulgularla vakamızda olduğu gibi malignite dahil hepatobiliyer
sistemin birçok hastalığını taklit edebilmektedir. Özellikle
endemik olmayan bölgelerde serolojik yöntemler kullanılarak erken tanı sağlanması hastaların gereksiz tedavilere maruz kalmasını engelleyebilir.
Tartışma
Fasciola hepatica enfeksiyonu endemik bölgeler dışında nadir görülür. Güney Amerika (Bolivya, Peru), Orta Doğu (Mı-
sır ve Türkiye) ve Uzak Doğu ülkeleri dünya?da hastalığın
halen endemik olarak görüldüğü bölgelerdir (1). Ülkemizde
Doğu Anadolu bölgesinde yapılan çalışmada seroprevalans
%2,78 olarak saptanmıştır (2). Parazit, serkarya formuyla
kontamine olmuş su teresinin insanlar tarafından yenilmesi ile bulaşmaktadır. Bulaş sonrası ortaya çıkan larva peritoneal
kaviteye geçmek için ince barsak duvarını delmektedir. Periton boşluğunda erişkin forma dönüşen larva ilerleyerek karaciğer kapsülüne ulaşır. Kapsülü geçerek hepatik parankimde
ilerleyerek safra yollarına yerleşir. Safra yollarına ulaştıktan
sonra parazit gelişerek 3 ay içinde erişkin formuna ulaşır
(1,5). Parazitin karaciğer parankim invazyon dönemini kapsayan akut hepatik ve safra yollarında yerleştiği kronik biliyer
olmak üzere enfeksiyonun iki klinik fazı mevcuttur. Akut hepatik fazda ateş, sağ üst kadran ağrısı, hepatomegali gözlenir.
Bu bulgular spesifik olmadığı için özellikle endemik olmayan
yerlerde tanı kolaylıkla atlanabilir. Kronik biliyer fazda ise
parazitin safra yollarında bulunmasına bağlı kolestaz ve kolanjit bulguları ön plana çıkmaktadır. Hastalarda en sık rastlanan laboratuvar bulgusu karaciğer fonksiyon testi (KCFT)
yüksekliği olup eozinofili hastalığın başlangıç dönemlerinde
saptanabilen önemli bir bulgudur (6). Bununla birlikte özellikle kronik fazda hastaların asemptomatik olabileceği akılda
tutulmalıdır (7). Fasioliazis tanısı indirekt serum hemaglü-
tinasyon, indirekt immünfloresans ve ELISA yöntemleriyle
kanda antikorun gösterilmesi ya da duodenal aspirat veya
gaitada Fasciola yumurtası saptanmasına dayanmaktadır (8).
Biliyer fazda olan hastamızda mevcut olan kolestaz bulguları
ve KCFT yüksekliği kolanjiosellüler kanser dahil diğer hepatobiliyer hastalıklarda görülebilmesine rağmen eozinofili bulgusu fasioliazis tanısını akla getirmiştir. Takiben yaptığımız
serolojik incelemede yüksek titrede antikor pozitifliği saptanarak tanı konulmuştur. Hastalığın farklı evrelerinde USG,
bilgisayarli tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme
(MRG) ve MRKP gibi radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Genel olarak akut dönemde kontrastlı BT veya
MRG, kronik fazda ise USG ve MRKP hastalığın tanısında faydalı olmaktadır (9). Vakamızda olduğu gibi birden fazla radyolojik görüntülemeye rağmen fasioliazis ile safra yollarının
malignitesi tam olarak ayırt edilemeyebilir. Böyle durumlarda
ERKP tanı ve tedavi edici yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Görüntüleme yöntemlerinin kombine kullanılması ve
ELISA ile Fasciola hepatica antikor konfirmasyonu özellikle
endemik olmayan yerlerde erken tanı için yardımcıdır (9).
F-18-FDG PET/BT gastrointestinal sistem kanserlerinde
evreleme, hastalık rekkürensini saptama ve lezyonların benign-malign ayrımı gibi endikasyonlarla kullanılmaktadır.
