Aralık 2011 / (19 - 3)
Kan nötrofil/lenfosit oranının eroziv özofajitle ilişkisi
Yazarlar
Fehmi ATEŞ1, Serkan YARAŞ1, Bünyamin SARITAŞ1, Engin ALTINTAŞ1, Orhan SEZGİN1, Gülhan OREKİCİ2
Kurumlar
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi 1Gastroenteroloji Bilim Dalı, 2Biyoistatistik Anabilim Dalı, Mersin, İçel
Özet
Giriş ve Amaç: Gastroözofegeal reflü hastalığı, önemli güncel sağlık sorunları
ndan birisidir. Endoskopinin bu hastalık için tanısal özgüllüğü yüksek olsa
da duyarlılığı yaklaşık %50 civarındadır. Gastroözofegeal reflü hastalığı tanı
sının klinik olarak konulabileceği kılavuzlarda belirtilmektedir. Periferik
kanda nötrofil lenfosit oranının, birçok hastalıkta tanı ve prognozun belirlenmesinde
katkısı olduğu gösterilmiştir. Bu çalışma, nötrofil lenfosit oranının
eroziv özofajitle ilişkisini araştırmak için planlanmıştır. Gereç ve Yöntem:
Gastroözofegeal reflü hastalığı tanısı konan ve endoskopik inceleme yapılan
60 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar endoskopik bulgularına göre eroziv
reflü hastalığı ve eroziv olmayan reflü hastalığı olarak ikiye ayrıldı. Bu iki
grup arasında nötrofil/lenfosit oranı açısından farklılık araştırıldı. Bulgular:
Çalışmaya alınan 60 hastanın 49?unda (%81,7) eroziv reflü hastalığı, 11?inde
(%18,3) eroziv olmayan reflü hastalığı saptandı. Eroziv reflü hastalığı ile eroziv
olmayan reflü hastalığı grupları arasında nötrofil lenfosit oranı açısından
ayırt edici özellik saptanmadı (sırasıyla 1,54 ve 1,96). Bu durum, eroziv olmayan
reflü hastalığında da endoskopik olarak tanınamayan inflamatuvar
değişikliklere bağlandı. Sonuç: İnflamatuvar durumların göstergesi olarak
kullanılabilen artmış nötrofil/lenfosit oranı gastroözofageal reflü hastalığında
da görülebilir. Bu konuda randomize, kontrollü daha büyük katılımlı, tedaviye
yanıtın da değerlendirildiği çalışmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler
Gaztroözofageal reflü hastalığı, nötrofil/lenfosit oranı,
özofajit
Giriş
Gastroözofegeal reflü hastalığı (GÖRH), dünya çapında prevalansı
sürekli artış gösteren, büyük bir sağlık sorunudur. Batı
toplumlarındaki sıklığı yaklaşık %20 iken doğu toplumları
nda önceleri %5?in altında olan sıklık, son yirmi yıl boyunca
yükselerek neredeyse %10?a ulaşmıştır.
Baryumlu özofagus grafisi, üst gastrointestinal sistem endoskopisi,
ambulatuvar 24 saatlik özofageal pH monitorizasyonu
ve yüksek dozda proton pompa inhibitörü tedavisine yanıtın
değerlendirilmesi, GÖRH için kullanılan tanısal testlerdir.
Baryumlu özofagus grafisinin tanısal duyarlılığı GÖRH?de düşüktür.
Eroziv özofajit ve Barrett özofagusu gibi diğer GÖRH
komplikasyonlarının gösterilmesinde kullanılan testler arası
nda doğruluk oranı en yüksek olan test, endoskopidir. Tanı
sal özgüllüğünün mükemmel olması ile birlikte endoskopinin
duyarlılığı zayıftır, pH testiyle anormal özofageal reflüsü
olan hastaların sadece %20-60?ında endoskopik olarak özofajit
saptanabilir (1).
