Aralık 2018 / (26 - 3)
Endoskopik transpapiller safra kesesi drenajı: Tek merkez deneyimi
Yazarlar
Mustafa KAPLAN1, Bülent ÖDEMİŞ1, Selçuk DİŞİBEYAZ1, Erkan PARLAK2, Erkin ÖZTAŞ1, Volkan GÖKBULUT1,
Orhan COŞKUN1
Kurumlar
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1Gastroenteroloji Kliniği,
Ankara
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2Gastroenteroloji Bilim Dalı, Ankara
Özet
Giriş ve Amaç: Bu çalışmada komorbit durumların eşlik ettiği sistik kanal
veya safra kesesi ilişkili hastalıklarda ERCP ile transpapiller safra kesesi drenajının teknik ve klinik başarısını ve komplikasyonlarını araştırdık. Gereç
ve Yöntem: Bu çalışma 2011-2017 yılları arasında koledok taşı, kolanjit
veya Mirizzi sendromu nedeniyle endoskopik retrograd kolanjiopankreotografi endikasyonu zaten konulan ve eşlik eden akut kolesistiti olan toplam
19 hasta ile yapıldı. Endikasyona göre koledok taşları ve sistik kanal taşları
çıkarıldıktan veya koledoğa stent yerleştirildikten sonra tüm hastalarda nazosistik dren veya pigtail stent ile transpapiller safra kesesi drenajı sağlandı. Transpapiller safra kesesi drenajının teknik ve klinik başarısı ve işlemin
komplikasyonları değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 15?inde (%79) en az
bir komorbid hastalık vardı. 10 hastada sistik kanalda taş izlendi. Sistik kanalında taş olan tüm hastalara balon ile lavaj, 3 hastaya basket ve mekanik
litotripsi ve bir hastaya da sistik kanal girişine balon dilatasyonu uygulandı.
Transpapiller safra kesesi drenajı 8 hastada 7F nazosistik dren, 6 hastada 7F
nazobiliyer drenden yapılma stent, 3 hastada 7F double pigtail stent ve 2
hastada 10F double pigtail stent ile sağlandı. Çalışmada transpapiller safra
kesesi drenajının teknik başarısı %100 ve klinik başarısı %89 olarak bulundu. İşleme bağlı ölüm dahil herhangi bir komplikasyon görülmedi. Sonuç:
Komorbit durumların eşlik ettiği safra kesesi veya sistik kanal ile ilişkili hastalıklarda endoskopik retrograd kolanjiopankreotografi ile transpapiller safra
kesesi drenajı başarılı ve komplikasyonu az bir yöntemdir.
Anahtar Kelimeler
Akut kolesistit, safra kesesi drenajı, endoskopik retrograd kolanjiopankreotografi
Giriş
Endoskopik retrograd kolanjiopankreotografi (ERCP) pankreatobiliyer hastalıkların tanı ve tedavisinde sıklıkla kullanılan girişimsel bir yöntemdir (1). En sık kullanım endikasyonları ise koledok taşı, kolanjit, malign ve benign biliyer
darlıklar gibi biliyer obstrüksiyon durumları, biliyer ve pankreatik kaçaklar ve pankreatik kanal ilişkili hastalıklardır (2-
4). Mirizzi sendromu gibi safra kesesi ilişkili hastalıklarda ise
yine biliyer obstrüksiyonun üstesinden gelmek için sıklıkla
ERCP gerekmektedir (5). Ancak komorbit durumları olup,
acil kolesistektomi yapılamayacak akut kolesistit tanılı hastalarda ERCP ile safra kesesinin drenajı yeni uygulanan ve
literatürde hakkında çok fazla çalışma olmayan bir klinik durumdur (6). Widmer ve ark. yaptığı çalışmada akut kolesistit
tanısı ile başvuran ve komorbit durumlar nedeniyle kolesistektomi yapılamayan hastalarda ERCP ile sistik kanal üzerinden keseye stent konulmasının başarılı ve komplikasyonu az olan bir işlem olduğunu göstermiştir (7). Biz de bu çalışmada
3. basamak bir merkezde ERCP ile transpapiller safra kesesi
drenajının endikasyonlarını, teknik ve klinik başarısını ve
komplikasyonlarını araştırdık.
