Aralık 2011 / (19 - 3)
Endosonografi ile tanı konulan ektopik pankreas: Olgu sunumu
Yazarlar
Ahmet UYANIKOĞLU, Filiz AKYÜZ, Fatih ERMİŞ, Kadir DEMİR
Kurumlar
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, İstanbul
Özet
Midede ektopik pankreas çok sık görülen bir durum olmayıp diğer submukozal
lezyonlarla karışmaktadır. Ayırıcı tanıda histopatoloji yanında endosonografiden
yararlanılabilir. Dispeptik yakınmalarla müracaat eden, gastroskopisinde
submukozal lezyon saptanarak, endosonografi ile tanısı konulan,
28 yaşında kadın, ektopik pankreas olgusu sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler
Ektopik pankreas, endosonografi
Giriş
Pankreas dokusunun, doğumsal olarak normal anatomik yerleşim
yerinin dışında bulunmasına ektopik (heterotopik, aberan,
aksesuar) pankreas adı verilir. Ektopik pankreas (EP), genelde
bulgu vermeyen ve rastlantısal olarak saptanan, ender
görülen subepitelyal lezyonlardır. Farklı yayınlarda, tüm karı
n operasyonlarının %0,20 ile %0,25?i arasında, otopsilerin
ise %0,55-13?ünde görüldüğü bildirilmiştir. Ektopik pankreas
dokusu, %95 oranında üst gastrointestinal sistemde; özellikle
mide, duodenum ve jejunumda görülür. Buraların dışında
daha ender olarak da, ileum, safra kesesi, safra yolları, kolon,
dalak, omentum, mesane, toraks, karın duvarı ve Meckel
divertikülünde görüldüğü rapor edilmiştir (1,2,3).
Endoskopik ultrasonografi (EUS) subepitelyal kitlelerin, malignite
potansiyellerinin değerlendirilmesi için sık kullanılan
bir yöntemdir. Küçük subepitelyal lezyonlar için sınırlı bilgi
vermektedir. Subepitelyal lezyonun intramural veya ekstramural
kesin ayırımını sağlayarak ayırıcı tanıyı daraltmaktadır
(4).
Midede EP sık görülmeyen gastrik subepitelyal lezyonlardır.
Diğer subepitelyal lezyonlar gibi tanısı zordur. Endoskopik
forseps ile alınan biyopsinin tanı değeri düşüktür. EUS bulguları
lezyonu tanımlamak için faydalı olabilir (5). Gastrik EP
midenin 2. en sık subepitelyal lezyonudur, diğer mezenkimal
tümörlerden klinik ve prognoz açısından farklıdır. EUS ile
mezenkimal tümörlerden lokasyon, büyüme paterni, kaynaklandığı
tabaka, sınırları ve internal ekosu farklıdır. Kısa ve
uzun çap EP?ta daha uzundur. Dikkatli bir EUS değerlendirmesi
ile midede EP?ın mezenkimal tümörlerden ayrılmasında
faydalı bulgular sağladığı bildirilmiştir (6).
Dispeptik yakınmalarla müracaat eden genç bir hastanın gastroskopisinde
tesbit edilen ve endosonografi ile teyit edilen ektopik
pankreas olgusu sunulmuştur.
Olgu
Özellikle cerrahi dışı yöntemlerle EP?ın histopatolojik tanısı
mümkün olmadığında gastrointestinal EUS özellikleri araştırılmalıdır. EP genellikle ortası çökük olup, submukozal yerleşimlidir.