GÖRH belirtileri olan hastaların yarısından fazlasına eroziv olmayan
reflü hastalığı (EORH) tanısı konmaktadır (2-4). Aslında,
dikkatli bir endoskopik incelemeyle EORH hastalarının çoğunluğunda tamamen normal endoskopik bulguların olmadığı görülecektir; bunlarda alt özofagus mukozasında asit reflüsüne
bağlı olarak kırmızı-beyazımsı renk değişikliği, mukozal
kıvrıntılarda ödem, gastroözofageal bileşkede bulanıklaşma ve
frajilite, artmış damarlanma ve mikro erozyonlar gibi sıklıkla
gözden kaçan silik mukozal değişiklikler saptanır (5,6).
Dolaşımdaki lökositlerin strese karşı verdikleri fizyolojik yanı
t nötrofil sayısında artış ve lenfosit sayısında bir düşüşe neden
olduğundan yoğun bakım pratiğinde bu iki alt grubun
birbirine oranı bir inflamasyon belirteci olarak kullanılmaktadı
r (7-10).
Doku yıkımıyla aktive olan nötrofiller; myeloperoksidaz, asit
fosfataz ve elastaz gibi bazı enzimleri salarlar (11-14). İnflamatuvar yanıt sırasında, dolaşımdaki lökositlerin oranlarında değişiklikler olur. Nötrofiliye relatif lenfopeni eşlik eder. Nötrofil
/ lenfosit oranı (NLO) inflamatuvar yanıtın basit bir belirteci
olarak öne sürülmektedir. APACHE 2 (Acute Physiology
and Chronic Health Evaluation II) ve SOFA (Sepsis-related
Organ Failure Assessment) gibi sepsis skorlarıyla değerlendirildiğinde bu oran hastalığın şiddeti ve prognozuyla uyumlu
bulunmuş ve nötrofil lenfosit stres faktörü adı verilmiştir.
Artmış NLO?nun, kardiyovasküler girişim geçiren hastalarda
da kötü prognozun bir göstergesi olduğu saptanmıştır. Son
zamanlarda, NLO?da yükselmeyle birlikte akut koroner sendromlarda
mortalite oranının arttığı gösterilmiştir (15,16).
Nötrofili, akut miyokard infarktüsü ile başvuran hastalarda
akut dekompanze kalp yetmezliği ile ilişkili olup buna ek olarak
relatif lenfopeninin kalp yetmezliğinde mortalite için bağımsız bir öngördürücü olduğu gösterilmiştir.
Bir tümörde T lenfositlerin bulunması lezyona karşı belirgin
bir immün yanıtın göstergesidir. Yeni veriler bir kolorektal
tümörde düşük lenfosit sayısının kötü prognozla ilişkili olduğunu göstermektedir. NLO?nun, kolorektal ve over kanserinde
yaşamda kalma üzerinde prognostik bir faktör olduğu gösterilmiştir
(17,18). Preoperatif NLO?nun kolorektal kanserde
kötü prognozlu hastaların belirlenmesinde kullanılacak basit
bir yöntem olabileceği öne sürülmüştür (19).
Periferik kanda NLO, inflamatuvar ortam ve fizyolojik stres
arasındaki ilişki hakkında bilgi veren bir parametre olarak
kullanılmaktadır. Eroziv reflü hastalığı (ERH) ile EORH, her
ikisinde de görülen mukozaya ait ultrastrüktürel değişiklikler
ve asit monitorizasyonundaki benzerlikler nedeniyle kolayca
ayrılamamaktadır. Hesaplanması oldukça pratik olan ve non
invaziv bir belirleyici olan periferik kan NLO?nun, ERH ve
EORH ayırıcı tanısındaki ve GÖRH?deki yeri hakkında ulaşılabilen literatürde hiçbir çalışmaya rastlanılmamıştır.