Olgu
Bu çalışmada komorbit durumları olan hastalarda ERCP ile
transpapiller safra kesesi drenajının başarılı ve komplikasyonu az bir işlem olduğu gösterilmiştir. Çalışmada ERCP ile
safra kesesine stent veya nazosistik dren konulması işleminin
teknik başarısı %100, klinik başarısı ise %89 bulunmuş ve
işleme bağlı hiçbir komplikasyon görülmemiştir.
Çalışmamızda en sık komorbid durumlar septik kolanjit,
ciddi kardiyovasküler ve solunumsal hastalıklar olarak bulunmuştur. Daha önce Widmer ve ark.?nın yaptığı çalışmada
da benzer komorbid durumlar bulunmuştur (7). Ancak bizim
çalışmamızda Widmer ve ark.?nın çalışmasına göre karaciğer
yetmezliği ve malignite tanısı olan hastaların oranı düşük
iken septik kolanjiti olan hastaların oranı ise daha yüksek
bulunmuştur. Bunun nedeni ise merkezimizin kolanjit tanılı
hastalar için bir sevk merkezi olması olabilir.
Çalışmamızda ERCP ile transpapiller safra kesesi drenajı daha
önceki yapılan çalışmalarla uyumlu olarak akut kolesistit için
yapılmıştır. Çalışmamızda teknik başarı %100 bulunmuş
olup Hasan ve ark.?nın çalışmasındaki bulgular ile uyumludur
(9). Maekawa ve ark.?nın yaptığı çalışmada ise teknik başarı
oranı %77.5, klinik başarı oranı ise %96.7 olarak bulunmuş-
tur (10). Bizim çalışmamızda ise klinik başarı oranı yukarıdaki çalışmaya göre biraz düşük olmakla beraber bu hastaların
ciddi komorbid durumları olup müdahale edilmediği takdirde hastaların mortal seyretmesi göz önüne alındığında klinik
başarımızın yüksek olduğunu düşünüyoruz. Literatüre bakıldığında klinik başarının sağlanamadığı hastalarda kullanılan
iki ana yöntem endosonografi eşliğinde safra kesesi drenajı ve
perkütan kolesistostomidir. Biz de klinik başarı sağlanamayan hastalara perkütan kolesistostomi yaparak bu hastalarda
klinik başarıyı sağladık.
Çalışmamızda ERCP işlemine bağlı hiçbir komplikasyon olmamıştır. Daha önce yapılan çalışmalarda sık görülen komplikasyonlardan olan stent migrasyonu bizim çalışmamızda hiç
görülmemiştir. Bunun sebebi merkezimizde double pigtail
veya nazosistik dren gibi kıvrık ve kaymayı zorlaştıran drenaj yöntemlerinin kullanılmış olması olabilir. Çalışmamızda
işleme bağlı pankreatit hiçbir hastada görülmemiştir. Daha
önceki çalışmalar ile uyumlu bulunan bu durumun sebebinin ise pankreasa tekrarlayan tel gitmesi olan hastalara uygun
stentleme yapılması ve işlemlerin deneyimli endoskopistler
tarafından yapılması olduğunu düşünüyoruz. Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada sfinkterotomi sonrası kanama görülmüşken bizim çalışmamızda hiçbir kanama olgusu
saptanmadı. Bunun sebeplerinin ise endoskopistlerimizin deneyiminin fazla olması, sfinkterotomi sırasında pulse-cut
slow akımının kullanılması ve koagülopatisi olan hastalara
sfinkterotomi yapılmaksızın stentleme yapılması olduğunu
düşünüyoruz.