Yakın zamanda yapılmış çalışmada F-18-FDG PET/BT tetkiki
safra yolları kanserlerinde tedavi planını yaparken lenf nodu
metastazını belirlemede güvenilir olmasının yanısıra SUV
max değerinin bağımsız prognostik faktör olduğunu göstermiştir (10). Vakamız F-18-FDG PET-BT?sinde ana hepatik
safra kanalından koledoka 43 milimetrelik segment boyunca
uzanan, en geniş yerinde 7 milimetreye ulaşan duvar kalınlaşması alanında malignite düzeyinde artmış (SUV max=6,1)
FDG tutulumu saptanması nedeni ile kolanjiokarsinom öntanısı ile tarafımıza refere edilmişti. Literatürde USG, BT veya
MRG bulgularıyla hepatobiliyer kanserle karışan fasioliazis
vakaları bildirilmiştir (11,12). Bununla birlikte vakamızda
olduğu gibi F-18-FDG PET/BT?de kolanjiyosellüler kanseri
taklit eden fasioliazis vakasına litratürde nadiren bildirilmiş-
tir (13).
Sonuç olarak fasioliazis spesifik olmayan semptom ve bulgularla vakamızda olduğu gibi malignite dahil hepatobiliyer
sistemin birçok hastalığını taklit edebilmektedir. Özellikle
endemik olmayan bölgelerde serolojik yöntemler kullanılarak erken tanı sağlanması hastaların gereksiz tedavilere maruz kalmasını engelleyebilir.
Kaynaklar
1. Bassily S, Iskander M, Youssef FG, et al. Sonography in diagnosis of
fascioliasis. Lancet 1989;8649:1270-1.
2. Kaplan M, Kuk S, Kalkan A, et al. Fasciola hepatica seroprevalence in the
Elazig region. Mikrobiyol Bul 2002;36:337-42.
3. Miman Ö, Özkeçeci T, Okur N, et al. A rare cause of obstructive jaundice: fascioliasis. Turkiye Parazitol Derg 2010;34:190-2.
4. Arjona R, Riancho JA, Aguado JM, et al. Fascioliasis in developed countries: a review of classic and aberrant forms of the disease. Medicine (Baltimore) 1995;74 :13-23.
5. Harinasuta T, Bunnag D. Liver, lung and intestinal trematodiasis.
In: Warren KS, Mahmoud AF, (eds.) Tropical and Geographical
Diseases. New York: McGraw-Hill, 2nd ed. 1990;473-89.
6. Ezzat RF, Karboli TA., Kasnazani KA, Hamawandi AM. Endoscopic management of bili-ary fascioliasis: a case report. J Med Case Rep
2010;4:83.
7. Arslan F, Batirel A, Samasti M, et al. Fascioliasis: 3 cases with three different clinical presentations. Turk J Gastroenterol 2012;23:267-71.
8. Kodama K, Ohnishi H, Matsuo T, Matsumura T. Three cases of human
fascioliasis. Kan-senshogaku Zasshi 1991;62:1620-4.
9. Dusak A, Onur MR, Cicek M, et al. Radiological imaging features
of Fasciola hepatica infection - a pictorial review. J Clin Imaging Sci
2012; 2:2.
10. Ma KW, Cheung TT, She WH, et al. Diagnostic and prognostic role of
18-FDG PET/CT in the management of resectable biliary tract cancer.
World J Surg 2017;Sep17. doi:10.1007/s00268-017-4192-3 (Epub ahead of print).
11. Şenateş E, Doğan A, Şenates BE, et al. An incidental case of biliary fascioliasis mimick-ing cholangiocellular carcinoma. Infez Med 2014;22:313-
6.
12. Kang BK, Jung BK, Lee YS, et al. A case of Fasciola hepatica infection
mimicking chol-angiocarcinoma and ITS-1 sequencing of the worm. Korean J Parasitol 2014;52:193-6.
13. Sürücü E, Demir Y, Dülger AC, et al. Fasciola Hepatica Mimicking Malignancy on 18F-Fluorodeoxyglucose-Positron Emission Tomography/
Computed Tomography. Mol Imag-ing Radionucl Ther 2016;25:143-6.