Olgu
Çalışmada ERH ile EORH grupları arasında NLO açısından
fark saptanmadı. NLO?nun birçok klinik durumda sağkalım
tahmininde yararlı olduğunu gösteren kanıtlar gün geçtikçe
çoğalmaktadır. NLO değeri akciğer kanserli, kolorektal kanserli
ve hepatoma için karaciğer nakli uygulanmış hastalarda
araştırılmış ve kansere özgül ve toplam yaşam süreleriyle
orantılı bulunmuştur (19-22).
Kardiyovasküler hastalıklarda da NLO prognoz öngördürücüsü
olarak tanınmaktadır. Relatif lenfopeninin prognostik
faktör olarak kullanılmasından sonra koroner arter baypas
grefti ve kronik kalp yetmezliğinde NLO kullanılmaya başlanmı
ştır (23-26). NLO toplumdan kazanılmış enfeksiyonu olan
hastalarda bakteriyemi gelişiminin tahmin edilmesinde kullanı
labilir. Bir çalışmada appendisit şüphesinde artmış nötrofil
lenfosit oranının, artmış beyaz küre sayısından daha duyarlı
olduğu gösterilmiştir (15,20).
Mükemmel bir tanısal test bulunmamasından dolayı son kılavuzlar,
GÖRH tanısının doğrudan klinik semptomlarla konulması
nı önermektedir. Bu kılavuzlarda, ileri tetkiklerin
GÖRH komplikasyonu düşünülen ve tedaviden beklenen yanı
t alınamayan hastalara uygulanması vurgulanmaktadır.
NLO ve benzeri testler, klinik belirti ve bulgularla konulan
GÖRH tanısını destekleyebilecek ucuz ve kolay testlerdir
(27).
Bizim çalışmamızda ERH ile EORH grupları arasında NLO
açısından ayırt edici özellik saptanmadı. Bu durum EORH?de
izlenen silik minimal inflamatuvar değişikliklere bağlı olabilir.
Mukozadaki bu değişikliklere periferik kandaki artmış
NLO eşlik edebilir. Sağlıklı kontrol grubunun olmaması ve
GÖRH olan tüm hastalardan endoskopik biyopsi alınmamış
olması çalışmamızın eleştiriye açık yönleridir. Bu bilgiler ışığında ileride daha çok sayıda hastanın dahil edildiği, kontrollü,
histopatolojik destekli ve tedaviye yanıtla NLO değişikliğinin
de değerlendirildiği çalışmalara ihtiyaç vardır.
Gereç ve Yöntem
Bu çalışmaya Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji
Kliniğine başvuran Reflü Semptom Sorgulama Anketi ile
GÖRH saptanan ve endoskopik inceleme yapılan 60 hasta
alındı. Hastalar endoskopik olarak ERH ve EORH olarak ikiye
ayrıldı. Bu iki grup arasında NLO açısından farklılık araştırıldı.
İstatistiksel çalışma için SPSS for Windows 15.1 versiyonu
kullanıldı. Gruplar arasındaki farklılıklar ki-kare testi ile araştırıldı.
Bulgular
Çalışmaya dahil edilen 60 hastanın 11?inde endoskopik olarak
ERH, 49?unda EORH saptandı. Her iki grup arasında yaş
ortalaması ve cinsiyet dağılımı açısından farklılık saptanmadı.
Gruplar arasında periferik kanda nötrofil/lenfosit oranı (ERH
grubunun ortalaması 1,96, EORH grubunun ortalaması 1,54)
açısından farklılık saptanmadı (p=0,223) (Tablo 1).
Tartışma
Çalışmada ERH ile EORH grupları arasında NLO açısından
fark saptanmadı. NLO?nun birçok klinik durumda sağkalım
tahmininde yararlı olduğunu gösteren kanıtlar gün geçtikçe
çoğalmaktadır. NLO değeri akciğer kanserli, kolorektal kanserli
ve hepatoma için karaciğer nakli uygulanmış hastalarda
araştırılmış ve kansere özgül ve toplam yaşam süreleriyle
orantılı bulunmuştur (19-22).