Çalışmamızda işleme bağlı mortalite vakası görülmemiştir. Bu
da işlemin güvenli olduğunu göstermektedir. Takip süresince
ise toplam mortalite oranı %26 olarak bulunmuştur. Daha
önceki yapılan çalışmalarda ise total mortalite %50 civarında bulunmuştur (7). Mortalitenin bu kadar yüksek olmasının
sebebinin hastaların eşlik eden ciddi komorbit durumları olduğunu düşünüyoruz.
Çalışmamızda 19 hastadan sadece 5 hastaya sonradan kolesistektomi yapılmıştır. Bu durum ERCP ile transpapiller safra
kesesi stentleme işleminin kolesistektomi ihtiyacını hastanın
operasyon için uygun şartlara gelene kadar geciktirebildiğini
desteklemektedir.
Sistik kanala girişim sonrası taş görülen hastalarda balon,
basket, mekanik litotripsi ve sistik kanala balon dilatasyonu ile taşlar başarılı bir şekilde çıkartılmıştır. Bu işlemlere bağlı
herhangi bir komplikasyon olmamıştır. Bu durum sistik kanaldaki taşların koledok taşları gibi etkin ve güvenli bir şekilde çıkartılabileceğini göstermektedir. Nitekim daha önceki
yapılmış çalışmalarda özellikle ameliyat şansı olmayan ve sistik kanalda taşı olan hastalarda endoskopik tedavinin başarılı
olduğu gösterilmiştir (11).
Çalışmamızın en önemli eksikliği retrospektif olması ve hasta
sayısının az olmasıdır. Ancak literatür incelendiğinde, bu ve
benzeri çalışmaların retrospektif yapıldığı ve hasta sayılarının
ise bizim çalışmamıza benzer olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak komorbit durumların eşlik ettiği safra kesesi veya sistik kanal ile ilişkili hastalıklarda ERCP ile transpapiller safra kesesi drenajı başarılı ve komplikasyonu az
bir tedavi yöntemidir. ERCP ile transpapiller safra kesesi
drenajının etkinliği ve güvenilirliği için daha büyük hasta
popülasyonu ile prospektif çalışmalar yapılmasına ihtiyaç
duyulmaktadır.
Gereç ve Yöntem
Bu çalışma 2011-2017 yılları arasında Türkiye Yüksek İhtisas
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği?nde
ERCP yapılan hastaların hasta kayıtları incelenerek yapılmış-
tır. Çalışmaya koledok taşı, kolanjit, Mirizzi sendromu nedeni ile ERCP endikasyonu konulan ve eşlik eden akut kolesistit tablosu olan hastalar dahil edilmiştir. Toplamda 10.000
ERCP kaydı incelenmiş ve 30 hasta bu kriterleri doldurduğu
için çalışmaya alınmıştır. 11 hasta veri eksikliği ve dışlanma
kriterleri nedeniyle çalışmadan dışlanmıştır. Çalışmaya 19
hasta dahil edilmiştir. ERCP yapılan hastaların biliyer endikasyonları dosyalarından
kaydedilmiştir. Safra kesesi boynu veya sistik kanala yerleşen
bir taşın koledoğa yandan bası yapması sonucu tıkanma sarı-
lığı gelişen hastalar Mirizzi sendromu olarak alınmıştır.
Komorbit durumlar 6 ana başlık altında toplanmıştır: Malign
hastalıklar, ciddi kardiyovasküler hastalıklar, ciddi solunumsal hastalıklar, hematolojik hastalıklar [uluslararası normalleştirilmiş oran (INR) >1.5 veya trombosit <50.000] ve septik
kolanjit. Ortalama takip süresi olarak; stent değişimi, kolesistektomi veya ölüme kadar geçen süre alınmıştır. Çalışma
öncesi kolesistit tablosu için perkütan kolesistostomi yapılan
ve tanı anında safra kesesi perforasyonu olan hastalar çalış-
madan dışlanmıştır.