EUS özellikleri ile endoskopik biyopsi ve cerrahiye
gerek kalmadan tanı konulabilir. Bununla beraber EP?un tipik
EUS özellikleri gösterilememişse EUS-kılavuzluğunda ince iğne aspirasyon biyopsisi veya lezyonun endoskopik olarak çıkarılması şarttır (7). EUS bulguları submukozal lezyonların
karakterize edilmesinde faydalıdır, ancak lezyonun kesin tipini
veya kesin olarak benign malign ayırımını saptayamamaktadır. EUS eşliğinde endoskopik mukozal rezeksiyon ile küçük
gastrik subepitelyal lezyonların düşük komplikasyon riski
ile en blok rezeksiyonu mümkündür (4). Bizim hastamızın
gastroskopisinde saptanan lezyonun ortası çöküktü. Gastroskopik
ve EUS özellikleri EP için tipik olduğundan biyopsi ve
rezeksiyon düşünülmedi.
Pankreatik heterotopinin gastrointestinal sistemin herhangi
bir yerine yerleşebileceği iyi bilinmektedir. Gastroözofageal
birleşim yeri nadir yerleşim yerlerindendir (8). Bizim hastamızda lezyon antrumdaydı. Literatürde bildirilen 41 yaşında
kadın hastanın gastroözofageal birleşim yerinde EUS-kılavuzluğ
unda ince iğne aspirasyon biyopsisinde sitolojik incelemede
Papanicolaou boyası ile benign görünümlü duktusların ve
karışık küçük asinili inflamatuvar hücreleri EP ile uyumlu
saptanmış, ancak semptomatik olduğundan cerrahi rezeksiyon
yapılmıştır. EUS ve EUS-kılavuzluğunda ince iğne aspirasyon
biyopsisinin atipik yerleşimli psodoneoplastik lezyonları
n tanısında önemli bir basamak olduğu bildirilmiştir (8).
Başka bir çalışmada midede EP saptanan 4 hastaya minimal
invaziv laparoskopik rezeksiyon yapılmış ve komplikasyon
gelişmemiştir. Laparoskopik gastrik wedge rezeksiyonun midedeki
semptomatik EP için güvenli ve etkili bir yöntem olduğu bildirilmiştir (9). Bizim vakamız atipik yerleşimli değildi
ve hastanın semptomatolojisi EP ile ilişkili değildi, bu nedenle
rezeksiyon düşünülmedi.
Standart biyopsi forsepsi ile elde edilen biyopsilerden EP?ın
histolojik tanısı genellikle zordur. EP nedeniyle rezeksiyon
planlanan 10 hastaya rezeksiyon öncesi EUS yapılarak hastaları
n histolojileri ile karşılaştırılmış. 5 hastada (%50) EP 3. ve
4. tabakada (submukoza ve muskularis propria), diğer 5?inde
ise 3. tabakada (submukoza) lokalize saptanmış. Hastaların
%80?inde EP?ın lobüler yapısı nedeniyle sınırlarının seçildiği,
tüm vakalarda eko paterninin heterojen, başlıca hipoekoik
görünümlü, az miktarda hiperekoik alanların mevcut olduğu
bildirilmiştir. Hastaların %80?inde anekoik alan (kanal dilatasyonuna
bağlı) ve 4. tabakada kalınlaşma (muskular hipertrofiye
bağlı), gastrik aberrant pankreasın karakteristik eko
bulguları spesifik histolojik komponentler ile korele ve kaynaklandığı
sonografik tabakaya göre değiştiği saptanmıştır
(10). Bizim vakamızda da lezyon EUS?de 3. tabakadan (submukoza)
kaynaklanıyordu, eko paterni heterojendi ve pankreas
kanalı görüldü. Görünüm EP ile uyumluydu.
Yine literatürde bidirilen bir vakada midede EUS ile malignite
şüpheli submukozal tümör saptanmış, rezeksiyonu yapılmı
ş ve histolojisinde mide duvarından kaynaklanan EP?tan
orijin alan adenokarsinoma tanısı konulmuştur. EP?tan malign
transformasyon son derece nadir görülmesine rağmen bu
vaka gastrik submukozal kitlelerin ayırıcı tanısının dikkatli
yapılması gerektiğini göstermiştir (11). Biz de hastamıza
muhtemel bir malign transformasyon açısından değerlendirilmesi
için gastroskopi ve EUS takibi önerdik.
