Nisan 2010

Nisan 2010 / (18 - 1)

Klatskin tümörü olgusunda biliyer metalik Y-Stent uygulaması

Sayfa Numaraları
15-18
Yazarlar
F. Oğuz ÖNDER, Selçuk DİŞİBEYAZ, Erkan PARLAK, Bülent ÖDEMİŞ, Nurgül ŞAŞMAZ
Kurumlar
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara
Özet
Sağ ve sol safra kanallarını bileşke düzeyinde tutan kolanjiokanserlere Klatskin Tümör?ü adı verilmektedir. Bu hastalarda metal stentler ile bilateral olarak safra yollarının drene edilmesi, operable olmayan hastalarda en iyi palyasyonu sağlamaktadır. Ancak hastalığın tutulum şekli nedeni ile intrahepatik safra yolları dilate iken, ekstrahepatik safra yolları normal kalibrasyonda olmaktadır, ve yan yana iki metaklik stent yerleştirilmesine uygun olmayabilmektedir. Bu durumdaki bir hastada bilateral drenajın sağlanması için geliştirilmiş olan Y-stentin endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi ile yerleştirilmesi tanımlanmıştır.
Anahtar Kelimeler
Klatskin tümörü, biliyer metalik stent
Giriş
Sağ ve sol safra kanallarının bileşkesinde yerleşen kolanjiokarsinomalara Klatskin tümörü denilmektedir (1). Yavaş seyirli olmaları ve geç semptom vermeleri nedeni ile geç tanı konulabilmektedir ve tanı anında birçok hastada küratif operasyon şansı bulunmamaktadır (1, 2). Klatskin tümörlerinin evrelemesinde kullanılmak üzere öne sürülmüş birçok sistem olmakla beraber en sık kullanılanlardan biri Bizmuth-Corlette sınıflamasıdır (Resim-1).

? Sağ ve sol hepatik safra kanallarının altında kalan tümörler (Tip I)
? Konfluens düzeyine ulaşan tümörler (Tip II)
? Ortak safra kanalı ile birlikte sağ veya sol safra kanallarından birisini tutan tümörler (Sırasıyla, Tip IIIa ve Tip IIIb)
? Çok odaklı olan veya ortak, sağ ve sol safra kanallarının tümünü tutan tümörler (Tip IV)

Küratif operasyona uygun olmayan veya kolestaz gelişen hastalarda endoskopik veya perkütan yollar ile tıkanıklıkları aşan endoprotezler yerleştirilerek safra drenajı sağlanabilmektedir. Endoskopik yöntemler özetle sfinkterotomi, darlığın balon ile dilatasyonu ve darlık bölgesini aşan stent yerleştirilmesi aşamaları ndan oluşmaktadır. Genişleyebilen metal stentler, daha iyi drenaj sağlamaları ve daha uzun süre açık kalmaları nedeni ile tercih edilmektedirler. Metal stentlere örnek olarak Metal- Palmaz, Strecker, Gianturco Z stent, ve Wall stentleri sayılabilir (3).

Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP) ile yerleştirilen stentler karaciğerin sadece bir lobunun safrasını drene edebilmektedir. Karaciğer rezervinin korunabilmesi için safra yollarının bilateral olarak drene edilmesi önerilmektedir. Bu, yan yana yerleştirilebilen ancak sık tıkanan plastik stentler ile sağlanabilmektedir. Standart metal stentlerin yan yana yerleştirilmesi ise genel olarak mümkün değildir. Bu amaçla hem metal stentlerin getirdiği avantajlardan yararlanmak hem de her iki karaciğer lobunun drenajını sağlayabilmek için Y stent adı verilen özel protezler geliştirilmiştir. Burada, Tip IIIa-IV Klatskin tümörü olan bir hasta özelinde safra yollarına Y stent yerleştirilmesi işlemi sunulmuştur.
Olgu
Sağ ve sol safra kanallarının birleşim bölgesini tutan kolanjiosellüler kanserler Klatskin tümörleri olarak tanımlanmaktadır. Hastalığın tanısında kolestaz testlerinde yüksekliğe ek olarak, USG?den, kontrastlı tomografiden ve MRG?den yararlanılabilir. Bunlardan duplex ultrasonografi tümörün damar invazyonunu ve operabilitesini oldukça iyi (%93 duyarlılık ve %99 özgüllük) ortaya koyabilmektedir. Buna karşılık hastalığın boyutlarını, karaciğer içerisindeki yayılımını ve damarlar ile olan ilişkisini en iyi ortaya koyan yöntem ferroz oksid ve gadalinyum kullanılarak çekilen MRG ve MRCP?dir. Ayrıca, hastalığın uzak metastazlarının taranmasında tercih edilebilecek yöntemlerden en duyarlısı 18-florodeoxiglikoz ile çekilen PET-BT yöntemidir. Bu teknik ile diğer radyolojik yöntemler ile metastaz tespit edilmeyen hastaların %30?unda metastatik hastalık ortaya konabilmektedir.

Operasyonu kaldıramayacak kadar ciddi komorbiditesi olanlarda, karaciğer rezervini azaltan kronik karaciğer hastalığı olanlarda (beraberinde karaciğer nakline uygun olmayanlarda), ana portal veni oklüde olanlarda, kontralateral portal ven oklüzyonu ile lobar atrofisi olan vakalarda, N2 düzeyinde lenf metastazı veya uzak metastazı olanlarda küratif tedavi mümkün olmamaktadır. Kuratif tedavi amacı ile opere edilemeyen hastalarda tercih edilen palyasyon yöntemi endoprotezler ile safra yollarının drenajının sağlanmasıdır.

Endoskopik stentleme yöntemleri ile sağ, sol veya bilateral olarak safra drenajının sağlanması mümkün olmaktadır. Bilateral stent yerleştirilebilen hastalarda 30 günlük mortalitede ve sepsise bağlı mortalitede belirgin azalma sağlanabilmektedir (4). Operasyona uygun olmayan hastalarda daha uzun süre açık kalması nedeni ile metal stentler tercih edilmektedir. Ancak hilusu tutan tümörlerde bir taraftaki safra kanalına metal stent yerleştirildikten sonra karşı tarafa ikinci bir metal stent konulması stent ağ örgüsünün sıkı olması ve buradan ikinci bir stent geçirilemediğinden mümkün olmamaktadır. Bir diğer yol yan yana stentlerin açılmasıdır ki her hastada bu olanaklı değildir (Bu yöntemde stentlerden biri perkütan yolla sağ veya sol dala, diğeri karşı tarafa endoskopik yolla bırakılır ve her ikisi aynı anda açılarak yan yana yerleştirilir). Bu amaçla geliştirilen nitinolden yapılmış Y stentler uygun olgularda perkütan yola gerek duymadan stent yerleştirmeyi olanaklı kıldığından oldukça yararlı bir yöntemdir. Bu yöntemle Tip III ve IV hiler tümörlerde %86 başarı ve %100 efektivite ile safra drenajı sağlanabilmektedir (5).
Tartışma
Sağ ve sol safra kanallarının birleşim bölgesini tutan kolanjiosellüler kanserler Klatskin tümörleri olarak tanımlanmaktadır. Hastalığın tanısında kolestaz testlerinde yüksekliğe ek olarak, USG?den, kontrastlı tomografiden ve MRG?den yararlanılabilir. Bunlardan duplex ultrasonografi tümörün damar invazyonunu ve operabilitesini oldukça iyi (%93 duyarlılık ve %99 özgüllük) ortaya koyabilmektedir. Buna karşılık hastalığın boyutlarını, karaciğer içerisindeki yayılımını ve damarlar ile olan ilişkisini en iyi ortaya koyan yöntem ferroz oksid ve gadalinyum kullanılarak çekilen MRG ve MRCP?dir. Ayrıca, hastalığın uzak metastazlarının taranmasında tercih edilebilecek yöntemlerden en duyarlısı 18-florodeoxiglikoz ile çekilen PET-BT yöntemidir. Bu teknik ile diğer radyolojik yöntemler ile metastaz tespit edilmeyen hastaların %30?unda metastatik hastalık ortaya konabilmektedir.