Teknik başarı sistik kanal üzerinden safra kesesine başarılı
bir şekilde drenaj kateteri konulması olarak tanımlanmıştır.
Klinik başarı ise akut kolesistit endikasyonu ile yapılan hastalarda kolesistit tablosunun klinik, laboratuvar ve radyolojik
olarak düzelmesi olarak tanımlanmıştır.
Komplikasyonlar mevcut ERCP kılavuzları (8) göz önüne alı-
narak 5 ana grupta toplanmıştır: ERCP ilişkili pankreatit, endoskopik sfinkterotomiye (EST) bağlı kanama, perforasyon,
stent migrasyonu ve stent oklüzyonu. İşleme bağlı mortalitenin değerlendirilmesi için işlem tarihinden itibaren 30 günlük
sürede gerçekleşen mortalite esas alınmıştır. Total mortalite
oranı ise takip süresince mortalite gelişen hastaların dosyaları
ölüm bildirim sisteminden taranarak elde edilmiştir.
Tüm ERCP işlemleri midozolam ve petidin altında anestezi ile
deneyimli iki endoskopist tarafından yapıldı. ERCP kanülasyonu için selektif ve pre-cut olmak üzere iki yöntem alındı.
Pankreas kanalına mükerrer tel gidişi durumunda pankreas kanalına pankreatik stent konuldu. Biliyer obstrüksiyonu olan hastalarda koledoğa işlem veya gerekirse stentleme
yapıldı. Koledok ve sistik kanal görüntülenmesi için balon
oklüde kolanjiyogram alındı. Sistik kanal tüm hastalarda tel
üzerinden standart kanülize edildi. Standart olarak kanülizasyon için 0.035 inch Visiglide (Olympus Corp., Center Valley,
PA,USA) kullanıldı ve tel safra kesesi içinde dolandırıldı. İhtiyaç duyulduğunda sistik kanal girişi balon ile dilate edildi.
Sistik kanalda taş olan hastalara ihtiyaç durumuna göre balon
ile lavaj, basket veya mekanik litotripsi ile taş kırma işlemi
uygulandı. Tüm hastalara klinik ve skopik görüntü esas alı-
narak 4 çeşit drenaj yöntemi kullanıldı: Nazosistik dren, 7F
nazobiliyer dren (NBD)?den yapılma stent, 7F ve 10F double
pigtail stentler.
Bulgular
Araştırmaya 11 kadın (%58) ve 8 erkek (%42) olmak üzere 19 hasta katıldı. Hastaların ortalama yaşı 63?tü. Hastaların
%79?unda en az bir komorbid hastalık vardı. En sık görülen
komorbid durumlar ise septik kolanjit, ciddi kardiyovasküler Sistik kanal inceleme bulguları Tablo 2?de verilmiştir. Çalışmada10 hasta (%53) sistik kanalda taş görülerek Mirizzi
sendromu tanısı aldı. Bu hastalardan iki tanesinde tip 2 Mirizzi, 8 hastada tip 1 Mirizzi sendromu saptandı. Sistik kanalda taş görülen tüm hastalara balon ile lavaj, 3 hastaya lavaj
ile beraber basket ve mekanik litotripsi ve 1 hastaya da sistik kanal girişine balon dilatasyonu uygulandı. Sistik kanalı
kanülize edilen çalışmadaki tüm hastalara drenaj için stent
veya nazosistik dren konuldu. Drenaj için en sık kullanılan
yöntemler ise nazosistik dren (%42) ve NBD?den yapılma
stentlerdi (%31).
Çalışmanın sonlanım noktaları Tablo 3?te verilmiştir. Çalış-
mada teknik başarı %100 bulunurken klinik başarı %89 olarak bulundu. İki hastada (%11) klinik başarı sağlanamadığı
için hastalara perkütan kolesistostomi yapıldı. İşleme bağlı
ölüm dahil herhangi bir komplikasyon görülmezken takip
süresince toplam 5 hastada (%26) mortalite gelişti.