Kardiyovasküler hastalıklarda da NLO prognoz öngördürücüsü
olarak tanınmaktadır. Relatif lenfopeninin prognostik
faktör olarak kullanılmasından sonra koroner arter baypas
grefti ve kronik kalp yetmezliğinde NLO kullanılmaya başlanmı
ştır (23-26). NLO toplumdan kazanılmış enfeksiyonu olan
hastalarda bakteriyemi gelişiminin tahmin edilmesinde kullanı
labilir. Bir çalışmada appendisit şüphesinde artmış nötrofil
lenfosit oranının, artmış beyaz küre sayısından daha duyarlı
olduğu gösterilmiştir (15,20).
Mükemmel bir tanısal test bulunmamasından dolayı son kılavuzlar,
GÖRH tanısının doğrudan klinik semptomlarla konulması
nı önermektedir. Bu kılavuzlarda, ileri tetkiklerin
GÖRH komplikasyonu düşünülen ve tedaviden beklenen yanı
t alınamayan hastalara uygulanması vurgulanmaktadır.
NLO ve benzeri testler, klinik belirti ve bulgularla konulan
GÖRH tanısını destekleyebilecek ucuz ve kolay testlerdir
(27).
Bizim çalışmamızda ERH ile EORH grupları arasında NLO
açısından ayırt edici özellik saptanmadı. Bu durum EORH?de
izlenen silik minimal inflamatuvar değişikliklere bağlı olabilir.
Mukozadaki bu değişikliklere periferik kandaki artmış
NLO eşlik edebilir. Sağlıklı kontrol grubunun olmaması ve
GÖRH olan tüm hastalardan endoskopik biyopsi alınmamış
olması çalışmamızın eleştiriye açık yönleridir. Bu bilgiler ışığında ileride daha çok sayıda hastanın dahil edildiği, kontrollü,
histopatolojik destekli ve tedaviye yanıtla NLO değişikliğinin
de değerlendirildiği çalışmalara ihtiyaç vardır.
Kaynaklar
1. Richter JE. Severe reflux esophagitis. Gastrointest Endosc Clin North Am
1994; 4:677-98.
2. Rosaida MS, Goh KL. Gastro-oesophageal reflux disease, reflux oesophagitis
and non-erosive reflux disease in a multiracial Asian population: a
prospective, endoscopy based study. Eur J Gastroenterol Hepatol
2004;16:495-501.
3. Labenz J, Jaspersen D, Kulig M, et al. Risk factors for erosive esophagitis:
a multivariate analysis based on the ProGERD study initiative. Am J
Gastroenterol 2004;99:1652-6.
4. Ang TL, Fock KM, Ng TM, et al. A comparison of the clinical, demographic
and psychiatric profiles among patients with erosive and non-erosive
reflux disease in a multi-ethnic Asian country. World J Gastroenterol
2005;11:3558-61.
5. Nakamura T, Shirakawa K, Masuyama H, et al. Minimal change oesophagitis:
a disease with characteristic differences to erosive oesophagitis.
Aliment Pharmacol Ther 2005;21 (Suppl 2):19-26.
6. Armstrong D, Bennett JR, Blum AL, et al. The endoscopic assessment of
esophagitis: a progress report on observer agreement. Gastroenterology
1996;111:85-92.
7. Jilma B, Blann A, Pernerstorfer T, et al. Regulation of adhesion molecules
during human endotoxemia. No acute effects of aspirin. Am J Respir
Crit Care Med 1999;159:857-63.
8. Dionigi R, Dominioni L, Benevento A, et al. Effects of surgical trauma of
laparoscopic vs. open cholecystectomy. Hepatogastroenterology
1994;41:471-76.