Operasyonu kaldıramayacak kadar ciddi komorbiditesi olanlarda, karaciğer rezervini azaltan kronik karaciğer hastalığı olanlarda (beraberinde karaciğer nakline uygun olmayanlarda), ana portal veni oklüde olanlarda, kontralateral portal ven oklüzyonu ile lobar atrofisi olan vakalarda, N2 düzeyinde lenf metastazı veya uzak metastazı olanlarda küratif tedavi mümkün olmamaktadır. Kuratif tedavi amacı ile opere edilemeyen hastalarda tercih edilen palyasyon yöntemi endoprotezler ile safra yollarının drenajının sağlanmasıdır.

Endoskopik stentleme yöntemleri ile sağ, sol veya bilateral olarak safra drenajının sağlanması mümkün olmaktadır. Bilateral stent yerleştirilebilen hastalarda 30 günlük mortalitede ve sepsise bağlı mortalitede belirgin azalma sağlanabilmektedir (4). Operasyona uygun olmayan hastalarda daha uzun süre açık kalması nedeni ile metal stentler tercih edilmektedir. Ancak hilusu tutan tümörlerde bir taraftaki safra kanalına metal stent yerleştirildikten sonra karşı tarafa ikinci bir metal stent konulması stent ağ örgüsünün sıkı olması ve buradan ikinci bir stent geçirilemediğinden mümkün olmamaktadır. Bir diğer yol yan yana stentlerin açılmasıdır ki her hastada bu olanaklı değildir (Bu yöntemde stentlerden biri perkütan yolla sağ veya sol dala, diğeri karşı tarafa endoskopik yolla bırakılır ve her ikisi aynı anda açılarak yan yana yerleştirilir). Bu amaçla geliştirilen nitinolden yapılmış Y stentler uygun olgularda perkütan yola gerek duymadan stent yerleştirmeyi olanaklı kıldığından oldukça yararlı bir yöntemdir. Bu yöntemle Tip III ve IV hiler tümörlerde %86 başarı ve %100 efektivite ile safra drenajı sağlanabilmektedir (5).
Kaynaklar
1. Klatskin G. Adenocarcinoma of the hepatic duct at its bifurcation within the porta hepatis. An unusual tumor with distinctive clinical and pathological features. Am J Med 1965;38:241-56.

2. de Groen PC, Gores GJ, LaRusso NF, et al. Biliary tract cancers. N Engl J Med 1999;341:1368-78.

3. Kawamoto H, Ishida E, Okamoto Y, et al. Evaluation of covered metallic stents in malignant biliary stenosis--prominent effectiveness in gallbladder carcinoma. Hepatogastroenterology 2005;52:1351-6.

4. Chang W, Kortan P, Haber G. Outcome in patients with bifurcation tumors who undergo unilateral versus bilateral hepatic duct drainage. Gastrointest Endosc 1998;47:354-62.

5. Jin Hong Kim, Byung Moo Yoo, Joon Hyuck Choi, Kee Myung Lee, Kwang Jai Lee, Ki Baik Hahm, Sung Won Cho. Y-Shaped endoscopic bilateral stenting with new wider-mesh biliary Stent in malignant hilar obstruction: Long-term results. Gastrointesti Endos;2005;61:5, AB193
Tübitak Ulakbim Crossreff Doi
Web Tasarım : Turna Tasarım ®
Web Tasarım
: Turna Tasarım ®
X
Üye Girişi
Şifremi Unuttum Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Şifremi Gönder
Giriş Yap Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Üye Ol
Şifremi Unuttum Giriş Yap Aktivasyon Linki Gönder
X
Aktivasyon Linki Gönder
Giriş Yap Üye Ol Şifremi Unuttum