Tartışma
Bu çalışmada komorbit durumları olan hastalarda ERCP ile
transpapiller safra kesesi drenajının başarılı ve komplikasyonu az bir işlem olduğu gösterilmiştir. Çalışmada ERCP ile
safra kesesine stent veya nazosistik dren konulması işleminin
teknik başarısı %100, klinik başarısı ise %89 bulunmuş ve
işleme bağlı hiçbir komplikasyon görülmemiştir.
Çalışmamızda en sık komorbid durumlar septik kolanjit,
ciddi kardiyovasküler ve solunumsal hastalıklar olarak bulunmuştur. Daha önce Widmer ve ark.?nın yaptığı çalışmada
da benzer komorbid durumlar bulunmuştur (7). Ancak bizim
çalışmamızda Widmer ve ark.?nın çalışmasına göre karaciğer
yetmezliği ve malignite tanısı olan hastaların oranı düşük
iken septik kolanjiti olan hastaların oranı ise daha yüksek
bulunmuştur. Bunun nedeni ise merkezimizin kolanjit tanılı
hastalar için bir sevk merkezi olması olabilir.
Çalışmamızda ERCP ile transpapiller safra kesesi drenajı daha
önceki yapılan çalışmalarla uyumlu olarak akut kolesistit için
yapılmıştır. Çalışmamızda teknik başarı %100 bulunmuş
olup Hasan ve ark.?nın çalışmasındaki bulgular ile uyumludur
(9). Maekawa ve ark.?nın yaptığı çalışmada ise teknik başarı
oranı %77.5, klinik başarı oranı ise %96.7 olarak bulunmuş-
tur (10). Bizim çalışmamızda ise klinik başarı oranı yukarıdaki çalışmaya göre biraz düşük olmakla beraber bu hastaların
ciddi komorbid durumları olup müdahale edilmediği takdirde hastaların mortal seyretmesi göz önüne alındığında klinik
başarımızın yüksek olduğunu düşünüyoruz. Literatüre bakıldığında klinik başarının sağlanamadığı hastalarda kullanılan
iki ana yöntem endosonografi eşliğinde safra kesesi drenajı ve
perkütan kolesistostomidir. Biz de klinik başarı sağlanamayan hastalara perkütan kolesistostomi yaparak bu hastalarda
klinik başarıyı sağladık.
Çalışmamızda ERCP işlemine bağlı hiçbir komplikasyon olmamıştır. Daha önce yapılan çalışmalarda sık görülen komplikasyonlardan olan stent migrasyonu bizim çalışmamızda hiç
görülmemiştir. Bunun sebebi merkezimizde double pigtail
veya nazosistik dren gibi kıvrık ve kaymayı zorlaştıran drenaj yöntemlerinin kullanılmış olması olabilir. Çalışmamızda
işleme bağlı pankreatit hiçbir hastada görülmemiştir. Daha
önceki çalışmalar ile uyumlu bulunan bu durumun sebebinin ise pankreasa tekrarlayan tel gitmesi olan hastalara uygun
stentleme yapılması ve işlemlerin deneyimli endoskopistler
tarafından yapılması olduğunu düşünüyoruz. Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada sfinkterotomi sonrası kanama görülmüşken bizim çalışmamızda hiçbir kanama olgusu
saptanmadı. Bunun sebeplerinin ise endoskopistlerimizin deneyiminin fazla olması, sfinkterotomi sırasında pulse-cut
slow akımının kullanılması ve koagülopatisi olan hastalara
sfinkterotomi yapılmaksızın stentleme yapılması olduğunu
düşünüyoruz.
Çalışmamızda işleme bağlı mortalite vakası görülmemiştir. Bu
da işlemin güvenli olduğunu göstermektedir. Takip süresince
ise toplam mortalite oranı %26 olarak bulunmuştur. Daha
önceki yapılan çalışmalarda ise total mortalite %50 civarında bulunmuştur (7). Mortalitenin bu kadar yüksek olmasının
sebebinin hastaların eşlik eden ciddi komorbit durumları olduğunu düşünüyoruz.