9. O?Mahony JB, Palder SB, Wood JJ, et al. Depression of cellular immunity
after multiple trauma in the absence of sepsis. J Trauma 1984;24:869-75.
10. Zahorec R. Ratio of neutrophil to lymphocyte counts?Rapid and simple
parameter of systemic inflammation and stress in critically ill. Bratisl
Lek Listy 2001;102:5-14.
11. Reichlin T, Socrates T, Egli P, et al. Use of myeloperoxidase for risk stratification
in acute heart failure. Clin Chem 2010;56:944-51.
12. Baldus S, Heeschen C, Meinertz T, et al. Myeloperoxidase serum levels
predict risk in patients with acute coronary syndromes. Circulation
2003;108:1440-5.
13. Mehta J, Dinerman J, Mehta P, et al. Neutrophil function in ischemic heart
disease. Circulation 1989;79:549-56.
14. Tousoulis D, Antoniades C, Koumallos N, Stefanadis C. Proinflammatory
cytokines in acute coronary syndromes: from bench to bedside.
Cytokine Growth Factor Rev 2006;17:225-33.
15. Tamhane UU, Aneja S, Montgomery D, et al. Association between admission
neutrophil to lymphocyte ratio and outcomes in patients with acute
coronary syndrome. Am J Cardiol 2008;102:653-7.
16. Duffy BK, Gurm HS, Rajagopal V, et al. Usefulness of an elevated neutrophil
to lymphocyte ratio in predicting long-term mortality after percutaneous
coronary intervention. Am J Cardiol 2006; 97:993-6.
17. Tsujimura A, Kawamura N, Ichimura T, et al. Telomerase activity in needle
biopsied uterine myoma-like tumors: differential diagnosis between
uterine sarcomas and leiomyomas. Int J Oncol 2002;20:361-5.
18. Blake-Mortimer JS, Sephton SE, Carlson RW, et al. Cytotoxic T
lymphocyte count and survival time in women with metastatic breast
cancer. Breast J 2004;10:195-9.
19. Walsh SR, Cook EJ, Goulder F, Justin TA, Keeling NJ: Neutrophillymphocyte
ratio as a prognostic factor in colorectal cancer. J Surg Oncol
2005, 91:181-4.
20. Halazun KJ, Aldoori A, Malik HZ, et al. Elevated preoperative neutrophil
to lymphocyte ratio predicts survival following hepatic resection for
colorectal liver metastases. Eur J Surg Oncol 2008;34:55-60.
21. Halazun KJ, Hardy MA, Rana AA, et al. Negative impact of neutrophillymphocyte
ratio on outcome after liver transplantation for hepatocellular
carcinoma. Ann Surg 2009;250:141-51.
22. Sarraf KM, Belcher E, Raevsky E, et al. Neutrophil/lymphocyte ratio and
its association with survival after complete resection in non-small cell
lung cancer. J Thorac Cardiovasc Surg 2009;137:425-8.
23. Ommen SR, Hodge DO, Rodeheffer RJ, et al. Predictive power of the relative
lymphocyte concentration in patients with advanced heart failure.
Circulation 1998;97:19-22.
24. Acanfora D, Gheorghiade M, et al. Relative lymphocyte count: a prognostic
indicator of mortality in elderly patients with congestive heart failure.
Am Heart J 2001;142:167-73.
25. Huehnergarth KV, Mozaffarian D, Sullivan MD, et al. Usefulness of relative
lymphocyte count as an independent predictor of death/urgent
transplant in heart failure. Am J Cardiol 2005;95:1492-5.
26. Gibson PH, Croal BL, Cuthbertson BH, et al. Preoperative neutrophillymphocyte
ratio and outcome from coronary artery bypass grafting. Am
Heart J 2007;154:995-1002.
27. Fennerty MB, Castell D, Fendrick AM, et al. The diagnosis and treatment
of gastroesophageal reflux disease in the managed care environment.
Arch Intern Med 1996;156:477-84.