Endoskopik olarak ektopik pankreastan şüphenilen lezyonları
n tanısında, malignite potansiyelinin saptanmasında ve diğer submukozal lezyonlardan ayırıcı tanısında endosonografi
faydalı bir yöntemdir, akla gelmelidir.
Tartışma
Özellikle cerrahi dışı yöntemlerle EP?ın histopatolojik tanısı
mümkün olmadığında gastrointestinal EUS özellikleri araştırılmalıdır. EP genellikle ortası çökük olup, submukozal yerleşimlidir.
EUS özellikleri ile endoskopik biyopsi ve cerrahiye
gerek kalmadan tanı konulabilir. Bununla beraber EP?un tipik
EUS özellikleri gösterilememişse EUS-kılavuzluğunda ince iğne aspirasyon biyopsisi veya lezyonun endoskopik olarak çıkarılması şarttır (7). EUS bulguları submukozal lezyonların
karakterize edilmesinde faydalıdır, ancak lezyonun kesin tipini
veya kesin olarak benign malign ayırımını saptayamamaktadır. EUS eşliğinde endoskopik mukozal rezeksiyon ile küçük
gastrik subepitelyal lezyonların düşük komplikasyon riski
ile en blok rezeksiyonu mümkündür (4). Bizim hastamızın
gastroskopisinde saptanan lezyonun ortası çöküktü. Gastroskopik
ve EUS özellikleri EP için tipik olduğundan biyopsi ve
rezeksiyon düşünülmedi.
Pankreatik heterotopinin gastrointestinal sistemin herhangi
bir yerine yerleşebileceği iyi bilinmektedir. Gastroözofageal
birleşim yeri nadir yerleşim yerlerindendir (8). Bizim hastamızda lezyon antrumdaydı. Literatürde bildirilen 41 yaşında
kadın hastanın gastroözofageal birleşim yerinde EUS-kılavuzluğ
unda ince iğne aspirasyon biyopsisinde sitolojik incelemede
Papanicolaou boyası ile benign görünümlü duktusların ve
karışık küçük asinili inflamatuvar hücreleri EP ile uyumlu
saptanmış, ancak semptomatik olduğundan cerrahi rezeksiyon
yapılmıştır. EUS ve EUS-kılavuzluğunda ince iğne aspirasyon
biyopsisinin atipik yerleşimli psodoneoplastik lezyonları
n tanısında önemli bir basamak olduğu bildirilmiştir (8).
Başka bir çalışmada midede EP saptanan 4 hastaya minimal
invaziv laparoskopik rezeksiyon yapılmış ve komplikasyon
gelişmemiştir. Laparoskopik gastrik wedge rezeksiyonun midedeki
semptomatik EP için güvenli ve etkili bir yöntem olduğu bildirilmiştir (9). Bizim vakamız atipik yerleşimli değildi
ve hastanın semptomatolojisi EP ile ilişkili değildi, bu nedenle
rezeksiyon düşünülmedi.
Standart biyopsi forsepsi ile elde edilen biyopsilerden EP?ın
histolojik tanısı genellikle zordur. EP nedeniyle rezeksiyon
planlanan 10 hastaya rezeksiyon öncesi EUS yapılarak hastaları
n histolojileri ile karşılaştırılmış. 5 hastada (%50) EP 3. ve
4. tabakada (submukoza ve muskularis propria), diğer 5?inde
ise 3. tabakada (submukoza) lokalize saptanmış. Hastaların
%80?inde EP?ın lobüler yapısı nedeniyle sınırlarının seçildiği,
tüm vakalarda eko paterninin heterojen, başlıca hipoekoik
görünümlü, az miktarda hiperekoik alanların mevcut olduğu
bildirilmiştir. Hastaların %80?inde anekoik alan (kanal dilatasyonuna
bağlı) ve 4. tabakada kalınlaşma (muskular hipertrofiye
bağlı), gastrik aberrant pankreasın karakteristik eko
bulguları spesifik histolojik komponentler ile korele ve kaynaklandığı
sonografik tabakaya göre değiştiği saptanmıştır
(10). Bizim vakamızda da lezyon EUS?de 3. tabakadan (submukoza)
kaynaklanıyordu, eko paterni heterojendi ve pankreas
kanalı görüldü. Görünüm EP ile uyumluydu.