Çalışmamızda 19 hastadan sadece 5 hastaya sonradan kolesistektomi yapılmıştır. Bu durum ERCP ile transpapiller safra
kesesi stentleme işleminin kolesistektomi ihtiyacını hastanın
operasyon için uygun şartlara gelene kadar geciktirebildiğini
desteklemektedir.
Sistik kanala girişim sonrası taş görülen hastalarda balon,
basket, mekanik litotripsi ve sistik kanala balon dilatasyonu ile taşlar başarılı bir şekilde çıkartılmıştır. Bu işlemlere bağlı
herhangi bir komplikasyon olmamıştır. Bu durum sistik kanaldaki taşların koledok taşları gibi etkin ve güvenli bir şekilde çıkartılabileceğini göstermektedir. Nitekim daha önceki
yapılmış çalışmalarda özellikle ameliyat şansı olmayan ve sistik kanalda taşı olan hastalarda endoskopik tedavinin başarılı
olduğu gösterilmiştir (11).
Çalışmamızın en önemli eksikliği retrospektif olması ve hasta
sayısının az olmasıdır. Ancak literatür incelendiğinde, bu ve
benzeri çalışmaların retrospektif yapıldığı ve hasta sayılarının
ise bizim çalışmamıza benzer olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak komorbit durumların eşlik ettiği safra kesesi veya sistik kanal ile ilişkili hastalıklarda ERCP ile transpapiller safra kesesi drenajı başarılı ve komplikasyonu az
bir tedavi yöntemidir. ERCP ile transpapiller safra kesesi
drenajının etkinliği ve güvenilirliği için daha büyük hasta
popülasyonu ile prospektif çalışmalar yapılmasına ihtiyaç
duyulmaktadır.
Kaynaklar
1. Ogura T, Higuchi K. A review of treatment options for bile duct stones.
Expert Rev Gastroenterol Hepatol 2016;10:1271-8.
2. Williams E, Beckingham I, El Sayed G, et al. Updated guideline on the
management of common bile duct stones (CBDS). Gut 2017;66:765-82.
3. Paranandi B, Oppong KW. Biliary strictures: endoscopic assessment and
management. Frontline Gastroenterol 2017;8:133-7.
4. ASGE Standards of Practice Committee, Chathadi KV, Chandrasekhara
V, Acosta RD, et al. The role of ERCP in benign diseases of the biliary
tract. Gastrointest Endosc 2015;81:795-803.
5. Valderrama-Treviño AI, Granados-Romero JJ, Espejel-Deloiza M et al.
Updates in Mirizzi syndrome. Hepatobiliary Surg Nutr 2017;6:170-8.
6. Glessing BR, Attam R, Amateau SK, et al. Novel use of long, large caliber,
fenestrated stents for endoscopic transpapillary gallbladder stenting for
therapy of symptomatic gallbladder disease. Dig Dis Sci 2015;60:3817-
22.
7. Widmer J, Alvarez P, Sharaiha RZ, et al. Endoscopic gallbladder drainage for acute cholecystitis. Clin Endosc 2015;48:411-20.
8. Talukdar R. Complications of ERCP. Best Pract Res Clin Gastroenterol
2016;30:793-805.
9. Hasan MK, Itoi T, Varadarajulu S. Endoscopic management of acute
cholecystitis. Gastrointest Endosc Clin N Am 2013;23:453-9.
10. Maekawa S1, Nomura R, Murase T, et al. Endoscopic gallbladder stenting for acute cholecystitis: a retrospective study of 46 elderlypatients
aged 65 years or older. BMC Gastroenterol 2013;13:65.
11. Valderrama-Treviño AI, Granados-Romero JJ, Espejel-Deloiza M et al.
Updates in Mirizzi syndrome. Hepatobiliary Surg Nutr 2017;6:170-8.