Yine literatürde bidirilen bir vakada midede EUS ile malignite
şüpheli submukozal tümör saptanmış, rezeksiyonu yapılmı
ş ve histolojisinde mide duvarından kaynaklanan EP?tan
orijin alan adenokarsinoma tanısı konulmuştur. EP?tan malign
transformasyon son derece nadir görülmesine rağmen bu
vaka gastrik submukozal kitlelerin ayırıcı tanısının dikkatli
yapılması gerektiğini göstermiştir (11). Biz de hastamıza
muhtemel bir malign transformasyon açısından değerlendirilmesi
için gastroskopi ve EUS takibi önerdik.
Endoskopik olarak ektopik pankreastan şüphenilen lezyonları
n tanısında, malignite potansiyelinin saptanmasında ve diğer submukozal lezyonlardan ayırıcı tanısında endosonografi
faydalı bir yöntemdir, akla gelmelidir.
Kaynaklar
1. Yılmaz S, Polat C, Tokyol Ç, Akbulut G. Ektopik pankraes olgusu ve literatürün
gözden geçirilmesi [An ectopic pancreas case and reviewing literature].
Kocatepe Tıp Dergisi [The Medical Journal of Kocatepe]
2003;2:73-76.
2. Cankorkmaz L, Atalar MH, Müslehiddinoğlu A, et al. Ektopik pankreas
dokusunun sebep olduğu bir invajinasyon: Olgu sunumu [A case of intussusception
due to ectopic pancreas: Case report]. Cumhuriyet Üniversitesi
Tıp Fakültesi Dergisi 2005;27:129-32.
3. Çıralık H, Bülbüloğlu E, Kantarçeken B, et al. Adenokarsinomla birlikte
ektopik pankreas: bir olgu sunumu. Tıp Araştırmaları Dergisi
2005;3:41-3.
4. Chien CH, Chien RN, Yen CL, et al. The role of endoscopic ultrasonography
examination for evaluation and surveillance of gastric subepithelial
masses. Chang Gung Med J 2010;33:73-81.
5. Salceda-Otero JC, Duarte JE, Sabbagh L. Ectopic pancreas in the stomach
of infrequent localization in the muscularis mucosae. Rev Gastroenterol
Mex 2011;76:73-8.
6. Kim JH, Lim JS, Lee YC, et al. Endosonographic features of gastric ectopic
pancreases distinguishable from mesenchymal tumors. J Gastroenterol
Hepatol 2008;23:301-17.
7. Chen SH, Huang WH, Feng CL, et al. Clinical analysis of ectopic pancreas
with endoscopic ultrasonography: an experience in a medical center.
J Gastrointest Surg 2008;12:877-81.
8. Rodriguez FJ, Abraham SC, Allen MS, Sebo TJ. Fine-needle aspiration
cytology findings from a case of pancreatic heterotopia at the gastroesophageal
junction. Diagn Cytopathol 2004;31:175-9.
9. Harold KL, Sturdevant M, Matthews BD, et al. Ectopic pancreatic tissue
presenting as submucosal gastric mass. J Laparoendosc Adv Surg Tech A
2002;12:333-8.
10. Matsushita M, Hajiro K, Okazaki K, Takakuwa H. Gastric aberrant pancreas:
EUS analysis in comparison with the histology. Gastrointest Endosc
1999;49:493-7.
11. Ura H, Denno R, Hirata K, et al. Carcinoma arising from ectopic pancreas
in the stomach: endosonographic detection of malignant change. J
Clin Ultrasound 1998;26:265-8.